Amerika Birleşik Devletleri federal mahkemesi, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) lehine karar vererek kripto madencilik cihazlarını menkul kıymetler olarak tanımladı. Bu karar SEC’in ponzi şeması işletmekle suçladığı Green United LLC’ye karşı yürüttüğü davanın bir parçası olarak geldi. SEC, şirketin kripto madencilik donanımlarının satışını içeren bir sahtekarlık düzenlediğini iddia ediyor.
Mahkeme Kararı ve Yargıcın Görüşü
ABD Bölge Mahkemesi Yargıcı Ann Marie McIff Allen, Green United’ın “Green Boxes” olarak adlandırılan madencilik cihazlarının ABD yasaları kapsamında menkul kıymetlerin yasal tanımına uyduğuna hükmetti. Bu karar SEC’in yatırım sözleşmesi unsurlarını yeterince kanıtladığını gösterdi. Menkul kıymet tanımını burada sadece hisse, token olarak görmemek gerekiyor. Tarla vesaire konulu anlaşmalar için de SEC bunu yatırım sözleşmesi kapsamına alıyor yani buradaki menkul kıymet tanımının kabulü hususu “yatırım sözleşmesine uygunluk” anlamında düşünülmeli.
Green United’ın Suçu ve İddialar
SEC’in Green United LLC’ye karşı açtığı davada, şirketin yatırımcılardan 18 milyon dolar topladığını iddia etti. Şirket Green Boxes’ları gerçekte olmayan bir dijital token olan GREEN için “Green Blockchain” üzerinde madencilik yapmak amacıyla yanlış tanıttı. Mahkeme bu cihazların satışının ve Green Boxes’un işletilmesi için yapılan hosting anlaşmasının bir yatırım sözleşmesi oluşturduğunu belirledi. Bildiğiniz klasik “para yatır aylık %10’unu al” tarzındaki ponzi tuzaklarının kripto madenciliğini tema alan şeklini düşünebilirsiniz. Dolandırıcılar dünyanın dört bir yanında kripto paraların karmaşıklığından yararlanarak insanların tuzaklarına çekmeyi başardı. Kriptodaki yüksek kazanç hikayeleri onların inandırıcılığını artırdı.
Green United’ın Savunması ve Mahkeme Kararı
Green United, ürünlerinin menkul kıymet olmadığını savundu; ancak Yargıç SEC’in bir menkul kıymetin gerekli tüm unsurlarını yeterince açıkladığını belirterek bu argümanı reddetti. Bu karar SEC’in kripto varlık düzenlemelerindeki kararlılığını ve tüketiciyi koruma çabalarını güçlendirdi.
Kripto para birimleri ve ilgili donanımların yasal statüsü konusunda önemli bir dönüm noktası olan son karar bazı problemleri beraberinde getirebilir. Menkul kıymet olarak tanımlanan cihazların satışları, gelecekteki düzenlemeler ve hukukî uygulamalar için mahkeme kararının olası etkilerini zamanla göreceğiz.
Yeni süreçte, kripto madencilik cihazları satan diğer şirketlerin de denetimlerle karşılaşabileceği ve düzenleyici kurumların bu alandaki rolünü artırabileceği düşünülse de karar direkt buna kapı aralamıyor. Eğer satış yapan şirketler alıcılara belli kazanç vaatleri sunmuyor sadece cihaz satıp karşılığında para alıyorsa yine eskisi gibi işlerini yapmaya devam edeceklerdir.