Kripto paraların popülaritesinin artmasıyla dünyanın dört bir yanından akla hayale sığmayacak soygun, cinayet ve alıkoyma haberleri ardı ardına gelmeye başladı. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan olayda Şükrü Mert Ersoy adındaki bir kripto para yatırımcısı arkadaşları tarafından vahşice katledilmişti.
Türkiye’nin ilk Bitcoin cinayeti olarak tarihe geçen olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Ersoy’un katil zanlıları Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya Antalya’nın Serik ilçesinde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınmıştı. Serik’te hakim karşısında çıkarılan 5 kişinin kasten adam öldürme suçundan tutuklulukları devam ediyordu.
Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinde davanın dördüncü duruşması gerçekleştirildi. Duruşmaya Moray Akça, Fırat Burun, Sergen Yasak, Seydo Salacak ve Mehmet Yeşilkaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulundukları Alanya Cezaevi’nden katıldı.
Cinayete ilişkin düşüncelerini açıklayan savcı, Şükrü Mert Ersoy’un kripto paralarla uğraştığını ve Moray Akça’nın da Ersoy’un hesabında yüklü miktarda Bitcoin olduğunu bildiğini kaydetti:
Bu parayı elde etmek için olayı planlayan sanık Moray Akça diğer sanıklar Fırat Burun ve Mehmet Yeşilkaya’ya planını anlattığı, çok yüklü miktarda para olduğunu, maktulü etkisiz hale getirip, bu parayı almak konusunda ikna ettiği, plan dahilinde sanık Moray Akça’nın açık hat temin edip, Fırat Burun’un bitcoin hesabı açacağı bahanesiyle Şükrü Mert Ersoy’u çağırmasını istediği, bu plan doğrultusunda sanık Fırat Burun’un öldürülen Şükrü Mert Ersoy’u 14 Eylül 2017 tarihinde Kadriye Mahallesi’ne gelmesi konusunda ikna ettiği, Kadriye’ye gelen Şükrü Mert Ersoy’u Mehmet Yeşilkaya, Fırat Burun ve Sergen Yasak’ın karşıladığı, konuşma bahanesiyle maktulün otomobiline binerek ıssız bir yer olan olay yerine götürdükleri, daha sonra olay yerine yakın bir noktaya Moray Akça ile Seydo Salacak’ın geldiği, bu sırada maktulü etkisiz hale getirmek için sanık Mehmet Yeşilkaya’nın Şükrü Mert Ersoy’un boynuna baskı uyguladığı, bu sırada Fırat Burun ve Sergen Yasak’ın darp ettiği, Şükrü Mert Ersoy’un kendinden geçmesi üzerine, gelişmeleri uzaktan izleyen Moray Akça ile Seydo Salacak’ın olay yerine geldiği, Şükrü Mert Ersoy’un hesabında bulunan parayı kendi hesabına aktarmak için önce cep telefonu ardından bilgisayarıyla denediği, başarılı olamadıkları, bulundukları yerin riskli olduğu gerekçesiyle Şükrü Mert Ersoy’un otomobiliyle başka bir yere gittikleri, burada da parayı almaya çalıştıkları, yine başarılı olamayınca yeniden ilk olay yerine gelerek maktulü bıraktıkları tespit edildi.
Yapılan otopside Şükrü Mert Ersoy’un ölüm nedenin boyna baskıya bağlı boğulma olarak belirlendiği açıklandı. Sanıklara, nitelikli adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu ve ‘yağmaya teşebbüs’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası verilmesini istendi.
Ancak sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Mehmet Yeşilkaya, “Çok üzgünüm, kasıtlı olarak bir şey yapmadık. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı” dedi, Fırat Burun ise “Böyle olacağını bilemedim. Ailemin de kendimin de hayatını mahvettim. Herkesten çok özür diliyorum” ifadelerinde bulundu. Seydo Salacak, “Kimseyi tanımıyorum, arkadaşım ‘Allah rızası için götür’ dedi. Ben olaya tesadüfen denk geldim. Suçsuzum” derken, Moray Akça da amacının sadece alacağını tahsil etmek olduğunu iddia etti. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken savunmalar için de duruşmayı ileri tarihe erteledi.
Kaynak: Hürriyet