Gün geçmiyor ki bir fikir sahibi girişimciler ICO başlatmasınlar. Her fikri Blockchain ile birleştirmek gibi bir zorunluluk ile zorlama ICOlar, daha önce denenmiş projelerin yeni versiyonları pazarda aldı başını gidiyor. Girişimci ruhtan dolayı mı bu kadar ICO var etrafta yoksa bu ICOların amacı dolandırıcılık mı? Bunu zaman gösterecek. Ancak siz siz olun bir ICOya girmeden iyi araştırın, okuyun. Çok sevdiğim bir yatırım cümlesini unutmayın “geçmiş performans, gelecek performansın garantisi değildir”.
ICOlar Bitcoin ve sağladığı blockchain teknolojisi ile ortaya çıkmış yeni nesil kitle fonlama yöntemleridir. Girişimciler fikirleri için banka, melek yatırımcı veya risk sermaye şirketlerine gitmek yerine, web tabanlı sistemlerde projelerini anlatıyorlar, yatırımcılarda küçük miktarlarla başarılı olduğuna inandıkları projeleri fonluyorlar.
Temelde kitle fonlama fikrini ICO yapanlar bulmadı. Kickstarter.com gibi web tabanlı uygulamalar kitle fonlamasını zaten belli bir süredir yapıyordu. Ancak ICOlar bu işi biraz daha kolaylaştırdı ve blockchain doğası gereği aracısız yapılma imkanı verdi. Temel olarak bugün bir web sitesi yapıp, otomatik deposit alabilecek node kurabilen herkes ICO başlatabilir, ki başlatıyor da.
CoinDesk`e göre 2017`nin ilk 6 ayında 800 milyon$ lık ICO yatırımı toplandı. Böylelikle de şimdiye kadar ICO yatırımlarının toplam değeri 3 milyar $`ı buldu. İnanılmaz bir rakam gibi dursa da bugünlerde 170 milyar$ a ulaşmış kripto varlık toplam değerinin sadece %1.7`si ediyor.
Peki neden insanlar ICOlara bu kadar yatırım yapıyor. Onları cezbeden nedir. Açıkçası 2015-2016 ICOlarının büyük çoğunluğu başarı ile tamamlandı. Projelerin bir kısmı halen hayata geçemedi ancak ICO ile dağıtıkları tokenların kazandığı değerler yatırımcıları memnun etti. Zaten temelde yatırımcı için projenin faaliyet göstermesinden ziyade karı önemli.
Örneğin Decent projesi hala hayata tam olarak geçemedi ancak ICO sonrası tokenların piyasaya verilmesi ile ICO yatırımcıları neredeyse yatırımlarını 3e katladılar. Diğer güzel bir örnek Augur. Tokenların dağıtımı uzun sürse bile açıldığında yine 2-3 kat kazanç sundu. Ancak bu ICOlar döneminde zaten Bitcoin ve Altcoinlerde büyük bir artış söz konusu oldu. Temelde bu kazanç oranlarını Bitcoin alınsaydı veya Altcoinlerden birisi alınsaydı ne olurdu, karşılaştırmak lazım.
Ancak 2017 de o kadar çok ICO geldi ki, gelenlerin neredeyse hiçbiri eski performansları sunamadı. Bunun en temel nedeni 3 milyar $ ın 800 milyon $ ının geçen 6 ayda toplanmış olması yani temelde ICO arzının talepten fazla olmasına bağlayabiliriz. İnsanlar ICOlara girip tokenları alıyorlar ama tokenlar borsalara girince eskisi gibi talep görmüyorlar. Bu da yatırımcının düşündüğü kazancı elde edememesine hatta zarara uğramasına neden oluyor.
Yapılan bir analize göre Melek yatırımcılar paralarının %80ini yatırımlarının %20sinden kazanır denir. Yani parasal olarak yatırımınızın %20 si başarıya ulaşır, diğer bir ifade ile her 5 projeden 1i. Diğerleri ne yazık ki başarısız olur. Bu açıdan bakınca ICOların bir çoğunun başarısız olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Diğer taraftan bu ICOların bir kısmının dolandırıcılık riski içermesi. Bir grup birey, sözleşmelerde hiç bir şeyi garantilemediğini söyleyip, Bitcoin veya Altcoin üzerinden yatırım alıyor. Gerçek kimliğini açıkladığı şüpheli olmakla birlikte, açıkladığını farz etsek bile temelde hukuken yaptırımdan uzak bir köşede bir kaç milyon dolar topluyorlar. Bu durum illa ki dolandırıcılık faaliyetleri için kullanılabilir. Zaten bu nedenle de Çin, ABD ve Rusya`dan ardı sıra ICOların aleyhine açıklamalar geldi. Açıkçası ICOların barındırdığı risk çok yüksek olmasına bir de dolandırıcılık riski yatırımcılar ki özellikle küçük yatırımcılar için büyük risk.
Bu nedenle ICOlara girerken, ekiplere, projelere iyi dikkat edilmeli ve tokenları aldım borsaya düştüğünde satarım mantığı yerine bir projeye ortak olmak mantığı ile hareket edilmesinde fayda vardır. Bunu yaparken de birden çok ICO ya azar azar girerek, risk dağıtımı yapılmasında fayda vardır.