Avustralya Vergi Dairesi (ATO), kripto para piyasasında önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Bu adım, vergi yükümlülüklerini ödemekten kaçınan yatırımcıları belirlemeyi amaçlıyor. Son haberlere göre, ATO, kripto borsalarından 1,2 milyon hesabın kişisel verilerini ve işlem detaylarını isteyerek bu hedefine yönelik bir hamle gerçekleştiriyor.
Hamlenin Temel Amacı Vergi Almak
Australian Financial Review’in Pazartesi günü yayınladığı habere göre, ATO’nun Nisan ayında duyurduğu denetim çabasının bir parçası olarak, belirlenen kripto para borsalarından yatırımcıların adlarını, adreslerini, doğum tarihlerini ve işlem detaylarını sağlamaları istenecek. Bu adımın temel amacının, vergi ödemelerinde doğruluk ve şeffaflığın sağlanmasıyla birlikte vergi kaçakçılığının önlenmesi olduğu görülüyor.
Reuters’in Salı günü bildirdiğine göre, ATO’nun elde edeceği veriler, kripto varlıklarını döviz karşılığında sattıklarında ya da mal ve hizmetler için ödeme yapmak üzere kullandıklarında, kripto para birimi ile ilgili faaliyetlerini bildirmeyen yatırımcıların tespitine yardımcı olacak. Bu adım, kripto para dünyasında vergi uyumluluğunun sağlanması adına önemli bir ilerleme olarak değerlendirilebilir. Ayrıca sektörde daha fazla şeffaflık ve düzen sağlamayı hedefliyor.
Avustralya’nın Kripto Sektörüne Yönelik Baskısının Bir Neticesi
Avustralya’nın kripto endüstrisi üzerindeki baskısı, FTX‘in çöküşünden bu yana daha da artmış durumda. Şirketlere uygun lisanslar olmadan token satmaya çalıştıkları için dava açılmış, bankacılık ortakları kripto para borsalarına yapılan ödemeleri engellemiş ve yeni bir lisanslama rejimi önerilmişti. Bu durum, ülkedeki kripto para piyasasının düzenlenmesi ve kontrol altına alınması adına atılan adımların bir yansıması olarak karşımızda duruyor.
Geçen yıl ATO, kripto ürünlerine yönelik sermaye kazancı vergisinin, merkeziyetsiz borç verme protokollerinde kullanılan token’ları veya token etkileşimini de kapsadığını açıklamıştı. Bu da, vergi kurallarının kripto para birimiyle ilgili gelişen teknolojiye uyum sağlamak üzere sürekli olarak güncellendiğini göstermekte.
Sektörün büyümesi devam ettikçe ülkelerin vergi kaybını önlemeleri için benzer hamleleri söz konusu olacaktır. Ancak bu durumu sektörün önünde bir engel olarak da görmemek gerekiyor.