Son 3 yılda dünya yoğun olarak yepyeni bir teknoloji ile tanışma sürecine girdi. Bizler Türkiye’de bunu hissetmiyor olsak da dünya kaynıyor. Özellikle teknolojik ve ekonomik olarak gelişim ve adaptasyon sorunlarını aşmış olan ülkelerde bu eko sisteme ilişkin gelişmeler çok yakından takip ediliyor. Bitcoin ile başlayan bu yeni keşif arkasından gelen birçok yeni kripto para modeli ile test edilmeye devam ediyor. “Merkezi olmayan teknoloji” ve “merkezi olmayan para” kavramları, ilk bakışta devlet erkleri için korkutucu olsa da, şimdilerde korkunun yerini merak almaya başladı. Görüldü ki, yok saymak, görmezden gelmek bu sistemin yayılmasına engel olmuyor. Bu noktada devletlerin yavaş yavaş tavır değiştirdiğini ve bu yeni ekosistemin içerisinde yer almaya çalıştığını fark ediyoruz. Hiçbiri net bir çıkış yaparak destek olmasa da “bi anlatın bakalım neymiş bu sistem?” demeye başlıyorlar.
Sancılı bir doğum sürecinden sonra Bitcoin’in başına gelen tüm olumsuzluklar, daha küçük bir ‘bebek’ olan bu teknoloji için telafisi zor yaraları da beraberinde getirdi. İşin içinde tüm dünyayı yöneten PARA kavramının geçiyor olması ve mevcut ekonomik sisteme diş gösteriyor olması sonucu geleneksel ekonomik sistem savunucularının çok sert tepkileri ile yıpratıldı ve yıpratılmaya devam ediyor.
Geleneksel sistem yanlısı olan milyarlarca insana karşı bir avuç diyebileceğimiz Bitcoin taraftarı insanın bu yıpratıcı ve yıkıcı tepki ile mücadele edebiliyor olması bile şaşırtıcı değil mi? Bitcoin, doğduğu günden bu yana sürekli darbeler alıyor, eziliyor, görmezden geliniyor ve bütün bunların kaçınılmaz sonucu olarak yoruluyor ve zayıflıyor. Bu yorgunluğun giderilmediği her yeni gün Bitcoin’i hastalığa bir adım daha yaklaştırıyor.
Bizler, Bitcoin ve kripto paraya inanan insanlar olarak her gün kendi aramızda bu sistemin yaşayacağını, ölmeyeceğini, büyüyeceğini ve hatta “dev gibi” olacağını konuşup dururken, dışarıda büyük ekonomik güçler Bitcoin ve ekosistemi hastalandırmak ve yok etmek için elinden geleni yapıyor. Bunu yaparken de iyice öğrenip, anlayıp, zayıf noktalarını keşfedip oralardan saldırıyorlar.
Bizler, ekonomik kaygılar ile hareket ederek; fiyatı düşünce kaçıp, uzaklaşıp terk ediyor, fiyatı yükselince yüzümüzde gülücüklerle, alkışlarla ve “ben dedim size” edalarıyla geri dönüyoruz. Bunun Bitcoin ve diğer kripto paralara, sistemden habersiz ya da sistem karşıtı insanların yaptıklarından daha fazla zarar verdiğini fark edemiyoruz. Türkiye’de Bitcoin ile ilgilenen hiç kimse kötüyü duymak istemiyor. Hiç kimse doğal olarak tehlikenin ortaya dökülmesini hoşnut karşılamıyor. Ancak ortada bilinmesi gereken, üzerine yorum yapılması ve tartışılması gereken birçok gerçek var!
Bunun adı bir gün Mt. Gox oluyor bir gün Çin. Bazen Amerikan Hükümeti oluyor bazen Apple, Amazon ya da Facebook. Farkındaysanız her gün bir çok olumsuz haber çıkıyor kripto para dünyasıyla ilgili. Örneğin, Bitcoin’in piyasa değeri 2013 Ekim ayında 15 Milyar doları bulmuşken, sadece 6 ay sonra tam 9 Milyar Dolar düşüşle 6 Milyar Dolara geriledi. Bu boyuttaki düşüşün 6 ay gibi kısa bir sürede gerçekleşmesi büyük bir çöküştür. Ancak bunun sebeplerinin tartışılması ve anlaşılması gerekmektedir.
Bütün bunların tartışılması, anlatılması ve en azından bu eko sistemin içerisinde olanların belirli bir bilgi düzeyine ulaşması gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman yeni sistemi “bilmeyenlere” anlatmak mümkün olacaktır. Dikkat edin, diğer yabancı haber kaynaklarının yayınladığı haberlerin altında insanlar haberin içeriğini ve anlamını sürekli yorumlayarak tartışıyor. Her haber altında 50-60 yorum oluyor. Bu haberler tartışılıp konuşuldukça, Bitcoin’e ve kripto para eko sistemine güven artıyor. Çünkü insanlar, olup biten her şeyi derinlemesine irdeliyor. Anlamayanlar o yorumları okuyarak anlıyor bazı gerçekleri.
Bizim için sürekli olumlu haberler yayınlamak, her şey yolundaymış ve sistem sorunsuz ilerliyormuş gibi yayın yapmak işin kolayına kaçmak olur. Güzel olanı zaten her yerde okuyoruz, duyuyoruz. Gelin, biraz da zor olanı seçin ve bu olumsuz gelişmeleri tartışın. Yorum yapın ve fikirlerinizi ortaya dökün. Tezlerinizi sunun, karşı tezlere saygı gösterin. Sonuçta ulaşılacak sentezler mutlaka ama mutlaka eko sisteme çok faydalı olacaktır. Türkiye’de kripto para bilinirliğini arttırmak istiyorsak öncelikle bizlerin açık açık her şeyi konuşabiliyor olmamız gerekiyor.
İlk yayın tarihi: Mayıs 2014
Güncelleme: Mayıs 2018
Bitcoin’in düşmesi nasıl oluyor da moral bozuyor henüz Türkiye’dekileri pek ilgilendirmemesi gerekir.esas sorgulanması gereken bu kadar kısa sürede bu fiyatlara çıkmasıdır. İstanbul borsa ilk açıldığında olağanüstü yükselişler olmuştu. 2001 krizinde ise sözde sağlam görünen hisse senetleri sıfırlanırken kimsenin çıtı çıkmıyordu. Zaman Bitcoin’i haklı çıkartacaktır. Risk alanlar bu işten karlı çıkacaktır.