Kripto para piyasaları geçmişte suç gelirleri, hack gibi konularla daha fazla anılıyordu. Bunda Silk Road tarzı pazarların da payı yüksekti. WannaCry benzeri fidye yazılımları da kripto paraların kötü ününe katkı sağladı. 2021 yılı itibariyle kriptonun bu imajı düzelmeye başlasa da son rapor tehlikenin devam ettiğini gösteriyor. Devletler bu konuda daha sert adımlar atabilir.
Kripto Paraların Yeraltı Raporu
Bugünlerde Çinlilerin konuştuğu popüler bir film var. Adı “No More Bets” ve filmin konusuna göre denizaşırı dolandırıcılık örgütleri çekici bir kadın karakteri kullanarak kurbanları aldatıcı bir şekilde kripto para saadet zincirlerine dahil etmekte ve nihayetinde onları dolandırmaktadır. Bu hikayenin yanı sıra son Güneydoğu Asya kripto raporu Çin’in ne yapmaya çalıştığını anlamamıza yardım edebilir. Kripto paraların dolandırıcılarla sürekli yan yana getirilmesi endüstrinin önemli bölümü için haksızlık olabilir.
Fakat devletlerin kripto paraları hedef alırken yararlandığı bazı veriler var. Yakın zamanda yayınlanan kriptonun yeraltı raporu bize Güneydoğu Asya’daki suç grupları tarafından kriptonun nasıl benimsendiğini gösteriyor. Anonimlik, ademi merkeziyetçilik ve sınır tanımazlık özellikleri bu yasadışı faaliyetleri daha gizli hale getirmekte, hızlı fon dolaşımına olanak sağlamakta ve kolluk kuvvetlerinin işini zorlaştırmaktadır.
Blockchain Devletleri Korur
Ufak bir parantez açalım. Kripto paraların suç gelirlerinin aklanmasında kullanıldığından bahsettik. Peki dolar veya itibari para birimleri? Tefeciler, uyuşturucu satıcıları, silah kaçakçıları, köle tüccarları bunları hepsi kripto para mı kullanıyor? Yerelde ve küresel ölçekte suçla mücadele için yapılan operasyonlara bakarsak kolluk kuvvetlerinin yeşil dolarlar, altın külçeleri veya yerel itibari para birimleri yakaladığını görüyoruz. Peki kirli eller parayı kirletemiyorsa kripto neden suçluların elinde bir suç aracına dönüşüyor? Bu önemli bir sorudur.
Kripto paralar teknolojisi sayesinde itibari para birimlerinden daha az suça teşvik edicidir. Her işleminiz blockchain’de bir iz bırakır ve kolluk kuvvetleri yıllar sonra da olsa sizi bulabilir. Bu tıpkı paranın üzerindeki parmak izinden suçluların tespitine benziyor. İtibari para veya altın için bir sorun var, çok fazla suçlu/suçsuz el onlara dokunuyor. Ancak kriptoda durum böyle değil. Kriptoda parmak izinizi silemezsiniz. Hatta gelecekte Monero gibi gizlilik odaklı altcoinlerin sistemleri çözüldüğünde onları kullananlar bile geride iz bıraktıklarının farkına varacak.
Kriptografik analistler, çok çeşitli adres etiketlerinden ve açık kaynaklı ağ istihbaratından yararlanarak asa dışı kripto para birimi faaliyetlerine dahil olan fonların izini sürebilir. Yani kripto paralar toplumu, devleti ve masumları korur. Suçların arkasına saklanmasına izin vermez.
Bitrace Kripto Raporu
Bitrace, Güneydoğu Asya’daki önde gelen yasadışı platformlarla ilişkili adreslerdeki fon giriş ve çıkışlarını sürekli olarak izler. Bu online kumar, dolandırıcılık, kara para aklama, hırsızlık, fidye yazılımı ve terörizm gibi yasadışı faaliyetlerle bağlantılı kripto para fonlarının zamanında tespit edilmesini sağlar. Bu tür adresler üzerinde yapılan araştırma, haberlerde ve kamu söyleminde önemli ölçüde dikkat çekmesine rağmen, Bitrace tarafından izlenen platformlardaki kripto para dolandırıcılığı faaliyetlerinin büyüklüğünün, Güneydoğu Asya’daki yasadışı faaliyetlerin ve kumar fonlarının genel ölçeğinin yalnızca küçük bir bölümünü oluşturduğunu göstermektedir.
Bitrace bünyesindeki DeTrust risk veri platformuna göre, 2022 yılında belirli Güneydoğu Asya platformlarının adreslerine toplam 115 milyar USDT‘nin üzerinde para akışı gerçekleşti. Bu tutarın 37,16 milyar USDT’si online kumar fonlarından, 69,78 milyar USDT‘si kara para aklama fonlarından oluşurken, 460 milyon USDT’den azı dolandırıcılık faaliyetleriyle ilgiliydi.
Aylık verilere bakıldığında, 2022 yılının tamamı boyunca fonlama ölçeğinin nispeten sabit kaldığı görülmektedir. Bu durum kripto para birimiyle ilgili bu tür faaliyetlerin kripto para piyasasındaki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmediğini ve bir dereceye kadar piyasa volatilitesine karşı direnç sağladığını göstermektedir.
Fonların 14,6 milyar USDT’den fazlası başta Binance ve OKX olmak üzere CEX’lere aktı. Bu da düzenleyicilerin merkezi borsalar üzerindeki baskının daha da artabileceğini gösteriyor.