Ethereum‘un en büyük merkeziyetsiz finans (DeFi) protokolü olan Lido Finance, bir milyon doğrulayıcıya ulaşarak önemli bir kilometre taşını geride bıraktı. Likit stake protokolleri arasında öncü konumunu koruyan Lido, Ethereum ağındaki stake etmeyi daha erişilebilir hale getirerek bu mekanizmaya büyük bir ivme kazandırdı.
Lido Finance’ten Büyük Başarı
Lido Finance’nin duyurduğu bilgilere göre, protokol artık Ethereum ağında bir milyon doğrulayıcıyı aşmayı başardı. Bu haber, 29 Nisan tarihli bir X gönderisiyle kamuoyuna duyuruldu. Lido gibi likit stake protokolleri, Ethereum‘da kendi doğrulayıcı node’ları çalıştırmak için yüksek miktarlarda sermayeye ihtiyaç duyan bireysel kullanıcılar için stake etmeyi kolaylaştırarak önemli bir role sahip.
Dune verilerine göre, Lido Finance şu anda stake edilen toplam ETH’nin %28,5’ini temsil ediyor. Bu etkileyici rakam, Ethereum ağında toplam Ethereum arzının %27’sinden fazlasının stake edildiğini gösteriyor. Ayrıca, Coinbase gibi büyük borsalar aracılığıyla da %13,6’lık bir oranla Lido’ya destek veriliyor.
Likit stake protokolleri, kullanıcılara likidite avantajları sunarak hızlı bir büyüme kaydediyor. Lido kullanıcıları, ETH’lerini protokole stake ederek karşılığında staked ETH (stETH) alıyorlar. Bu staked ETH, diğer DeFi protokollerinde de kullanılabiliyor. Ancak, düzenli stake etme durumunda, token’lar stake edildikleri sürece kilitli ve kullanılamaz hale geliyorlar.
Toplam Kilitli Değerde Önemli Büyüme
DeFi ekosistemindeki büyüme, likit stake protokolleri gibi önemli oyuncuların etkisiyle artmaya devam ediyor. Özellikle Lido gibi protokoller, toplam DeFi TVL’sinde önemli bir paya sahip. DeFiLlama’ya göre, likit stake protokolleri toplam TVL’de 47,7 milyar doları aşarken, Lido 29,9 milyar dolarlık TVL’siyle öne çıkıyor.
Ancak, bu hızlı büyüme beraberinde bazı endişeleri de getiriyor. Önde gelen kripto kurucuları, Lido gibi protokollerin artan hakimiyetiyle ilgili endişelerini dile getiriyorlar. Ethereum’un kurucu ortağı olan Vitalik Buterin, geçmişte Lido’nun potansiyel merkezileşme risklerini vurgulamış ve tek bir stake token’ının ağ üzerinde kontrol sağlamasının risklerini belirtmişti.
Lido gibi protokollerin, bu tür endişeleri göz önünde bulundurarak uygun önlemleri alması kritik öneme sahip. Ancak, DeFi ekosisteminin sağlıklı büyümesi için, çeşitlendirilmiş ve dayanıklı bir yapı oluşturmak da elbette gerekli.