Kripto paraların ülkelere göre benimsenme oranı üzerinde bir araştırma yürüten Statistca, 15 bin kişi üzerinde yapılan anketin sonucunu yayımladı. Ankete göre Türk yatırımcılar kripto para piyasasına yatırım yapma konusunda başı çekiyor.
Statistica’nın verilerine göre Türk yatırımcıların yaklaşık %18’i son birkaç yılda Bitcoin, Ethereum gibi kripto paralara yatırım yaptı. Bu ayın başında ABD hükümeti, Türkiye’ye yönelik yaptırımların dozunu arttırmıştı. Bu durumun sonucu olarak Türk Lirası, dolar karşısında %50’nin üzerinde değer kaybetti. Kripto paralara olan talep ise bu dönemde iki katına çıktı.
Bloomberg 12 Ağustos’ta Türk yatırımcıların ABD ile yaşanan gerilimden olumsuz etkilendiğini bildirmişti. Bu durum casusluk suçlaması nedeniyle Türkiye’de tutuklu bulunan rahip Andrew Brunson’un tahliye talebinin reddedilmesiyle iyice kötüye gitti.
Türk Lirası’nın değer kaybının önüne geçilmesi için atılan önleyici teşvik adımları az da olsa sonuç verdi. BDDK tarafından SWAP işlemlerine getirilen sınırlama sonucunda dolar 16 Ağustos’ta 5,85’e kadar gerilese de şu sıralar 6,56 bandında işlem görüyor. Türk Lirası’ndaki değer kaybına yönelik Bloomberg’e açıklamalarda bulunan emekli Sevin Temur şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanımıza saygı duyuyorum fakat döviz bozduramam. Yediğim yemekten kısıp birikim yapıyorum.
48 yaşındaki kuyumcu Cahit Bas ise Bloomberg’e verdiği demeçte ABD ile Türkiye arasındaki gerilim sonucu yaklaşık 350 bin dolar zarar ettiğini açıkladı.
Para ne olursa olsun paradır. Bu nedenle bir değişim aracı olma özelliğini kaybetmemeli. Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden Almanya, ABD-İran arasındaki gerilim sonucu geçtiğimiz günlerde yeni bir ekonomik sistem geliştirme fikrine yeşil ışık yakmıştı.
Geleneksel finansal sistemin iplerini elinde bulunduran ABD uzun yıllar boyunca kurucuları arasında bulunduğu Belçika merkezli SWIFT sistemiyle İran ve Türkiye’yi zor durumda bıraktı. Yeni dönemde Merkel’in kabinesinde Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Heiko Mass ABD’den bağımsız bir küresel ödeme sistemi geliştirilmesi çağrısında bulundu:
ABD’den bağımsız bir şekilde Avrupa Para Fonu ve SWIFT gibi ödeme kanalları geliştirerek Avrupa’nın özerkliğini güçlendirmemiz şart.