Öte evren, evrenin ötesi, internetin gelecekteki hali, hayal dünyası, sanal dünya, arttırılmış gerçeklik ile sanal gerçekliğin buluştuğu yer… Evet, bunların hepsi metaverse’ü tanımlamak için kullanılıyor. Geniş bir bakış açısı ile bakıldığında ise metaverse bunların hepsini içinde bulunduran ama çok daha fazlasını vaat eden yeni bir dünya olarak karşımıza çıkıyor.
Pablo Picasso’nun bir sözü var ve artık dünyadaki herkes bu sözü biliyor: “Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir…” Metaverse de aslında bu sözün somut kanıtı. Hayal edebildiklerimiz ve hatta hayallerimizin ötesi metaverse ile gerçek olabilir. Metaverse, insanlara şehirlerin, ülkelerin, dünyanın, güneş sisteminin ve hatta evrenin ötesini vaat ediyor. Aslında sadece vaat etmekle de kalmıyor, metaverse bu vaatlerini bir bir gerçekleştiriyor.
Tek bir gözlükle evrenin dört bir yanına gidebilmek, gerçek hayattan yavaş yavaş kopmak, sanal dünyada yaşananları hissetmek ve belki de metaverse’e bağımlı olmak… Şu anda tüm bunlar kulağa çok korkutucu geliyor. Ama bir zamanlar televizyonlarda evimizde olmayan kişileri görmek, mektuplar olmadan insanlarla anlık olarak haberleşebilmek, görüntülü konuşabilmek ve hatta uzaya çıkabilmek de hayal ve korkunçtu. Ama sonra televizyonlar geldi, telefon geldi, akıllı telefonlar ve görüntülü konuşma uygulamaları geldi. 50 yıl önce belki hayal bile edilemeyen pek çok şeyi biz günümüzde kullanıyoruz. Bundan 10 yıl önce telefon bile kullanırken zorlanan büyüklerimiz şimdi market siparişlerini telefon uygulaması aracılığı ile verebiliyorsa, torununu özlediğinde WhatsApp’i açıp görüntülü arama yapabiliyorsa imkansız diye bir şey kaldı mı sizce? Peki, neden bundan 25 yıl sonra metaverse içinde yaşayan insanlar haline dönüşmeyelim?
Metaverse Nedir?
Metaverse ile ilgili şu anda çok az sayıda kaynak bulunuyor ve bulunan kaynakların birçoğunun dili çok ağır. Teknik yönüne girmeden, herkesin anlayabileceği hali ile metaverse’ü anlatmaya çalışacağım. Şimdiye kadar gördüğüm, izlediğim, okuduğum kaynaklar içinde ben metaverse’ü en net Barış Özcan’ın videosu ile anladım ve anlatabilir hale geldim.
Çünkü aslında metaverse’ü anlatabilmek için bir hayal ve vaat evreninden bahsetmeniz gerekiyor. Bu da çoğu kişiye bir bilim kurgu senaryosu gibi geliyor. Ancak kripto paralar, Blockchain ya da NFT’ler gibi alanlarla ilgilenen kişilerin bu noktada konuya biraz daha hakim oldukları görülüyor. Özcan’ın da söylediği gibi, “Eğer NFT, kripto para, blok zincir gibi konularda bir şeyler yapmaya başladıysanız siz daha şimdiden metaversal bir deneyimin parçası haline gelmeye başladınız demektir.”
İlk kez 1992 yılında Neal Stephens’ın Snow Crash adlı romanında geçen metaverse terimi, evrenin ötesi anlamına geliyor. Yani metaverse’ü içinde çarşılar, iş yerleri, eğlence merkezleri, alışveriş merkezleri, şehirler, ülkeler, gezegenler olan bir yer olarak düşünebilirsiniz. Metaverse, dünyada aklımıza gelecek her oluşumu ve hayal edebileceğiniz her şeyi bir araya getirmeyi amaçlayan bir alan. Aslında metaverse fiziksel anlamda sınırları kaldıran bir alan.
Peki, metaverse’ü nasıl daha kolay anlatırız?
Şunu hayal edin: Nasıl ki şu anda telefon bile etmeden sadece bir uygulama ile evimize market siparişlerimizi isteyebiliyoruz, metaverse’ün içinde, yine evimizden hiç çıkmadan sadece bir gözlük takarak marketten istediğimiz ürünleri, istediğimiz markete gidip ve hatta farklı marketleri gezip alabileceğiz. Biliyorum, şu anda bu kulağa bir bilgisayar oyunu gibi geliyor ama birçok firma bu algıyı kırmak ve gerçekliğe dönüştürmek için çabalıyor.
Metaverse’ün Fornite, Seconda Life, Minecraft gibi oyunlardan farkı ise tüm bu oyun dünyasının içine bizim dahil olmamızda yatıyor. Yani metaverse, hem oyun evrenini, hem film evrenini hem de fiziksel evreni aynı noktaya getirerek insanları da avatarları ile bu alana dahil ediyor.
Çoktan Bir Metaverse’te Yaşamaya Başlamış Olabilir Miyiz?
Bu soruya benim yanıtım: Belki…
Çünkü bazılarına göre Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformları metaverse’ün ilk adımını oluşturuyor. Tamam, bir avatar oluşturmuyoruz ve kendi fotoğraflarımız ile sosyal medyada yer alıyoruz ama aslında Instagram’da da kendimize bir dünya yaratmıyor muyuz?
Zaten metaverse üzerine araştırmalar yapan pek çok isim de ileride metaverse’ler kullanılabilir hale geldikten sonra insanların Instagram’larının ya da Facebook’larının otomatik olarak bu yeni dünyaya aktarılacağını düşünüyor. Yani bugün tasarlanan profillerimiz, mavi tikler, takipçi sayıları ileride metaverse’te avatarlarımızın özellikleri olarak karşımıza çıkabilir. Ya da metaverse’ü tasarlayan kişiler, ki bence kesinlikle sınırsız hayal gücüne sahip kişiler onlar, bizim yarattığımız ve aslında çoğu zaman gerçeği yansıtmayan sosyal medya profilleri yerine, kişilerin gerçek hayatlarına bağlı ve bire bir kişinin hayatını yansıtan yeni avatarlar yapılmasını uygun görürler… Kim bilir…
Dolayısıyla şu anda bir metaverse’de yaşamasak da adım adım metaverse doğru çekiliyoruz. Ben araştırdıkça, izledikçe, dinledikçe, gördükçe ve şahit oldukça bu çekimi çok net hissediyorum ve gerçekten çok heyecanlanıyorum. Kendi avatarımla, hiç bilmediğim bir dünyaya adım atmak, o dünyanın bir parçası gibi hissetmek ve deneyimlemek beni çok heyecanlandırıyor… Sanıyorum ki hayal edebilen herkes de bu dünyayı çok merak ediyordur.
Bu noktada nasıl olacağını gerçekten çok merak ettiğim bir başka konu ortaya çıkıyor: Metaverse, Blockchain ve kripto paralar nasıl bir araya gelecek?
Metaverse, Blockchain ve Kripto Para Birimleri
Aslında iki uygulamanın da temeline bakınca merkezi ortadan kaldırmayı hedefledikleri görülüyor. Yani, dünya her gün merkezsiz bir hale gelirken, tüm sınırları ve merkezleri ortadan kaldırmayı hedefleyen metaverse, merkezsizliğin teknolojisi olan Blockchain üzerine neden kurulmasın? Merkezsiz bir dünyanın para birimi, merkezsizliği ile ün salmış olan kripto paralar neden olmasın?
Günümüzde birçok metaverse platformu Blockchain üzerine inşa edildi ve bu platformların kripto para birimleri kullanılıyor. Örneğin; son zamanlarda adını sıkça duyduğunuz Axie Infinity (AXS), Decentraland (MANA) ve Enjin (ENJ) gibi pek çok platform Blockchain üzerinde çalışan birer metaverse oyunu ve hepsinin kendi kripto para birimleri bulunuyor. Dolayısıyla oyun olmaktan çıkacak ve gerçek anlamda inşa edilecek bir metaverse de Blockchain temelli olarak pekala hayatımıza girebilir…
Metaverse Neleri Hayatımızdan Çıkarabilir?
Tüm dünyada yavaş yavaş sürücüsüz otomobiller ortaya çıkmaya başladı. Yani biz henüz Uber mi taksi mi diye tartışırken muhtemelen dünyanın başka bir yerinde şoförlük mesleğini icra edenler işsiz kaldıkları için üzülüyor olacak. Ama metaverse, otomobillere olan ihtiyacı bile bir nebze azaltabilir.
Bir yerden başka bir yere otomobil kullanmadan, sanal gözlüğünüz ile anında ulaşabileceğinizi düşündüğünüzde otomobillerin bir süre sonra önemini kaybedebileceğini hayal edebiliyorsunuz. Ancak yine de bu bizim seyahat tanımımıza uymuyor ve biz gerçekten orada olmak istiyoruz. Tamam biz öyle istiyoruz ama yeni nesil ne istiyor? Daha da önemlisi yeni nesil ne yapıyor?
Şimdi 13-15 yaşındaki çocuklar bilgisayar oyunları oynayarak dillerini geliştiriyor, daha önce hiç gitmedikleri ülkelerden arkadaşlar ediniyor, farklı kültürler tanıyor. Yani, yeni nesil bizden çok farklı bir dünyada zaten yaşıyor. Dolayısıyla bizim için bu duruma adapte olmak zor olsa da halihazırda bu yeni ekosistemin içine doğan ve doğacak olan bir nesil var.
Yani uzun bir gelecekte, belki şu anda hayatta olan kimsenin göremeyeceği bir zamanda metaverse mağazaları, otomobilleri, ekranları, telefonları hayatımızdan çıkarabilir. Ancak bu noktada çok yeni meslekler ortaya çıkacak ki yeni yeni meslekleri duymaya, hatta o meslekler üzerinde uzmanlaşmaya başladık bile. Metaverse’ün meslekleri ise bizden sonraki nesillere kısmet olacak…
Buna ek olarak bazı kesimler dünyanın içinde bulunduğu zor ekolojik durumdan da metaverse ile kurtulabileceğini düşünüyor. Şu anda dünyada bir ekolojik kriz olduğu ve aslında dünyamızın tehlike altında olduğu aşikar. Sürekli çıkan orman yangınları, su krizi, tarımın eskisi gibi doğal bir şekilde yapılamıyor olması… Bunların hepsi dünyayı tehlikeye atan durumlar. Ancak eğer ileride her şey metaverse’de çalışmaya başlarsa, dünyanın da derin bir nefes alabileceği hayal ediliyor…
Hangi Şirketler Metaverse’e Yatırım Yapıyor?
Her ne kadar metaverse kelimesi son zamanlarda hayatımıza girmiş olsa da pek çok önemli teknoloji şirketi metaverse yatırımı yapmaya başladı bile. Bunların içinde en popüler ve duyulmuş olanı Facebook. Facebook geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile metaverse’e 50 milyon dolarlık fon ayırdığını duyurdu.
Facebook’un yanı sıra Google, Apple, Microsoft, Roblox, Nvidia ve TikTok gibi teknoloji firmalarının da çoktan metaverse ile ilgilenmeye başladığını biliyoruz. Yani metaverse alanında bir savaş olduğunu söylesem sanırım yanılıyor olmam. Peki, bu savaşın kazananı kim olacak? Ya da bütün şirketler bir araya gelerek güçlerini mi birleştirecek?
Barış Özcan bu noktada önemli bir yere değiniyor: “Böyle bir ortamı inşa etmek istiyorsak ben bazı protokolleri, bir altyapıyı, bir sistemi, bir dili geliştirmemiz gerektiğine inanıyorum. İnternetin html’i varsa metaverse’ün de bir html’i olmalı. Mesela bu sistem blok zincirine dayalı teknolojiler ile inşa edilemez mi? Hazır internetin geleceğini tartışırken, tasarlarken merkeziyetsizliği ön plana yerleştiremez miyiz? Madem kendi evrenimizden bu kadar sıkıldık ve bundan çok daha renkli, eğlenceli öte evrenleri kurgulamaya çalışıyoruz, en azından oralarda daha özgür olamaz mıyız?”
Tüm okuduklarımdan, gördüklerimden ve haya edebildiklerimden sonra metaverse bence tüm sınırları kaldıran yepyeni bir alan olacak. Zaten eğer gerçek anlamı ile bir metaverse inşa edilmek isteniyorsa tüm teknoloji firmalarının da bir süre sonra aynı noktada buluşması gerekecek diye düşünüyorum.
Şu an hayal etmesi bile çok güç ama bundan 20 yıl önce “sadece tek bir tıklama ile iğneden otomobile her ihtiyacınız ayağınıza gelecek, telefon ekranlarından yakınlarınız ile anlık görüntülü görüşebileceksiniz, ofise gitmenize gerek kalmadan her şeyi online toplantılar ile yapacaksınız” deselerdi “Hadi canım oradan” demez miydik?
Teknoloji çok hızlı gelişiyor, yeni nesil bambaşka bir dünyadan geliyor, zaman adeta koşuyor. Bize de ya bu hıza ayak uydurmak ya da heyecan verici gelişmelerin arkasından bakakalmak kalıyor…