Özellikle dünya çapındaki yüksek fiyatlar düşünüldüğünde Bitcoin madenciliği çok fazla elektrik tüketimine sebep olduğu için eleştiriliyor. Ucuz elektriğe erişimi olmadıkları sürece madencilerin para kazanma şansı neredeyse yok denecek kadar az. Bu yüzden Bitcoin madencilik sektörünün yenilenebilir enerjiyi elektrik kaynağı olarak kullanmayı düşünme vakti geldi.
Bitcoin madenciliği için yenilenebilir enerji kaynakları kağıt üzerinde uzak bir ihtimal olarak görünse de, madenciler elektriğin görece ucuz olduğu Gürcistan veya İzlanda’ya taşınmadığı müddetçe, madenciliğin devam etmesi için geriye pek bir ihtimal kalmıyor.
Yenilenebilir enerji kaynakları şu anda kullandığımız elektriğe göre çok daha ucuz olmasıyla madencilerin dikkatini çekiyor. Örneğin ihtimaller arasında olan güneş panelleri kullanıldığında yatırımın kısa sürede geri kazanılacağı düşünülüyor.
Bitcoin madencilerinin yenilenebilir enerjiye geçmeden önce düşünmesi gereken birkaç şey var. Öncelikle açık şebeke sistem ya da hibrid sistemden hangisinin kullanılacağının belirlenmesi gerekiyor ve her iki sistemin de kendine göre avantajları var.
Teknik olarak herkesin yenilenebilir enerjiye erişimi olsa da dünyanın her bölgesi güneş paneli veya rüzgar türbini kurmaya uygun olmadığı için bu yöntem bazı madenciler için mümkün görünmüyor. Bunun yanı sıra Bitcoin donanımı için toplam yatırım miktarı ve belirli aralıklardaki bakım masrafları düşünüldüğünde güneş panellerine geçiş süreci hem zahmetli olmasıyla, hem de kar olasılığının azalmasıyla (bireysel yapılabilirliği) tartışılabilir konuma geliyor.
Bu yüzden çoğu kişi bulut madencilik gibi alternatifleri kullanmaya devam ederken, bulut madencilik sektöründe dahi pek çok madencilik şirketi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapmayı düşünüyor. Şimdilik bireysel yatırımlardan ziyade şirket olarak yapılan yatırımlar daha elverişli görünüyor.