Kripto sektörü kısa bir süreçte önemli bir ilerleme yakaladı. Washington D.C.’de, 22 Mayıs günü bir kripto düzenleme tasarısının arkasında iki partiden gelen desteğin ani birleşmesi ve ardından ertesi gün ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından spot Ethereum ETF fonlarının on birinci saatte çarpıcı bir şekilde onaylanması geldi.
Ethereum ve ETF Alanı
Ethereum kurucu ortağı ve Consensys CEO’su Joe Lubin’e göre her iki olay da özellikle SEC’in Ethereum’la ilgili gidişatı başta olmak üzere Amerika’da kripto paranın nasıl ele alındığı konusunda sismik bir değişimi temsil ediyor ve ilerlemeye devam edecek. Girişimci, özel bir röportajda bunun oyunun kurallarını değiştireceğini düşündüğünü açıkladı.
Lubin tarafından kurulan 7 milyar dolarlık Ethereum yazılım şirketi Consensys, şu anda kriptonun yasal statüsü konusunda SEC ile çok sayıda yasal savaşın tuzağına düşmüş durumda. Ancak Lubin, bu haftaki olayların, kripto paranın Amerikan piyasası içinde daha yüksek bir statüye yükseldiğini kanıtlamış olabileceğine inanıyor ve bu tür savaşlar için hesapları alt üst ediyor. Lubin konuya yönelik şu ifadeleri paylaştı:
“Tahminimce bu artık son derece önemli bir siyasi meseledir ve bu geçersiz kılınıyor. Seçilmek istiyorsanız muhtemelen blockchain merkezi olmayan protokol ekosisteminin yanınızda olması gerekecek. Ya da en azından senden nefret etmelerini istemiyorsun.”
Ünlü İsimden Dikkat Çeken Açıklamalar
Lubin’e göre SEC’in spot Ethereum ETF fonlarını onaylama kararı inkar edilemez bir son dakika siyasi kararıydı ve potansiyel olarak Beyaz Saray’ın kendisinden gelen bir talep veya talep üzerine harekete geçirilmişti. Washington’daki çok sayıda kripto lobicisinin daha önce söylediği gibi bu siyasi baskı, muhtemelen geçen haftaki seçimle ilgili bir dizi gelişmeden kaynaklanıyordu.
SEC liderliği kripto konusunda muhtemelen bir hafta öncesine göre farklı düşünmüyor ancak siyasi baskılar artık Consensys gibi önde gelen Amerikan kripto şirketlerine karşı agresif, devam eden yasal mücadelesine bir İngiliz anahtarı atmış olabilir. Ancak Lubin henüz gardını düşürmüyor:
“Dikkatli olmamız lazım. Bir daha saldırıya uğramayacağımızı varsayamayız.”