Dünyanın en zengin müteahhidi Elon Musk, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile yaşadığı yasal mücadelede galip geldi. Mahkeme, Musk’ın 44 milyar dolarlık X satın alma anlaşması ile ilgili olarak SEC’ın yaptırım talebini reddetti.
Bloomberg’dan alınan bilgiye göre ABD Bölge Hakimi Jacqueline Scott Corley, Elon Musk’ın SEC ile yapacağı toplantıyı kaçırıp bir roket fırlatmasını izlemeyi tercih etmesi nedeniyle yaptırım uygulanmamasına karar verdi.
Tarafların Beyanları
Mahkeme, Musk’ın Aralık ayında üç SEC avukatının uçak biletleri için 2.923 dolar geri ödeme konusunda anlaştığını ve 3 Ekim’de X anlaşmasıyla ilgili ifadesini verdiğini belirtti.
Elon Musk, bu gelişmeye X platformunda espriyle karışık bir yanıt verdi. Dogecoin $0.332329’in yaratıcısı Billy Markus ise SEC’ı “sinir bozucu bir kuruluş” olarak nitelendirdi ve Musk’ın bu zaferini destekledi.
Bu zafer, Musk’ın geçtiğimiz hafta Dogecoin manipülasyon davasında yatırımcıların temyiz başvurularını geri çekmesiyle birlikte ikinci bir yasal galibiyetiydi. Musk’ın SEC ile olan mücadelesi, hükümet verimliliği departmanında üstleneceği rol nedeniyle devam edebilir.
Ripple $2.3’ın Baş Hukuk Görevlisi Stuart Alderoty, SEC’ın bütçe harcamalarını araştırmasını talep etti ve Komisyon’un mali kaynakları gereksiz yaptırımlar için kullandığını savundu.
Donald Trump’ın Yasal Zaferi
ABD Başkan adayı Donald Trump da yakın zamanda önemli bir yasal başarıya imza attı. Hakim Juan Merchan, Trump’ın sessizlik paradoksu davasındaki hüküm giyme tarihini eritti. Bu karar, Trump’ın yemin töreni öncesinde karardan feragat etme talebine olanak tanıdı.
Ayrıca bir CNBC haberine göre Adalet Bakanlığı, Trump’a karşı olan iki federal ceza davasını sona erdirmeyi planlıyor. Bu, mevcut bir başkana karşı dava açılmaması politikasıyla uyumlu görünüyor.
Bu gelişmeler, Musk ve Trump’ın yasal arenada elde ettikleri zaferlerin, kamu ve özel sektör üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir.
Elon Musk’ın SEC’a karşı kazandığı bu dava, gelecekteki yasal ilişkiler için bir örnek teşkil edebilir. Yatırımcılar ve piyasa gözlemcileri, bu tür kararların şirketlerin ve liderlerin hareket özgürlüğünü nasıl etkileyebileceğini yakından takip ediyor.