FTX dava sürecinde her hafta yeni bir gelişme ile karşı karşıya kalıyoruz. Sam Bankman-Fried’ın birçok tahliye başvurusu olumsuz yanıtlanırken bu sefer özellikle SBF’yi zor durumda bırakacak bir gelişme yaşandı. Amerika Birleşik Devletleri Adalet Banklığı (DOJ) yaklaşan davada eski FTX müşterilerini, yatırımcılarını ve personellerini tanık olarak çağırma planını doğruladı.
Adalet Bakanlığı Mahkemeye Hazır
30 Eylül’de Adalet Bakanlığı’nın yaptığı bir duyuruya göre FTX ekibinin müşteri varlıklarını müşteri rızası olmadan kullandıkları tespit edildi. Buna göre müşterilerin mahkemeye tanık olarak çağırılması planlanıyor ve bunula ilişkin DOJ, bir dilekçe sundu.
Adalet Bakanlığı’nın önceliği ciddi değerlere ulaşan varlıklarını FTX’e emanet eden ve platformun bu varlıkları güvenli bir şekilde koruyacağına inanan bireysel ve kurumsal müşterilerin ifadeleriyle dava raporunu destekleyebilmek. Bununla birlikte tanıkların Bankman-Fried’ın FTX’in varlık yönetimine ilişkin söz ve uygulamalarını anlaması da amaçlanıyor.
Tüm bu gelişmelerin yanında Adalet Bakanlığı uygun koşullar sağlanamadığı için mahkemeye katılamayacak müşteriler için de alternatif sunuyor. Örnek olarak Ukrayna’da ikamet eden ve Adalet Bakanlığı’nın tanıklarından biri olan “FTX Müşterisi-1” Ukrayna’da devam eden çatışmalardan dolayı ABD’ye seyahat edemeyecek. Bu nedenle DOJ, müşterinin ifade verebilmesi için video konferans önerisini sundu.
SBF’nin Hukuk Ekibi Endişeli
Bankman-Fried’ı temsil eden avukat Mark Cohen liderliğindeki hukuk ekibi ise bir başka nedenden dolayı Adalet Bakanlığı’nı eleştirmeye devam ediyor. İddialara göre bakanlık tarafından jüriye yöneltilen sorular birçok endişeye neden oldu. Bankman-Fried’ın savunmasına göre bu sorular Bankman-Fried’ın suçlu olduğunu ima ediyor ancak hukuk ekibine göre mahkeme kararı çıkmadan bu ithamalarda bulunmak “suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur” ilkesini bir kenara bırakıyor.
Hukuk ekibine göre ayrıca savunmanın kripto paralara yönelik sunulması da jüri üyeleri için kafa karışıklığına neden olabilir. Bu durum kripto para sektörüne karşı çıkan jürilerin doğal önyargılarını engelleyebilir ve jürinin bakış açısını yanlış yönlendirebilir. Bu durum mahkemenin tarafsızlığını tehlikeye atabilecek bir başka neden.
3 Ekim’de başlayacak olan jüri seçimleri mahkemenin başlamasına kısa bir süre kala gerçekleşeceği için bir başka eleştiri konusu oldu.