İlk durağımız olan Vitessetankt benzin istasyonu, Arnhem şehir merkezine yaklaşık dört kilometre uzaklıktaydı. Arabaya yakıt doldurduktan sonra şehir merkezine doğru yola çıktık. Kısa bir süre sonra şehirdeydik.
Hava yağmurlu olmasına rağmen, Cumartesi günü olan halk pazarından dolayı şehir merkezi için Hollanda standartlarına göre kalabalık denebilirdi.
Bizde insanlar içerisine karışıp çarşıya doğru yürürken, bir yandanda sıra sıra dizilmiş mağazalarda Bitcoin kabul eden yerlere bakıyorduk. Gözüme güzel bir kitapçı takıldı.
Kitapçı çarşının ana caddesinin ortalarına doğru, köşede yer alan dikkat çekecek bir konumdaydı. Hemen İçeriye girdik ve Türkiye’nin en küçük Bitcoin zengini Lina Eroğlu için kitap seçmeye başladık.
Kitapları çok seven Lina için karar vermek zordu. Her kitaba el atıyor, kimi zaman içindekilere bakıyordu.
En sonunda bir tanesini seçtik ve kasaya yöneldik. Bitcoin ile ödeme yapmak istediğimizi söyledik. Kasa görevlisi işlemi başlattı.
Kitapçının tableti yoktu. Bunun için kasanın yanında bulunan bilgisayarı kullanıyorlardı. Kasanın arkasına geçtik ve telefonumdaki uygulamayı başlattım. Yine saniyeler içerisinde ödeme gerçekleşmişti.
Görevli aldığımız kitabı paket yaparken Bitcoin’e olan ilgi hakkında konuşmaya başladık. İlk önce son zamanlarda olan ani fiyat artışından dolayı şaşkınlığını dile getirdi. Bitcoin meraklısı bir arkadaşının olduğunu ve son bir yıl içerisinde Bitcoin vasıtasıyla zengin olduğunu söyledi.
Bitcoin ile ödemelerin sıklığını sorduğumda ise Bitcoin’nin fiyatı artıkça ödeme aracı olarak kullanılmasının düştüğü cevabını aldım.
İnsanlar Bitcoin ile ödeme yapmaktan ziyade yatırım aracı olarak kabul etmişe benziyorlardı.
Tahminim gelecek yıllarda, insanlar Bitcoin‘i tıpkı altın gibi yastık altı birikimi olarak kullanacak ve alım satım ile kar elde etme amacına daha çok yöneleceklerdi.
3 makaleden oluşan bu yazı dizisinin üçüncü ve son yazısı yarın, kaçırmayın..