Uluslararası danışmanlık şirketi McKinsey & Company’nin hazırladığı rapora göre, metaverse‘deki küresel harcama 2030 yılına kadar 5 trilyon dolara ulaşabilir. Bunun bir sonucu olarak, yaptıkları güçlü çıkışlarla kripto para piyasasının artık önemli bir ayağını oluşturan metaverse coin’lerinde sert yükselişler görülebilir.
Yatırımlar Katlanarak Devam Edecek
Dün yayımlanan “Metaverse’de Değer Yaratma” başlıklı 77 sayfalık rapor, mevcut benimseme eğilimlerini analiz ediyor ve iki küresel anketten ek bilgiler sunuyor; biri 11 ülkedeki 3 bin 104 tüketiciden toplanan veriler, diğeri ise 10 farklı ülkedeki 15 sektördeki 448 şirketten bir dizi yöneticiyle yapılan anketten toplanan veriler.
McKinsey, bu verileri metaverse’deki tüketici davranışının geleceğinin büyük olasılıkla beş ana etkinliğe bölüneceğini tahmin etmek için kullandı: oyun, sosyalleşme, fitness, ticaret ve uzaktan öğrenme.
Danışmanlık şirketi, ankete katılan tüm tüketicilerin yaklaşık yüzde 60’ının fiziksel alternatifine kıyasla sanal dünyada en az bir aktiviteyi tercih ettiğini ve şu anda metaverse’de aktif olan tüketicilerin yüzde 79’unun zaten bir satın alım işlemi gerçekleştirdiğini tespit etti.
E-ticaret, metaverse’deki birincil nakit kullanım yeri olacak ve McKinsey, 2030 yılına kadar tüm harcamaların 2 trilyon dolardan 2.6 trilyon dolara kadar herhangi bir yerde oluşacağını tahmin ediyor. Sanal reklamcılık, ilgili gelirin 144 milyar ila 206 milyar dolar daha oluşturması beklenen bir başka büyük sektör olacak.
Geleneksel kripto para piyasasındaki mevcut karamsarlık karşısında adeta kanat takıp uçan rapor, bu yılın ilk beş ayında metaverse ile ilgili teknoloji ve altyapıya 120 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığına dikkat çekiyor. Bu, 2021’in tamamı boyunca metaverse teknolojisine yapılan toplam 57 milyar dolarlık yatırımın iki katından fazla.
“Metaverse Tıpkı İnternet Gibi”
Raporun baş yazarları ve McKinsey kıdemli ortakları Lareina Yee ve Eric Hazan, ilgili blog gönderisinde araştırmaları hakkında ek yorumda bulunarak “Heyecan verici olan şey, internet gibi metaverse de üzerinde çalışabileceğimiz, yaşayabileceğimiz, bağlanabileceğimiz ve işbirliği yapabileceğimiz bir sonraki platform.” ifadelerini kullanıyor.
Yöneticilerden gelen yanıttan bahseden Yee, “Yöneticiler genellikle çok fazla fikir birliğine varmazlar, ancak araştırmamız ezici bir çoğunlukla bir konuda hemfikir olduklarını gösteriyor: yüzde 95’i metaverse’ün endüstrileri üzerinde olumlu bir etkisi olacağına inanıyor.” diyor.
Raporda, tüm yöneticilerin yüzde 25’inin metaverse’nin beş yıl içinde kuruluşlarının toplam marj büyümesinin yüzde 15’ini sağlamasını beklediklerini ve yaklaşık üçte birinin metaverse’nin endüstrilerinin işleyişinde önemli değişiklikler getirebileceğine inandıklarını belirtiyor.
Genel coşkuya rağmen, tüm yöneticilerin yüzde 31’inin metaverse deneyimlerinin yatırım getirisi konusunda bir şekilde belirsiz kalmasıyla, hala sağlıklı bir şüpheciliğe sahip oldukları görülüyor.
Hazan, markaların metaverse’de kendilerini bekleyen fırsatlardan heyecan duymaları gerektiğini, aynı zamanda zorluklarla doğrudan yüzleşmeye ve ciddi planlamalar yapmaya hazır olmaları gerektiğini söylüyor:
Düşünülmesi gereken acil sorunlar var. Birincisi, metaverse’de rekabet etmek yerine ondan yararlanmak için işgücünün bir kısmını yeniden donatmaya ihtiyaç olacak. Paydaşların metaverse deneyiminin etik, güvenli ve kapsayıcı olduğundan emin olmak için bir yol haritası oluşturmaları gerekecek.
Yee, metaverse’ün hala çok dinamik ve gelişen bir alan olduğunu yeniden vurgulayarak, “Metaverse’in geleceğinde başarılı olmak istiyorlarsa, bireysel içerik oluşturucuların ve büyük markaların benzer şekilde uzun vadeli bir zihniyeti benimsemeleri gerekiyor” diyerek değerlendirmesini tamamladı.