Amerika Birleşik Devletlerindeki hükümet kurumlarına tavsiyeler veren bir düşünce takımı bitcoin’in ulusal güvenliğe etkisini inceliyor.
Hâlâ emekleme aşamasında olan araştırma Washington DC’deki Yaptırımlar & Yasadışı Finans Merkezinde analiz direktörü tarafından yürütülüyor. Araştırmayla devlet kurumlarının bitcoin’i ve diğer kripto paraları yaptırımlardan kaçınarak kullanmak üzerine veriler toplanması amaçlanıyor.
Bitcoin’i yasaklama yönünde yapılan ateşli çağrılara karşın Demokrasi Müdafaa Vakfından (FDD) Yaya J Fanusie’nin yürüttüğü araştırma ise blockchain’e yönelik. Araştırmada blockchain’in yasa dışı faaliyetleri tetikleyebileceği gibi bu faaliyetlerin önlenmesinde yardımcı olabileceği kaydediliyor.
CIA’de 7 yıl hem ekonomi hem de terörle mücadele analizi olarak çalışan Fanusie şunları kaydetti:
“İhtiyacımız olan şey sonuçların ne olacağına dair daha bilinçli bir tartışmadır. Çünkü çok fazla savunuculuk var, her iki tarafta da. Bence daha çok ortaya yaklaşmalıyız. Potansiyel tehditleri belirlemeli; aynı zamanda avantajları da gözetmeliyiz.”
2011’de kurulan Demokrasi Müdafaa Vakfı (FDD) kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. FDD Kongreye, federal birimlere, ABD Hazine Bakanlığına ve diğer kurumlara dünya çapında terörizmi önleme konusunda tavsiyeler vermektedir.
2015’te işe başlayan Fanusie o zamandan beri bitcoin ve diğer kripto paralardan kaynaklanan potansiyel ulusal güvenlik tehditleri üzerine çalışıyor. Fanusie o zamanlar gerçekliği kanıtlanmamış iddiaların doğruluğundan şüphe duyuyordu. Ancak bilindik bir terör örgütünün silahları için para alırken Twitter’ı kullandığını öğrenince araştırmalarını yoğunlaştırdı.
Geçtiğimiz ay yapılan haberlerde İsveç hükümetinin girişim şirketi kurarak bitcoin’le İran’da yatırım yapmaya başlayacağı yazılmıştı. İsveç’te şirketleşen Brave New World Investments isimli startup’ın yürüttüğü çalışmalarla ABD’nin yaptırımlarını savabileceği düşünülüyor. Zira İsveç Avrupa’nın geri kalanıyla birlikte İran’a karşı yaptırımlarda daha rahat bir politika güdüyor.
Dengeli görüş
Fanusie dünya medyasında yayılan ‘WannaCry’ fidye yazılıma dair bitcoin’le ilişkilendirilen endişelere de değindi. WannaCry ataklarından etkilenen 200 bin mağdurun şifrelenen bilgisayar dosyalarına tekrar erişim sağlaması için bitcoin’le ödeme yapması gerekiyor.
Bitcoin’in getirdiği potansiyel tehdide değinmek yerine Fanusie hack ataklarıyla bitcoin’in daha ziyade ‘finansal yetkililerin yasaklayamadığı işlemlere’ olanak sağladığını ifade etti.
“Aslında yasa dışı değil. Sadece alternatif ödeme yöntemleri arayanlara hizmet eden ve gittikçe yaygınlaşan popüler bir işlem türü.”
Fanusie daha geleneksel online suçların siber adli bilim araştırmalarının çok uzak olmayan bir gelecekte blockchain’e yönelik araştırmalarla bir tandem oluşturabileceğini kaydetti. Bunun yanı sıra bu iki farklı türden araştırmaların birbiri ile bağlantılı yapılabileceğini ekledi. Fanusie şunları ifade etti:
“Buradaki esas nokta şudur: Yasa dışı finans ile ilgilenenler bu kripto paralardan korkmak yerine onlara aşina olmalıdır. Giderek dijitalleşen ve siberleşen dünyada bu konuda çalışmalar yapmak için bu yegâne şarttır.”
Blockchain ve demokrasi
Aracı kurumları daha az gerekli ya da tamamen gereksiz hâle getiren blockchain teknolojisi, Fanusie’ye göre başlangıç aşamasında “özgürlük arzusuyla” geliştirildi. “İşlem yapma ve karşılıklı etkileşime yönelik daha demokratik bir yön arzusu.”
Fanusie terörizme aktarılan fonlar, yaptırımların üstesinden gelinmesi, hükümsüzleştirilmesi ve hayâti öneme sahip altyapının fidye altına alınması gibi ulusal güvenliğe karşı tehdit unsuru oluşturan hamlelerin daha çok araştırılması gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte blockchain ve bitcoin’in yararlı tarafları hakkında daha çok bilgi sahibi olmamız gerektiğini vurguluyor.
Fanusie ayrıca kripto para borsalarının son zamanlarda izlediği politikalara dikkat çekti. Müşterini Tanı (Know Your Customer) ve kara para aklamayı önleme (Anti-Money Laundering) kuralları gereği düzenlemeler yapan borsalar aldıkları tedbirlerle verdikleri hizmeti aracısız olarak sürdürmeyi ve uluslararası korumalara uymayı amaçlıyor.
Fanusie ayrıca tedarik zinciri altyapı sağlayıcılarının işlem temelli kara para aklamayı önlemek için blockchain’i daha yakından araştırdığının altını çizdi. Bu tür para aklamalarda ithal ürünlerin fiyatı yasa dışı aktiviteler için para göndermek veya masraf çıkarmak adına artıp düşmektedir. Fanusie konuyla ilgili şunları kaydetti:
“Silah veya uyuşturucu ticareti yapmak veya kara para aklamak, terörist grupların kullanacağı kaynak aktarımı yapmak daha zor olmalıdır.”
Kavrama süreci
WannaCry fidye saldırıları sonrasındaki kriz ortamında birtakım resmi çalışma gün yüzüne çıktı.
Bu hafta ABD Kongresi’nin kararıyla Birleşik Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi ile blockchain analiz firması Chainalysis arasında partnerlik anlaşması yapıldı. Anlaşmanın amacı kripto paralarla terörizm arasındaki potansiyel bağlantıları daha iyi anlamak.
Fanusie’ye göre İran’da kripto para kullanımının fırlamasının ne anlama geleceğini daha iyi anlamak için kullanım örneklerine dair daha çok şey bilmek ve öğrenmek gerekiyor. Örneğin Çin’deki ve dünyadaki diğer ülke ve şehirlerdeki örnekler ile bankaların farklı farklı blockchain çözümlerini nasıl uyguladığına göz atmak gerekiyor.
Fanusie sözlerini şu şekilde bitiriyor:
“ABD perspektifinden bakarak şunu düşünmeliyiz: ABD sektörü geriden takip ederse bunu nasıl yorumlamalıyız? Eğer politikacılar bunu anlamazsa. Bu stratejik ulusal güvenlik ilgileri için ne demek oluyor? Soruyu cevaplamıyorum. Soruyorum.”