Kripto endüstrisinin yakından izlediği Ripple davası alanındaki en önemli hareketlerden biriydi. Yıllardır devam ediyor. Üstelik SEC henüz kesin bir üstünlük kuramadığı için acısını kripto endüstrisindeki diğer şirketlerden çıkarmaya başladı. Bu gerçekten enteresan çünkü nasıl yasal olarak uyumlu hale geleceğini bilmeyen şirketler dava tehdidiyle karşı karşıya. Evet, yasal değilsiniz ve yasal olmanız için size yol göstermiyoruz diyen SEC, son piyasa düşüşünün de sorumlusuydu.
Ripple Davası
CryptoLaw kurucusu John Deaton, SEC davasında Ripple‘a yönelik tehlikeleri ele aldı. Avukat Deaton, kripto meraklısı Huber’in Howey testiyle ilgili attığı bir tweet’e yanıt verdi. 1946’da dönüm noktası niteliğindeki bir Yüksek Mahkeme kararıyla oluşturulan ve Ripple’a karşı SEC şikayetinde atıfta bulunulan Howey Testi, finansal anlaşmaların “yatırım sözleşmesi” sınıfına girip girmediğini belirlemede kullanılıyor. Dolayısıyla bu test ilgili anlaşmanın, satışın federal menkul kıymetler yasasına tabi olup olmadığını belirlemek için gereklilikleri belirler.
Huber, bu testle alakalı sosyal medya hesabı üzerinden şunları yazmıştı;
“Yatırımcılardan bazılarının anlaşmalarla ilgilenmek için Howey-in-the-Hills’den başka hizmetler kullanmayı seçmiş olması önemsizdi çünkü 5. bölüm kayıtlı olmayan menkul kıymetlerin teklif edilmesini olduğu kadar satılmasını da yasaklıyordu.”
Dolayısıyla, beşinci bölüm ihlali, kayıtlı olmayan menkul kıymetlerin teklif edilmesinin yanı sıra bunların satışını da içermektedir. Deaton’a göre, SEC davasında Ripple için en büyük tehlike kayıtsız menkul kıymet arzı olabilir.
Avukat Deaton bu konuda şunları söyledi,
“Aslında SEC’in özet karar talebinin odak noktasının bu olacağını tahmin etmiştim. SEC bunu savundu ama tahmin ettiğim kadar değil. SEC satışlar konusunda işlem işlem gitmedi, bu yüzden şimdilik en büyük tehlike menkul kıymet teklifi”.
Bir kullanıcı ona şunu sordu;
“Her şeyin özü hala söz konusu şeylerin bir menkul kıymet / yatırım sözleşmesi olma kriterlerini karşılayıp karşılamadığı mı? Bir menkul kıymet/yatırım sözleşmesi yoksa nasıl kayıt dışı bir menkul kıymet teklifi ya da satışı olabilir?”
Avukat Deaton ise şunları söyledi;
“Söz konusu olan şey değil (sadece teklif edilen şey). Satoshi’nin BTC madenciliği yapan tek kişi olduğunu ve 50 bin BTC’yi 25 bin dolara (o sırada hiçbir değeri yok) halka satmayı teklif ettiğini ve bunun tutması halinde BTC’nin bir gün her birinin 10 milyon dolar değerinde olabileceğini söylediğini düşünün. Bu kayıtsız bir teklif olabilir”.
Ripple Davası Son Durum
2018 yılında, ödemelerin anlık olarak gerçekleştirilmesine olanak tanıyan ODL piyasaya sürüldü. XRP ise bu sistemin çalışması için gerekli olan tokendi. Avukata göre bu token ihracı/teklifi bir kazanç motivasyonuyla yatırımcıların ilgisini çekmedi. Deton’a göre Ripple’ın da savunduğu üzere yatırımcılar ODL ağının büyümesi beklentisiyle XRP token aldılar. Ancak yine de o günlerde ODL ve Ripple arasında yatırımcılar bir ayrım yapmıyordu yani bu savunma açısından SEC’e karşı sunulsa da gerçekliğinin olduğunu söyleyemeyiz.
Bill Morgan’a göre SEC’in yalnızca Haziran 2019’dan önce yapılan tekliflere odaklanması mümkün yani sonrasındaki XRP ihraçlarına dair bir şey yapamaz. Ona göre SEC belirli satışların yatırım sözleşmeleri olduğunu kanıtlayamıyor ve kanıtlayamayacak. Bu bağlamda SEC için kesin bir zaferin tek yolu Ripple’ın XRP’yi 2013-2017 yılları arasında kayıtsız bir menkul kıymet olarak sunması görüşünü mahkeme ispat etmesidir. ODL bu ihtimali zayıflatıyor ve işi daha da karmaşıklaştırıyor.
Sonuç olarak SEC’in kesin bir zafer kazanması ihtimali çok yüksek değil. SEC bir zafer kazansa da ikinci piyasada devam eden satışları engelleyemeyeceği için XRP Coin hayatta kalmaya devam edecek. Mart ayı sonunda davanın sonucunun büyük ölçüde netleşmesi beklendiği için XRP Coin’in bu ortamda hızlı bir yükseliş yaşaması muhtemeldir.