Avustralya Mahkemesi, Qoin Blockchain‘e karşı açılan davada piyasa düzenleyicisi olan kurum lehine karar verdi. Ancak konuyla ilgili olarak bazı detaylar var. Lehte olan karar kısmi bir lehte karar olarak değerlendiriliyor. Davanın odak noktası, ASIC’in Qoin Blockchain ve Qoin Cüzdanlarının tek bir plan içinde entegre olduğu iddiasıydı. Ancak mahkeme bu fikri desteklemedi. Mahkeme, Blockchain’in finansal ürünlerin bir parçası olmadığını vurguladı.
Kararın Ayrıntıları
Avustralya Federal Mahkemesi’nin Cuma günü verdiği karara göre, Qoin planıyla ilgili davanın çoğunlukla Avustralya’nın piyasa düzenleyicisi lehine sonuçlandığı belirtildi. Yargıç J. Downes, mahkeme belgelerine ve düzenleyicinin duyurusuna göre, ASIC’in BPS Financial Pty Ltd’ye karşı Lisanssız İşlem Yürütme Davası’nı kazandığını belirtti.
2022’de ASIC, BPS’ye karşı yasal bir mücadele başlatarak, Qoin projesinin tamamının, token’ların, Blockchain’in ve cüzdanların lisans gerektiren bir finansal ürün olarak kabul edilmesini talep etti. Avustralya’da ASIC, yasal süreçler aracılığıyla düzenleyici denetimi güçlendirirken bazen başarılar elde etti. Bazen de davaları kaybetti.
Mahkeme Tek Bir Varlık Görüşüne Katılmadı
Bu dava sürecinde ASIC’in öne sürdüğü iddialardan biri, Qoin Blockchain ve Qoin Cüzdanlarının tek bir varlık olarak değerlendirilmesiydi. Ancak mahkeme bu görüşe katılmadı.
Kararda, “ASIC’in iddialarının aksine, Qoin Blockchain’in, Qoin edinme aracı ve Qoin Cüzdanlarına sahip olan işletme operatörlerinin Qoin Müşterileri olarak kayıt yaptırabilecekleri bir araç olduğu, ancak kullanıcının nakit dışı ödeme yapmasına olanak tanıyan mekanizmanın bileşenleri veya kendileri olmadığı” vurgulandı.
Uzmanlar, mahkemenin ASIC’in bir Blockchain’in tümünün Avustralya yasaları kapsamında bir “finansal ürün” olarak görülmesi girişimlerini önemli ölçüde reddettiğini belirttiler.
Blockchain Australia Başkanı ve Dijital Varlıklar Avukatı Michael Bacina konuyla iligli olarakşu ifadeleri kullandı:
“Blockchain’ler temel teknoloji olarak ayrı bir varlık durumunda. Yasalara uyulmadığı takdirde kullanımının cezai sorumluluğu doğurabileceğini ancak teknolojinin kendisinin ayrı bir varlık olarak tanınması gerektiğini vurguluyoruz. ASIC ve BPS ile bu ayın sonlarına doğru cezalar da dahil olmak üzere kalan soruları çözecek bir emir şekli üzerinde görüşmelerde bulunarak anlaşmaya varmak için çağrıda bulunuyoruz.”
