Yirmi yıl önce, Clinton, Birleşik Devletler Başkanı olarak ikinci başkanlık dönemine başladı. Titanic gişe rekortmeni oldu. Hanson’s şarkısı olan MMMBop, müzik listelerini kasıp kavurdu. 1997 yılı aynı zamanda, Simon and Schuster tarafından yayımlanan, The Sovereign Individual: Mastering the Transition to the Information Age (TSI) kitabının da çıkış yılı oldu.
Kitabın yazarları iki çılgın kafadardı. James Dale Davidson ve Lord William Rees-Mogg bir merak üzerine geleceğe odaklanmış bir tarih kitabı yazdılar. Yazarlar kitapta, insanlığın bir değişim çağına girdiğini ileri sürüyorlar. İkili, cesur, tuhaf ve bazen de ürkütücü bir şekilde kripto paraların günümüzdeki görünümüne büyük ölçüde benzeyen “siber para” formundan bahsediyorlar. Ayrıca bu kitap, Satoshi Nakamoto’dan bile 10 yıl önce, Bitcoin’in esrarengiz bir şekilde benzerinden söz ediyor.
Bitcoin’in İleri Görüşlü Yazarları
1990’ların sonlarına doğru yazılan kitapta, “Şimdi, Bilgi Çağı’nın ortaya çıkışıyla, paranın karakterinde de yeni bir devrim başlıyor.” İfadesi yer alıyor. Kitapta, “Siber ticaretin başlaması, kaçınılmaz olarak siber paranın da ortaya çıkışına liderlik edecektir. Paranın bu yeni formu, dünyada “Kim Egemen Güç?” sorusunun artık sorulmamasına yol açacaktır. Bu değişimin önemli bir kısmı, varlık sahiplerinin birikimlerinin, enflasyon etkisiyle birikimlerinin kamulaştırılmasından kurtarılması ve bilginin gücü sayesinde birikimlerin serbest bırakılmasından kaynaklanacak.” deniyor.
Lord William Rees-Mogg, 2013 yılında 84 yaşındayken öldü. Times of London’da uzun bir süre editör olarak çalıştı. Şimdiye kadar da kripto paralarla ilgili işe koyulabilecek en genç kişi O’ydu. Herkes tek tip, rahat giyinmeye başladıktan sonra bile ince çizgili takım elbiseler giymesiyle tanınıyordu. Bilgisayarlar ve kelime işlemciler her yere yayılmış olsa bile Mogg, elle yazmaya devam etti. Araba kullanmayı reddederdi.
Mogg’un editörlük hayatı önemli olaylarla doluydu. Kendisinin de üyesi olduğu nazik İngiliz sosyetesi, 1960’ların erkek müzik grubu The Roling Stones’u, uyuşturucu kullandıkları için topa tutarken ve hapse atılmaları için tezahürat yaparken O;
Britanya’nın geleneksel değerleri ile hazcılık arasında bir çatışmanın sembolü olacaksak bile geleneksel değerlerimizin hoşgörü ve eşitlik içerdiğinden emin olmalıyız.
diyerek müzik grubunun yanında olmuştu. Ayrıca ekonomi hakkında da bir çok yazı kaleme aldı ve altın oranın da hayranıydı.
Mogg ve ortağı Davidson, 1997 yılında kitaplarını yazarlarken bir tahminde bulundular. Bu tahminlerini, “Yakında siber paraları kullanarak internet üzerinde yaptığınız tüm işlemleri oturduğunuz yerden, anında ödeyebileceksiniz. Paranın bu yeni formu internet alışverişi üzerinde önemli bir rol oynayacak. Bu para birimi asal sayıların şifreli dizilimlerinden oluşacak. Eşsiz, anonim ve kanıtlanabilir bir sistem içerecek olan bu para çok büyük transfer işlemlerini taşıyabilecek. Ayrıca en küçük kesre kadar da parçalanabilecek. Sınırları olmayan bir piyasada, tek tuşla, trilyonluk işlemler yapılabilecek.” diyerek kağıda döktüler.
Tamı Tamına Uyan Ayrıntılar
Amerikalı olan ve ortağına göre çok daha genç olan James Dale Davidson, tahminleriyle tanınıyordu. Davidson, Bill Clinton’dan nefret etmesiyle ün salmıştı. Ancak daha ünlü olduğu bir konu daha vardı. Davidson, ABD ekonomisinin çöküşünün tasvirini gerçeğe en yakın ve en tutarlı şekilde yapmıştı. Davidson, öngörülerinde 2008’de haklı çıktı.
Davidson ve Mogg, kırk yıl kadar önce Oxford’da tanıştılar. Eski eserleri ararken karşılaşan bu iki adamın ilişkisi büyük bir dostluğa ve on yıllarca süren çalışma arkadaşlığına dönüştü. İlgilendikleri konu öncelikle kendisini gazetelerde gösterdi. Birkaç kitapta da bu konuyu işledikten sonra asıl kitap olan The Sovereign Individual ortaya çıktı.
20 yıl önce ikili, “Kaçınılmaz olarak bu siber para ulussuz olacak. Egemen sınıf, sınırları aşarak fiziksel olmayan dünyaya hakim olduklarında, hükumetlerin paranın değerini enflasyona bağlayarak belirlemelerine artık tahammül etmeyecekler. Neden tahammül etsinler ki? Paranın kontrolü küresel pazara geçecek.” diye iddia ediyorlardı.
Özgür Para Özgür İnsan
Davidson ve Lord Rees-Mogg, 21. yüzyılda Batı Medeniyetinin bir tür çarpışma yaşayacağına inanıyorlardı. Onlara göre, “Devletler doğaları gereği parazittirler. Yani verimli sınıfı alırlar ve ayrıcalıklı gruplara tekrar dağıtırlar. Ayrıca hükumetler ellerindeki paranın gücüyle kazananı ve kaybedeni belirleyen ortadaki sapkın kişilerdir. Eğer sınırsız ve bağımsız dijital para halk tarafından kabul görürse bu, devletin parazitliğinin ve sapkınlığının bittiği anlamına gelir.” Kitap, üretici sektörün hayatının çoğunun internete taşınacağı ve hükumetlerden uzaklaşılacağı konusunda da ısrarcı.
Yazarların görüşleri, insanlığın tüm hayatının kripto para teknolojilerinin ışığında yeniden şekilleneceği yönündeydi. Onlara göre, devlet zihniyetinden ve hükumetlerden arınan sistem, üretkenliği, malları, hizmetleri ve emeği önceden düşünülmediği kadar özgürleştirecek. Hükumetin ana var oluş sebebi olan şiddet üzerindeki tekelcilik anlayışı bile hemen hemen yok edilecek.
İkili, “Özgür para özgür insan demektir.” diyor. Bunu da, “Her işlem, şifreli ve çok basamaklı asal sayı dizilerinin transferini içerecek. Altın, genel anlamda hükumetler tarafından piyasaya sürülüyor. Kağıt paralar ise kopyalanabilen ve yine hükumetler tarafından basılan değişim araçları. “Dijital altınlar” ise bunların aksine taklit edilemez ve çok basamaklı asal sayı çözümlerinden oluşacaklar. Tüm işlemler doğrulanabilir ve benzersiz olacak.” şeklinde açıklıyorlar.
“Dijital işlemlerin doğrulanabilir olması, enflasyon sayesinde zenginliğin kamulaştırılması alışkanlığını ortadan kaldırır. Bilgi çağının bu yeni dijital para birimi, onu değiştirmek isteyecek ulus devletlerden ziyade korumak isteyen servet sahiplerine kontrol imkanı verecektir.” diye savunuyorlar.
Akla Yatkınlık
Bitcoin’in yukarıdakilerin hepsini barındırması zorunlu değil. Hükumetler Bitcoin’i kolayca benimsese de, kullanımını yasaklasa da Bitcoin çeşitli şekillerde işe yarayabilir. Bitcoin, devletlerin para birimlerinin sonu olur mu ya da devletleri çökertir mi? bilemeyiz. Bu konu fazlasıyla tartışmaya açık bir konu.
Bitcoin, tabii ki hükumetlerin enflasyonist ve geleneksel bazı entrikalarından kaçmanın bir yolu olabilir. Bununla beraber hükumetler iki önemli alanda tam yetkilidir: El koyma ve Öldürme.
İkinci söylem birincisini bastırma gücüne sahip olsa da insanların büyük çoğunluğu yaşam biçimlerinin hükumetlerin politikalarının bir sonucu olduğuna inanırlar. Ancak ölümlerinin de bu yüzden olduğunu kabul etmezler. Durum ne olursa olsun The Sovereign Individual ilginç bir öngörüyle yazılmış bir kitap olarak karşımıza çıkıyor.
Kaynak: news.bitcoin.com