13 Haziran’da kripto odaklı risk sermayesi şirketi Paradigm, üçüncü fonu için 850 milyon dolarlık başarılı bir fon topladığını duyurdu. Söz konusu fon, Paradigm’in kripto endüstrisinin dönüştürücü potansiyeline olan inancını yansıtarak erken aşamadaki projeleri hedefliyor. Paradigm, son altı yılda güçlenen kripto paranın temsil ettiği önemli teknik ve ekonomik değişime olan inancını vurguladı.
Paradigm Ekibinden Büyük Adım
Ekip bu süreçte Bitcoin‘in para kazanma oranının 1 trilyon doları aştığı ve Ethereum ve Solana gibi blockchain ağlarının ölçeklendiğine dikkat çektiler. Dahası stablecoin projelerinin küresel olarak benimsendiğine dikkat çektiler. Ayrıca firma, sınır araştırmalarındaki hızlı ilerlemeyi ve tüketici uygulamalarını mümkün kılan yeni altyapının ortaya çıkışını da vurguladı. Artık yüz milyonlarca insanın kripto sahibi olduğunu ve bu segmentin küresel siyasi sahnede önemli bir oyuncu haline geldiğini belirtti.
Bloomberg, Paradigm’in üçüncü fonuyla ilgili tartışmaların Nisan ayından bu yana dolaştığını bildirdi. O sırada Paradigm’in yatırımcılarla 750 milyon ila 850 milyon dolar arasında bir artış ihtimalini tartıştığı bildirildi. Bu gelişme kripto pazarında bir toparlanma anlamına geliyor ve Paradigm’in fonunu kripto pazarındaki önceki gerilemeden bu yana en büyük fonlardan biri olarak konumlandırıyor.
Paradigm ekibinin son hamlesi risk sermayedarları arasındaki daha geniş eğilimle uyumlu. Galaxy Digital Research’ün yakın tarihli bir raporu 2024’ün ilk çeyreğinde sermayenin yaklaşık %80’inin erken aşamadaki şirketlere gittiğini ortaya çıkardı. Bu arada kalan %20’lik kısım daha sonraki aşamadaki şirketlere gitti.
Dikkat Çeken Detaylar
Söz konusu raporda kripto odaklı erken aşama girişim fonlarının aktif kaldığı ve birçoğunun 2021 ve 2022’deki bağış toplama işlemlerinin hala kuru tozu üzerinde durduğu belirtildi. Bu, zorlayıcı erken aşamadaki firmaların hala finansman kaynağı bulmasına olanak tanır.
Ancak birçok büyük genel risk sermayesi şirketi sektörden çıkmış veya risklerini önemli ölçüde azaldı. Bu, daha sonraki aşamadaki girişimlerin fon toplamasını zorlaştırdı. Ek olarak anlaşma tarafında tohum öncesi anlaşmaların payı ilk çeyrekte ılımlı bir artış gösterdi ve bu da yeni kurulan girişimlerde bir miktar büyüme olduğunu gösteriyor.