Bitcoin (BTC) düşük volatilite ve işlem hacmiyle yerinde sayarken, yayımlanan 2 rapor önemli noktalara dikkat çekiyor.
Bitcoin ve Altın: Kedi-Fare Kovalamacası Devam Edecek!
Son zamanlarda Bitcoin’deki en büyük endişe kaynağı düşük volatilite oldu. Kritik endeks tüm zamanların en düşük seviyesine gerilerken, Bitcoin yatay yönde hareket etmeye devam ediyor. Önde gelen bir analitik şirketi BTC volatilitesine dair bir rapor yayımladı. Analitik firması Ecoinometrics’e göre BTC’deki volatilitede endişelenecek bir durum yok. Bitcoin‘in hala olgunlaşma sürecinde olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Bitcoin’in hala “derin bir ayı piyasasının içinde” olduğunun altını çizdi. Rapor, BTC’de volatilitenin her dört yıllık halving (yarılanma) döngüsünde aynı noktalarda gerilediğini gösteriyor. Bu nedenle mevcut düşük volatilite, normal bir durum. Şirket, volatilitenin daha da düşebileceğini ifade ediyor. Önde gelen popüler Twitter hesabı Tedtalksmacro bu süreçte altın ve Bitcoin fiyat hareketlerini izleyen bir rapor yayımladı.
Rapora göre, 2023, değerli metaller için şimdiye kadarki en iyi yıllardan biri olacak. Araştırmaya göre, FTX krizine kadar Bitcoin altın ile rekabet ediyordu. Ancak, sektördeki krizler BTC’ye çelme taktı. Rapor ayrıca makroekonomideki normalleşme ile hisse senetlerindeki toparlana sayesinde BTC’nin de 2023’te ivme kazanabileceğini iddia ediyor. Bitcoin, ayrıca tekrar altın ile rekabete girebilir. Ticaret firması Eight’ın kurucusu ve CEO’su Michaël van de Poppe, Bitcoin’in gerçek anlamda değer kazanmaya hazır göründüğünü belirtti. Uzman, BTC‘nin kısa vadede 17.000 ve 17.100 dolara ulaşacağını iddia ediyor.
Bitcoin, Ocak’ta İvme Kazanacak mı?
Bitcoin, geçtiğimiz yıllardaki 10 Ocak ayının 6’sında değer kaybetti. Geçmiş verilere bakıldığında, Şubat, Bitcoin’in en iyi performans gösterdiği aylardan biri konumunda. Geçen yıl, Bitcoin fiyatı tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 69.000 dolara yükseldi. Şubat ayı BTC için 2021’den bu yana çift haneli kazançlar getirdi. Bu nedenle, BTC 2023’ün ilk ayında değer kaybederken, Şubat ve Mart daha olumlu geçebilir. Gelecekteki bu olası performans, enflasyondaki ve ABD Federal Rezervinin (Fed) faiz oranlarındaki düşüş dahil olmak üzere makroekonomik şartlara bağlı olacak. Sektördeki krizleri tetikleyen domino etkisinin de sona ermesi önem teşkil ediyor.