Kriptolar, birçok sektörde ödeme yöntemi olarak kullanılmaya başlandı. Bankalar ve birçok dev firma, sistemlerini değiştirerek yavaş yavaş blockchain tabanlı uygulamalara geçiş sağlıyor. Bunun yanı sıra emlak sektöründe de büyük meblağda olan satışların Bitcoin (BTC) ve diğer kriptolarla yapıldığını görmekteyiz. Emlak sektörü, bunu bir adım ileriye taşıyor ve kira ödemelerinin kriptolarla otomatik sağlanması için blockchain kullanımını araştırıyor. Bunun ilk örneği ise Latin Amerika emlak piyasasından geliyor ve Chainlink (LINK) ile anlaşıyor.
Kira ile Hisse Senedi
Chainlink, Latin Amerika’da bir emlak platformu olan LaProp’a ağ desteği vermeyi hedefliyor. LaProp, yatırımcıların gerçek dünyadaki mülklere tokonize edilmiş hisse satın almalarına olanak tanıyacak ve bu da kira ödemelerinden belirli bir gelir yüzdesi sağlayacak. Merkezi olmayan bu otomatik sistemle LaProp, hem kira ödemelerini otomatikleştirmeyi hem de kira üzerinden bir DeFi projesi yürütmeyi planlıyor.
Ayrıca bu sistemle beraber platform, büyük miktarlarda sermaye sahibi olmayan yatırımcılara da gayrimenkul piyasasında hisse sahibi olma olanağı sağlamış oluyor. Bunun ötesinde aslında gayrimenkul sahipliğini tokenlaştırma fikri yeni üretilmiyor. Ancak kira ödemeleri üzerinden hisse senedi ve mülk sahipliği yatırımcıların ilgisini çekecek potansiyele sahip yeni bir fikir olarak yer alıyor.
Emlak’ta Bir İlk
Öte yandan kripto dışı birçok sektörde blockhainin hızla geliştiği görülüyor. Ancak her ne kadar bir yılı aşkın süredir emlak piyasası için tokenize edilmiş hisseler konuşulsa da yapılan projelerin azlığı da dikkat çekiyor. Dolayısıyla belki de bu fikirler, patlama hazır yeni gözdeler olabilir.
Ayrıca yapılan çoğu proje, potansiyel mülk yatırımcılarının kripto para birimleri vasıtasıyla finansmana erişmelerine yardımcı olmaya odaklanıyor. Bu konuda, hem kriptolarla mülk satışları hem Bitcoin (BTC) ile 30 yıla varan ipotekler hem de kripto kredisi gibi olanaklar hali hazırda sağlanıyor. Ancak kira ile hisse senedi, bir yandan yeni bir proje girişimi özelliği taşırken bir yandan da küçük sermayeli yatırımcıların da katılabilmesiyle daha büyük bir pazara sahip olabilir.