Elde edilen son bilgilere göre Ripple’ın kurucu ortağı Chris Larsen, Bitcoin madencilerini, borsalarını ve çekirdek geliştiricileri proof-of-work (PoW) algoritmasından proof-of-stake (PoS) algoritmasına geçmeye ve proof-of-stake’den uzaklaşmaya çağırdı.
Proof-Of-Work ve Proof-Of-Stake
Larsen konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, “Başlıca madenciler, borsalar ve çekirdek geliştiriciler gibi Bitcoin’in kodunu oluşturan ve ona katkıda bulunan kişileri PoW’dan uzaklaşmayı düşünmeye teşvik edelim.” sözlerini kullandı.
Öte yandan Larsen, böyle bir değişikliğin Bitcoin’in lider kripto para birimi olarak kalması için kritik öneme sahip olacağını iddia ediyor.
Larsen kurumsal yatırımcıları, PoW‘un büyük karbon ayak izi nedeniyle düzenleyicilerin sahip oldukları mülkleri ellerinden almaları için ciddi bir baskı ile karşılaşacakları konusunda da uyarıyor.
Bunlara ek olarak Ripple kurucusu, Ethereum’un proof-of-stake‘e geçme kararının övgüye değer bir adım olduğunun da altını çiziyor. Larsen, Bitcoin’in şu anda toplam kripto piyasası değerinin yüzde 43’ünü oluşturan PoS’a veya XRP Ledger’ın Federated Consensus’a taşınması gerektiğini savunuyor.
Öte yandan Larsen daha önce yaptığı açıklamalarda, Çin’in nihayetinde Bitcoin’i yok edebileceğini iddia etmişti.
Bitcoin ve Temiz Enerji
Larsen’in açıklamalarının aksine, büyük Bitcoin yatırımcıları aslında lider kripto para birimi ile ilgili bu baskıya boyun eğmek yerine çevreye zarar verdiği mitini çürütmeye odaklanmış durumda.
Örneğin; Cathie Wood’un varlık yöneticisi Ark Invest ve Jack Dorsey’in dijital ödeme şirketi Square, Bitcoin’in yenilenebilir enerjinin başlıca itici gücü olduğu hakkında ortaklaşa bir teknik rapor yayınladı.
Rapor, Bitcoin’in daha fazla güneş ve rüzgar projesini karlı hale getirerek küresel enerjinin yenilenebilir enerjiye geçişini hızlandırabileceğini savunuyor. Konuyla ilgili olarak ise, “Gerçek dünya verileriyle, Bitcoin madenciliğinin güneş sistemlerine yatırımı teşvik edebileceğini ve yenilenebilir enerjilerin elektrik maliyetinde potansiyel olarak hiçbir değişiklik olmadan daha yüksek bir şebeke gücü yüzdesi üretmesini sağlayabileceğini görüyoruz.” sözleri kullanılıyor.