Binance’in kurucusu ve eski CEO’su Changpeng Zhao (CZ), sosyal medya üzerinden yaptığı duyuruyla Myanmar ve Tayland’a toplamda bin adet BNB (yaklaşık 630 bin dolar değerinde) bağışlayacağını açıkladı. Her iki ülkeye 500’er adet BNB gönderileceğini belirten CZ, bu bağışın nasıl ve kimler aracılığıyla dağıtılacağı konusunu da gündeme getirdi. Bağışların mümkünse şeffaf ve zincir içi (on-chain), merkeziyetsiz kimlik (DID) tabanlı bir sistem üzerinden gerçekleştirilmesini istediğini ifade etti. Böyle bir sistemin bulunmaması durumunda ise Binance ve Binance Tayland aracılığıyla dağıtım yapılacağını belirtti.
CZ’den Şeffaf Yardım Çağrısı
CZ, bağışların dağıtımı konusunda topluluğa açık bir soru yöneltti: “Merkeziyetsiz kimlik (DID) kullanan şeffaf bir zincir içi bağış sistemi var mı?” Bu soru, hem yardım dağıtımında güvenilirlik hem de izlenebilirlik açısından kripto para dünyasında önemli bir tartışmayı gündeme getirdi. CZ’nin bu çağrısı bağış mekanizmalarının geleceği konusunda yeni bir tartışma başlatabilir.

Bu tarz bir sistemin eksikliği kripto para dünyasının hala çözüm bekleyen alanlarından biri olduğunu gözler önüne seriyor. Çünkü geleneksel yardım kuruluşlarının aksine zincir içi bağış sistemleri doğrudan, izlenebilir ve sansürlenemez bir yapıya sahip olabilir. CZ’nin önerisi de bu noktada anlam kazanıyor: Bağışlar, kime ve nasıl ulaşıyor? Topluluk bu süreçte ne kadar şeffaflığa erişebiliyor? Bu sorular giderek daha fazla önem kazanıyor.
Binance Tayland Dağıtımda Etkili Olacak
Eğer zincir içi ve DID tabanlı bir sistem bulunamazsa CZ’nin planı oldukça net: Dağıtımı Binance’in kendisi ve bölgedeki yerel iştiraki Binance Tayland üstlenecek. Bu, dağıtım sürecinde güvenlik ve erişim açısından belirli bir kontrol sağlamış olacak. Ancak merkezi bir kurumun bu süreci üstlenmesi şeffaflık konusunda bazı soru işaretlerini de beraberinde getirebilir.
Özellikle Myanmar gibi altyapı açısından kısıtlı bölgelerde yardımların doğru kişilere ulaşması ciddi bir organizasyon gerektiriyor. Binance’in bu süreçte nasıl bir yöntem izleyeceği, kullanıcılarla nasıl iletişime geçeceği ve bağışların takibinin nasıl yapılacağı önümüzdeki günlerde netleşecek. CZ’nin şeffaflık talebi, bu sürecin sadece bir bağış değil, aynı zamanda bir sınav olduğunu da gösteriyor.