Şimdi, birinci madde için ilk akla gelen soru, bu borcun kime ait olduğu. Cevap: Hepimize. Nasıl ki global ısınma, sadece dünyanın ekosistemini yüksek ölçüde kirleten büyük ve tüketim toplumu olan ülkelerin problemi değilse bu borç da sadece belli ülke insanlarının borcu deyip geçemeyeceğimiz bir noktada.
Şimdi yandaki resme bir bakın. Resmin içindeki yeşil dikdörtgen dünyanın tüm ülkelerinin 2015 yılı toplam cirosunu, yani 73 trilyon doları temsil ediyor. ABD bunun dörtte biri, Türkiye ise yüzde biri. O köşedeki kırmızı kutucuk, alan olarak yeşil dikdörtgenin 100’de biri. Resmin en dışındaki sarı çerçeve ise 700 trilyon dolarlık borcu temsil ediyor.
Soruyorum şimdi size: Dünya milletleri bir araya gelseydi ve tüm parasal işlemlere, yani sabah içtiğimiz çaya, vapura ödediğimiz bilet parasına, sinema biletine, maçlara, her ama her yere %10’luk ek bir BÖV, yani borç ödeme vergisi koymuş olsaydı, bu borç ne kadar zamanda ödenirdi? Cevap: Sadece ana para için 100 yılda. Yazıyla, YÜZ YIL.
Evet, baylar bayanlar; yüzde 18 KDV üstüne ek olarak yüzde10’luk BÖV ödemeye, hem de 100 yıl boyunca ödemeye hazır mısınız? Eğer değilseniz, o zaman bu borcun ödenemeyeceğine de ikna olmuşsunuz demektir.
Zaten buraya kadarını pek çoğumuz biliyorduk. Gelelim ikinci meseleye, Kasırga’ya.