Bu rezil olma aslında ilk defa olmadı ve ilk defa ne zaman olduğunu sadece gündemi sıkı takip edenler hatırlar. Geçtiğimiz yılın başlarında GBTC duruşması yapılmıştı ve yine “SEC bu sefer rezil oldu” başlığıyla bunun detaylarını ele aldık. Günün sonunda aradan geçen ayların ardından SEC davayı kaybetti. Daha önemlisi bu mağlubiyet Spot Bitcoin ETF onaylarını getirdi.
SEC Mağlup Oluyor
Geçtiğimiz yıl Grayscale davasında yaşananlara benzer şeyler görüyoruz. GBTC duruşmasında SEC’e vadeli ETF onayı verirken neden spot Bitcoin ETF’leri reddettiğini soran Yargıç net bir cevap alamamıştı. Bu yüzden SEC’i büyük ölçüde tersledi ve SEC aynı şeyleri tekrar etmek zorunda kaldı. Nitekim sonunda Gensler bu mağlubiyetin sonucu olarak ETF onaylarını vermek zorunda kaldı.
Şimdiyse Coinbase davasında Yargıç neden tüm altcoinlerin menkul kıymet olarak tanımlandığını anlayamadığını söyledi. Üstelik SEC’e neden yeni bir teknoloji olan kripto paralara özgü kurallar oluşturmadığını imalı biçimde sordu. Çok geniş kapsamlı menkul kıymet yasalarının kendisini endişelendirdiğinden de bahsetti.
Davanın sonucunda altcoinlerin SEC tarafından bir bütün olarak menkul kıymet olarak tanımlanması engellenebilir.
Duruşmanın Detayları
- SEC, Coinbase’in kayıtsız bir borsa, broker-bayi ve takas acentesi olarak işlev gördüğünü savundu. Bu iddia, Coinbase’i benzersiz ve muhtemelen haksız bir kategoriye yerleştirmektedir, çünkü SEC, başka hiçbir kuruluşun tüm bu rollerde aynı anda faaliyet göstermesinin onaylanmadığını kabul etmiştir. Bu emsal eksikliği, SEC’in kuralları tutarsız bir şekilde uyguladığını veya özellikle Coinbase için yeni standartlar oluşturduğunu gösterebilir, bu da düzenleyici uygulamanın adilliğini ve öngörülebilirliğini zayıflatır.
- SEC’in Howey testine dayanarak Coinbase’deki en az 13 tokenin menkul kıymet olduğu iddiası önemli bir sorunu vurgulamaktadır: testin kripto bağlamına uygulanabilirliği net değildir. SEC’in yorumu, geleneksel menkul kıymet anlayışını esnetiyor ve potansiyel olarak çok çeşitli dijital tokenleri kapsıyor gibi görünüyor. Bu geniş uygulama, kripto piyasasında neyin menkul kıymet olarak nitelendirileceği konusunda belirsizlik ve korku yaratarak aşırı erişim olarak görülebilir.
- Yargıcın stake etmeyi bir banka hesabında faiz kazanmaya benzetmesi, SEC’in stake etmenin bir menkul kıymet işlemi teşkil ettiği yönündeki duruşuna şüphe düşürmektedir. SEC’in bu faaliyetleri net bir şekilde ayırt edememesi, kripto teknolojilerinin nüanslarını ve ekonomik işlevlerini anlamadığını gösterebilir.
- Yargıcın SEC’in argümanının çok geniş olduğu yönündeki endişesi önemlidir. SEC’in yorumu kabul edilirse, yanlışlıkla çok çeşitli dijital varlıkları ve hatta muhtemelen diğer koleksiyonları menkul kıymetler düzenlemesi altına alabilir. Bu SEC’in düzenleme yetkisinin aşırı genişlemesi olarak görülebilir ve potansiyel olarak kripto sektöründeki yenilik ve yatırımı engelleyebilir.
- Tokenların kayıtsız menkul kıymetler olarak kabul edilmesi halinde token alıcıları için iptal hakları hakkındaki tartışma, SEC’in pozisyonunda büyük bir kusur olduğunu göstermektedir.
- Beanie Babies gibi koleksiyon ürünleriyle yapılan karşılaştırma ve yargıcın SEC’in “ortak girişim” yönüne odaklanmasına yönelik şüpheciliği, SEC’in görüşleri ile piyasa gerçekleri arasındaki olası bir kopukluğu yansıtmaktadır. Bu durum SEC’in yeni ve gelişen bir piyasaya eski çerçeveleri uyguluyor olabileceğini düşündürmektedir ki bu da düzenleyici katılık olarak görülebilir.
- Senatör Lummis’in muhalefetine yapılan atıf ve Howey testinde Kongre’nin amacına ilişkin tartışma, dijital varlıklar konusunda açık bir yasal rehberlik eksikliğinin altını çizmektedir. SEC’in pozisyonu bu yasama boşluğunu doldurma girişimi olarak görülebilir, ancak Kongre’den net bir yönlendirme olmadan, bu tür çabalar yanlış yönlendirilmiş veya aşırı hevesli görünebilir.
MikeMac tarafından paylaşılan bu detayların davanın geniş özeti mesabesinde.