Meşhur “Doomsday Clock” bülteni 23 Ocak’ta atom bilimcileri tarafından gezegenin yakın tehlikesini yansıtacak şekilde güncellendi ve yapay zeka alanı da dahil olmak üzere bir dizi faktör nedeniyle gece yarısından sadece 90 saniye sonrasına ayarlandı. Saat, gezegene ve insanlığa yönelik nükleer tehditler, iklim değişikliği ve yıkıcı teknolojileri de içeren varoluşsal risklere göre ayarlandı.
Yapay Zekaya Yönelik Endişeler Neler?
Bülten, 1945 yılında aralarında Albert Einstein ve J. Robert Oppenheimer’ın da bulunduğu bilim insanları tarafından kuruldu. Yapay zeka, 2023’te ana akım topluma patlayıcı bir şekilde girmesinin ardından yeni bir endişe kaynağı olarak eklendi. Doomsday Clock’u yayınlayan bilimsel dergi The Bulletin, teknolojiyi yıkıcı teknoloji alanındaki en önemli gelişme olarak nitelendirdi:
“Yapay zekanın paradigmatik bir yıkıcı teknoloji olduğu açık. Yapay zeka tarafından ortaya konan herhangi bir fiziksel tehdit, fiziksel dünyanın durumunu değiştirebilen cihazlara bir bağlantı ile etkinleştirilmeli.”
Raporda, yapay zeka alanının dünyanın diğer acil tehditlerle başa çıkmasını engellemede potansiyel olarak önemli bir faktör olduğu ve yapay zekanın askeri ve bilgi operasyonları tarafından giderek daha fazla kullanıldığı belirtiliyor. Makale, birçok ülkenin endişelerin farkına varmaya başladığına ve teknolojinin zararlı etkilerini düzenlemek ve en aza indirmek için adımlar atmaya başladığına dikkat çekiyor.
Yapay Zeka Hakkında Dikkat Çeken Gelişmeler
Ağustos 2023’te Çin, yapay zeka için etkili düzenlemeler yayınlayan ilk ülke oldu. Daha sonra Aralık 2023’te Avrupa Birliği, üye devletlerin daha sonra benimsemeyi seçecekleri yapay zeka ile ilgili kendi geçici düzenlemelerini kabul etti.
Geçtiğimiz yıl yapay zekanın geliştirilmesi için bir merkez olarak ortaya çıkan Amerika Birleşik Devletleri henüz resmi bir yasa çıkarmadı. Ekim 2023’te Başkan Joe Biden, yapay zeka alanında emniyeti ve güvenliği için altı yeni standart belirleyen bir idari emir yayınladı.
Bununla birlikte bülten; yapay zeka ve diğer bilgi teknolojilerinin otoriter rejimlerin vatandaşların faaliyetlerini ve özgürlüklerini izleme yeteneğinin hızlanmasına da neden olduğuna dikkat çekti. Yapay zekanın 2024 yılındaki büyük küresel seçim sezonu öncesinde sahte haberler ve bilgi manipülasyonu yoluyla siyasi seçimleri etkileme kabiliyetine ilişkin endişeler de dile getirildi.