Ethereum‘un kurucu ortağı Vitalik Buterin, yapay zekayı (YZ) sadece sıradan teknolojik gelişmelerin arasına yerleştirmekle kalmadı. Bunun yerine, matbaa veya tekerlek gibi dönüştürücü icatlara benzer şekilde, YZ’nin toplumu yeniden şekillendirme konusundaki benzersiz potansiyeli hakkında bir uyarıda bulundu. Buterin’e göre, YZ kendi başına ayakta duruyor. Buterin, yapay zekanın insan aklını aşabileceği ve Dünya’daki baskın güç haline gelebileceği bir geleceğe işaret ediyor.
YZ’nin Yükselişi ve Süper Zeka Tehlikesi
Buterin‘in endişeleri geleneksel teknoloji korkularının ötesine geçiyor. Süper zeki yapay zekanın insanlığı bir tehdit olarak algılaması ve bunun potansiyel olarak yıkıcı sonuçlara yol açması durumunu gündeme taşıdı.
Bu endişeyi diğerlerinden ayıran şey ise YZ’nin hızla ilerlemesi. İdeal senaryoda bu süper zeki varlıklar müttefik olarak yer alsa da, onları insanlarla güvenli bir şekilde bir arada yaşayacak şekilde programlamak henüz tam bir çözüm bulunamamış bir bulmaca anlamına geliyor.
Yapay Zekanın Egemen Olduğu Bir Dünyada Yaşamı Düşünmek
Buterin, distopik vizyonların ötesinde, Iain Banks’in Culture serisiyle paralellikler kurarak, yapay zekanın hüküm sürdüğü bir dünya hayal etmemizi istiyor. Bu kurgusal gelecekte insanlar güçlü YZ’lerle bir arada yaşıyor ve uzun ömür, sağlık ve eğlencenin tadını çıkarıyor.
Bununla birlikte, çok önemli bir uyarı ortaya çıkıyor. İnsan kontrolünün potansiyel kaybı. Bu da çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor: YZ ile bir ortaklığa doğru mu gidiyoruz, yoksa makine zekası tarafından yönlendirilen bir dünyada sadece yolcu olmaya mı mahkumuz?
YZ’nin yörüngesiyle ilgili tartışmalar yoğunlaşırken, Buterin tarafından dile getirilen endişeler, teknoloji çevrelerinde dizginlenemeyen YZ ilerlemesiyle ilişkili potansiyel risklerin giderek artan bir şekilde kabul edildiğini yansıtıyor.
Güvenli bir şekilde bir arada yaşamayı programlamanın acil zorluklarından, insanlığın YZ’nin egemen olduğu bir gelecekteki rolüyle ilgili derin sorulara kadar, YZ’nin yörüngesine ilişkin söylem, sorumlu ve sürdürülebilir bir teknolojik ortamın şekillendirilmesi için giderek daha kritik hale geliyor.
Gelecek sadece kripto para birimlerinin varlığına dair soruları beraberinde getirmediği için Ethereum kurucusunun endişelerini dikkate almakta elbette fayda var. Bu uyarılardan sonra akla şu soru ister istemez geliyor: Beşer kendi sonunu kendi mi hazırlıyor?