‘The Mooch’ olarak da bilinen ve SkyBridge Capital’in kurucusu ve yönetici ortağı Anthony Scaramucci, finansal sistemin mevcut durumu ve Bitcoin‘in (BTC) bu sistemdeki rolü hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Scaramucci, yakın zaman önce verdiği röportajda finansal sistemin zorluklarına vurgu yaparak sisteminin bozuk olduğunu öne sürdü.
“Bitcoin Gibi Bir Varlığa İhtiyaç Var”
Scaramucci, Fed’in bozulan ekonomiyi yönetme çabalarına dikkat çekti ve zorlu bir sistemde yaptıkları çalışmaları övdü. Yine de, finansal sistemin genel durumuna ilişkin endişelerini dile getirerek köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirtti.
Scaramucci, en iyi bilinen en büyük kripto para Bitcoin‘e atıfta bulunarak, bozulan sistemin düzeltilebilmesi için sınırlı ve kopyalanması imkansız olan bir varlık fikrine vurgu yaparak, böyle bir varlığın bir defter kullanılarak şeffaf bir şekilde işlem görebileceğini söyledi.
SkyBridge Capital’in kurucusu Bitcoin’in evrensel para standardı haline gelemeyeceğine inandığını kaydederken gelecekte muhtemelen altının değerini bile aşacak bir değer deposu olma potansiyeline işaret etti. Şu anda Bitcoin’in değeri 550 milyar dolar civarında, ancak Scaramucci bunun 1.5 trilyon dolara ulaşmasını öngörüyor.
Bitcoin’in Değerli Metal Altını Geçmesini Bekliyor
Öte yandan Scaramucci’ye göre asıl önemli konu, bozulmuş finansal sistemin nasıl düzeltileceği konusu. Sistemi düzeltmenin mümkün olduğunu söyleyen Scaramucci, ancak bunun uzun vadeli bir taahhüt, Cumhuriyetçiler ve Demokratların iş birliği ve stratejik planlama gerektireceğini kabul etti. Ancak mevcut siyasi iklimin, özellikle de demokrasilerde, uzun vadeli düşünmeye elverişli olmadığını belirtti.
Scaramucci Bitcoin’e ilişkin bakış açısını da paylaşarak şunları söyledi:
Bazı Bitcoin maksimalistleri, bunun evrensel para standardı haline gelmesini isteseler de ben böyle olacağını sanmıyorum. Buna rağmen birçok açıdan altından daha değerli bir değer deposu haline gelebilir ve bunun olacağına inanıyorum.
Çinlilerin gelecekleri için on yıllara yayılan stratejiler içeren kapsamlı planları olduğuna dikkat çeken Scaramucci, buna karşılık, altyapı ve eğitim gibi temel konularda net ve sürekli bir vizyona sahip olmayan ABD’nin de bu tür uzun vadeli planlamaların olmayışından da yakındı.