Birkaç gündür Twitter ve Telegram hesaplarımızı takip edenler gündeme dair 3 farklı anket çalışması yaptığımızı biliyor. Kripto paraların gündemi 13 gündür oldukça yoğun ve yatırımcılar neler olacağını merak ediyor. Yaşananlar ve beklentilere dair çok farklı görüşler var. Anket sonuçları da enteresan ve CoinTürk yazarlarının okuyucuya söyleyecekleri var. Hazırsanız başlayalım.
CoinTürk Kripto Gündem Anketi Sonuçları
Toplamda 3 farklı anket yaptık ve bu anketlerde 3.440 oy kullanıldı. Türkiye’deki kripto para yatırımcılarının son gelişmelere dair izlenimlerini ölçmek için bu iyi bir rakam. İlk anket Bitcoin $101,762.8 fiyatının yıl sonunda hangi aralıkta olacağıyla ilgiliydi. Fiyat anketine 1.541 kişi katıldı. Peki sonuçlar bize ne söylüyor?
Fiyat anketine katılanların %46’sı yıl sonu Bitcoin fiyatının 10.000 ile 20.000 dolar aralığında kalacağını söylüyor. Bu durum FTX ile bağlantılı potansiyel iflaslarla açıklanabilir. Anketin sonucunda dikkat çeken bir detay var. Katılımcıların %31,8’i dip veya yeniden dönüş konusunda iddialı tahminlere sahip. Bitcoin fiyatının 10.000 doların altına ineceğini veya yeniden 30.000 doları aşacağını düşünenler en büyük ikinci grubu oluşturuyor.
İkinci anket sorusu FTX’in kurucusu SBF’in tutuklanmasıyla ilgiliydi. Halen Bahamalar’da olan Sam henüz ABD’ye iade edilmedi ve FTX Global’in iflas sürecini Bahamalar’da tamamlamak istiyor. Bu ankette toplam 736 oy kullanıldı. Sonuçlar ise aşağıdaki gibidir.
Katılımcıların çoğunluğu onun tutuklanmayacağını düşünüyor. Onların bu fikrinin arkasında FTX kurucusunun iktidardaki Demokratlarla yakın ilişkileri olabilir. SBF en büyük ikinci bağışçılarıydı ve ailesinin Biden yönetimiyle yakın ilişkileri bulunuyor. Bu yüzden kripto paralarla alakalı çalışmalarda hep fikrinin alındığını görüyorduk. Katılımcıların %16’sı ise konu hakkında yeterince bilgisi olmadığını söylüyor.
Son anketimize gelelim. Geride bıraktığımız 2 haftanın en önemli olayı FTX’in çöküşüydü. İflasa giden süreç Binance CEO’su CZ’nin FTT Tokenlerimizi satıyoruz açıklamasıyla başlamıştı. Bundan dolayı kripto para topluluğunun bir bölümü FTX’i CZ’nin batırdığını düşünüyor. Peki anket sonuçları? Toplam 1163 oy kullanıldı ve sonuçlar şöyle;
Oldukça yüksek bir oran, katılanların %56’sı FTX’i Binance borsasının (ve CZ’nin) batırdığını düşünüyor. Bu aslında dünkü Twitter Space yayınında bahsettiğim gibi çok fazla bilgi karşılıklığı olan bir konu, insanlar gerçekten CZ paylaşım yaptı diye FTX battı sanıyor. Ancak durum çok daha karmaşık. Alameda bir yatırım şirketiydi ve FTX ile ayrı işletmeler olduğu iddia ediliyordu. Ancak son CEO’su SBF’nin sevgilisi Caroline’di. Aynı zamanda müşteri varlıklarının uzun süredir Alameda’da yatırım için kullanıldığı ortaya çıktı. Yani FTX borsasına Bitcoin almak için 1000 USDT gönderiyordunuz, alımı yaptıktan sonra borsa hesabınızda BTC’lerinizi görüyordunuz ancak para aslında Alameda’ya gidiyordu. Yani size olmayan BTC satılıyor, aslında olmayan BTC’yi hesabınızda gösteriyorlardı. Bunun karşılığında bilançoda bir şeyler olmalı değil mi? FTX çözümü şöyle buldu, kendi bastığı tokenleri müşteri mevduatlarının karşılığı olarak gösteriyordu. Yani size BTC aldım zannederken aslında bir nevi FTT Token veya SOL Coin alıyordunuz. CoinDesk’in Kasım başındaki haberiyle dedikodular gerçek şüphelere dönüştü ve CZ son hamlesini yaptı. Yani çöküşüne sebep olmasa da onu hızlandırdı.
CoinTürk Anketinin Değerlendirmesi
Ankete katılanların görüşlerini inceledik şimdi tüm bunları değerlendirme zamanı. Yukarıda her ankete dair ufak açıklamalarda bulundum. Ancak CoinTürk yazarlarının söyleyecekleri var. Baş Editörümüz İlayda Peker ve yazarlarımızdan Ömer Ergin, Serkan Aydın anketlere dair bazı değerlendirmeler yaptı.
Öncelikle “SBF Tutuklanacak Mı?” anketinden başlayalım. İlayda Peker şunları söyledi;
“Anketimizin sonuçlarına baktığımız zaman çoğunluğun SBF’nin tutuklanmayacağı yönünde görüş belirttiğini görüyoruz. Aslında bu durumu “SBF’nin tutuklanması gerekir mi?” şeklinde değerlendirmemek gerekiyor. Çünkü ekosistemde daha önce de benzer durumlarda olan ve tutuklanan çok az isim olduğunu görüyoruz ve piyasa katılımcıları da muhtemelen durumu bu bakış açısı ile değerlendiriyor. Olayın geneline baktığımızda yatırımcıda bir mağduriyet oluştu ve aslında SBF’nin tutuklanması gerekir. Ama daha Do Kwon ile ilgili bile bir tutuklanma olmadığını düşünürsek anket sonucu çok da şaşırtıcı değil.”
Serkan Aydın şunları söyledi;
“FTX krizi, ABD’de kripto para sektörünü aşarak, siyasal bir kriz haline geldi. Sam Bankman-Fried’in, sadece üç yıl içinde FTX’i 32 milyar dolar değerinde devasa bir kripto para borsasına dönüştürmesi daha önce de tartışma konusu olmuştu. FTX’in gizemli yükselişi ve düşüşü ile ABD tarihinin en büyük dolandırıcısı olarak nitelendirilen Bernie Madoff’un saadet zinciri arasında somut benzerlikler var. 2009’da kurduğu devasa saadet zinciri ile binlerce kişiyi dolandırmaktan suçlu bulunan Madoff, 150 yıl hapis cezası almıştı. Dünya ekonomisini vuran 2008 krizi ile Madoff’un yatırımcıları 25 ila 63 milyar dolar dolandırdığı ortaya çıkmıştı. Bair, Madoff gibi 30 yaşındaki Bankman-Fried de yatırımcıları ve düzenleyicileri kandırmak için soyağacını ve bağlantılarını kullandı. FTX CEO’su tıpkı Bair gibi İngilizcede ‘Revolving Door Strategy’ olarak bilinen yöntemi çok iyi kullandı. Sam, Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) başta olmak üzere devlet kurumlarında görev yapmış eski yöneticileri borsasında yüksek maaşlar ile işe alarak onların bilgilerinden, nüfuzlarından ve Washington’daki bağlantılarından faydalandı. Sam’in Soros ailesinden sonra Demokratların en büyük bağışçısı konumunda olması önemli bir konu. Biden’in seçim kampanyasına 36 milyon dolar bağışlayan Sam’ın 2024 seçimleri için 100 milyon dolarlık bir bütçe ayırdığı iddia edilmişti. Demokratlara yakınlığı ile bilinen New York Times’ın Sam ile röportajı gazetenin FTX CEO’sunu mağdur durumunda betimlemesi nedeniyle büyük tepki aldı. Hazine bakanı Janet Yellen, SEC başkanı Gery Gensler ve Sam’in yahudi lobisinin önemli isimler olduğuna dair iddialar var. Rosen La Firm isimli hukuk firması FTX’e karşı toplu bir dava açtı. Dava dosyası, Sam’in 1343. maddeden yargılanmasını istiyor ve 20 yıl hapis öngörüyor. Bence, dava Sam’in gizemli ve tehlikeli siyasi bağlantıları nedeniyle şimdiden siyasallaşmış durumda. Sam, para okyanusunda asla yalnız hareket etmedi. Bu nedenle, dava uzun bir zaman alabilir. Yargı sürecinin adil olup olmayacağı ise şimdiden merak konusu oldu.”
Ömer Ergin ise durumu şöyle ele alıyor;
“FTX’i iflasa götüren süreçte başrolde kriptonun şımarık çocuğu SBF, FTX’in bazı üst düzey yöneticilerinin ve kardeş şirketi Alameda Research’den üst düzey isimlerinin olduğu görülüyor. SBF’nin ve diğer isimlerin ABD’de adalet önüne çıkarılması, hesap vermesi gerektiğini düşünüyor olsam da ABD’de hukuki anlamda emsal kararların bulunmaması ve birçok işlemin denizaşırı bölgelerde gerçekleştirilmiş olması yargılama sürecinde önemli yasal komplikasyonlarla karşı karşıya kalınacağına işaret ediyor. Bu nedenle yargılama sürecinde neler olacağı, sürecin ne yönde ilerleyeceği şu an için belirsiz ve net bir şey söylemek için henüz çok erken.”
Peki Bitcoin’in yıl sonu fiyatıyla ilgili neler söylediler?
“Yaşanan son olaylara bakıldığında Bitcoin fiyatını tahmin etmek günden güne zorlaşıyor. Uzun vadede baktığımız zaman Bitcoin’in 4 yıllık döngüler halinde ilerlediğini ve 2024 blog ödülü yarılanması sonrasında bir rallinin geleceğini söylemek çok zor değil. Ama kısa vadede artık BTC fiyatı küresel olaylardan çok etkilendiği için genel piyasayı takip etmek de büyük önem taşıyor. Örneğin ben Ekim – Kasım – Aralık aylarında bir yükseliş bekliyordum ama gelişmeler bu yükselişi engelledi. Nitekim son olaylar öncesinde Bitcoin artışa geçmişti ama FTX olayı piyasayı fena baltaladı. Anket sonuçlarına bakıldığında da çoğunluğun 10.000 ile 20.000 dolar bandında bir beklentide olduğu görülüyor. Güncel koşullar altında mantılı bir tahmin gibi görünüyor bu rakamlar. Ancak piyasa ile ilgili olumlu bir gelişme yılı 30.000 dolar üzerinde kapatmamızı sağlayabilirken olumsuz bir gelişme 10.000 doların altını görmemize bile sebep olabilir.” – İlayda Peker
“Ekonomistler, piyasaların ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu konusunda hemfikir. Uluslararası Para Fonu, 2023’te dünya ekonomisinin üçte birinin resesyona gireceğini tahmin ediyor. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ortaya çıkan enerji krizi, kısa vadede sonra ermeyecek. Enerji yönelik yüksek talep ve arz sıkıntısı fiyatların zirvelere çıkmasına neden oluyor. Avrupa’da ısınma ve üretim konusunda büyük bir kriz yaşanıyor. Covid-19 pandemisinden çıkan gelişmekte olan ekonomiler de büyük risk altında. Goldman Sachs ve Elon Musk da resesyon konusunda uyarılarda bulundular. Fed üyeleri son zamanlarda resesyona girmeden enflasyonun düşürülemeyeceğini açıkladılar. Jeopolitik ve ekonomik manzarada değişiklikler olmadan, enerji krizinin çözülmesi mümkün görünmüyor. Rusya, Ukrayna’da kayıplar vermeye devam ederken, asıl savaş Batı ve Rusya arasında yaşanıyor. Yaptırımlar, Batı’nın kendisine de zarar verirken, yüksek enflasyon kısa vadede çözüleceğe benzemiyor. Sonuç olarak, Fed’in faiz oranlarını ne zaman düşüreceğine dair belirsizlik sürüyor. FTX krizi ve ardından devam edecek olan hukuk süreci ve domino etkisi de hisse senetlerini ve kripto para piyasasını etkilemeye devam edecek. Veriler, kurumsal yatırımcının satış yaptığını, uzun vadede hodl yapan yatırımcının da baskı altında olduğunu ortaya koyuyor. TÜFE ve ÜFE’nin az da olsa düşmeye başlaması iyimserlik yarattı. Ancak, bunlar BTC fiyatını etkileyecek oranda değil. FTX krizi nedeniyle regülasyon sürecinin hızlanması bekleniyor ancak, Biden yönetiminin son dönemde ortaya çıkan krizler nedeniyle regülasyonun daha katı kurallar içerebileceği öngörülüyor. Bu nedenle, ayı piyasasının uzaması muhtemel. Bütün bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda, Bitcoin’in 2022’yi 20.000 doların altında kapatmasını bekliyorum.” – Serkan Aydın
“FTX’in iflası yatırımcıların kafasının karışmasına neden olmuş durumda ve yatırımcılar kısa vadede fiyatın hangi yönde hareket edeceğini sorgulayıp duruyorlar. Bana göre kafaların karışması için herhangi bir neden yok. FTX’in çöküşünün yatırımcılar arasında önemli bir güven kaybına neden olduğu kesin. Evet, FTX oldukça geniş bir kullanıcı tabanı bulunan, yüksek işlem hacmi üreten önemli bir kripto para borsası ancak Bitcoin’in tarihinde ilk kez bir kripto para borsasının iflas etmesiyle karşı karşıya değiliz.
Bitcoin’in kısacık tarihine bakıldığında irili ufaklı birden fazla kripto para borsasının iflas ettiği, iflasın eşiğine geldiği görülebilir. Örneğin bir dönemin en büyük Bitcoin borsası olan Mt. Gox’un 2014 yılında iflas ettiğini gördük. O dönem Mt. Gox dünyadaki Bitcoin işlemlerinin yüzde 80’inin yapıldığı bir borsaydı. O zamandan bu yana Bitcoin sürekli olarak değerini artırdı. Bu noktada Mt. Gox’un iflas ettiği 2014’te ortalama Bitcoin fiyatının 500 dolar seviyelerinde olduğu gerçeğine dikkat çekmek isterim. Mt. Gox’un çöküşü Bitcoin’in sonunu getirmedi. Bitcoin’in fiyatı 2017’de rekor kırarak 20 bin dolara dayandı. 2021’e gelindiğinde ise 69 bin dolara kadar çıktı. Kısacası, FTX’in çöküşünün iddia edildiği gibi bir sonun başlangıcı olduğunu düşünmüyorum.
Bitcoin’e kısa vadeli bakılması taraftarı değilim. Bu nedenle Bitcoin’in yılın son günü hangi aralıkta olduğundan daha çok 2024 – 2025’de kaç dolar olacağıyla ilgileniyorum diyebilirim. Değerli okurlarımızın da Bitcoin’e döngülerin izinden giderek yaklaşmalarını tavsiye ederim.” – Ömer Ergin
Ve son anket konusu, büyük kalabalıkların inandığı gibi FTX’i Binance ve CZ mi çökertti?
“Şimdi ankete göre Binance FTX iflasından kesin olarak sorumlu gibi görünüyor. Ama bu noktada işin biraz daha özüne inmek gerekiyor. Ben Binance her ne kadar FTX’in iflasını hızlandırmış olsa da tek sorumlu olduğunu düşünmüyorum. Sonuç itibari ile eğer FTX içinde sorunlar olmasa Binance bile FTX’in iflas ettirmiş olamazdı. Binance’in yaptığı sadece bir karalama kampanyası olarak kalırdı. Dolayısıyla hem SBF’nin egosu hem “FTX’e hiçbir şey olmaz” yaklaşımı hem de attıkları gereğinden fazla cesur adımlar FTX’in iflassını getirdi.” – İlayda Peker
“FTX krizinde Binance’a yönelik suçlamaların siyasal boyutları var. Merkezi borsaların arkasındaki finansal ve politik güçler, zaman aman rekabetin dozunu kaçırabiliyorlar. Batı tarihini yakından incelediğimizde farklı ‘fobi’ türevlerinin boy gösterdiğini görüyoruz. Son 10 yılda ise Russophobia (Rusya karşıtlığı) ve Sinophobia (Çin karşıtlığı) Batı hegemonyasının odak noktasında yer alıyor. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında, dikkatler Rus kökenli Ethereum (ETH) $3,677.8 kurucu ortağı Vitalik Buterin’in ilk açıklamalarına çevrilmişti. Batı medyası 2017’de Buterin ve Rusya devlet başkanı Vlademir Putin arasındaki görüşmeyi sert bir dille eleştirmişti. Buterin, savaşın ilk günlerinden beri Putin’i diktatörlükle suçlarken, Ukrayna’ya en çok bağış yapan isimlerden biri oldu. Ethereum’un ayakta kalabilmesi için Buterin’in bunu yapması gerekiyordu. Binance CEO’su Changpeng Zhao da zaman zaman Çin ajanı olarak nitelendiriliyor. ABD’li ünlü ekonomist Nouriel Roubini’nin CZ’yi yürüyen canlı bomba olarak betimlemesi ve İran yaptırımlarını delmekle suçlaması büyük yankı uyandırdı. Daha önce birçok kişi Binance’ın Çin için çalıştığını ve faaliyetlerinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Huawei gibi şirketler sert yaptırımlar ile karşı karşıya kalırken, tüm dünyada ticaret, bilgi ve medya savaşları devam ediyor. Binance, önümüzdeki günlerde de Batı’da hedef haine gelecek. FTX’in çöküşünü dünya savaşlarının başlama sürecine veya Osmanlı ve Britanya imparatorluklarının çöküş sürecine benzetebiliriz. Sistem kendi içerisinde kangren olmuştu. Süregelen problemler halı altına süpürülmüştü. Büyük patlamanın gerçekleşmesi için bir kıvılcım yeterli oldu. Binance kıvılcımı ateşleyen taraf oldu.” – Serkan Aydın
“Öncelikle Binance’a baktığımda ayakları yere basan, zamanında ve yerinde yaptığı hamlelerle adından söz ettiren, sektörel tecrübesi birçok rakibine göre daha fazla olan, hepsinden önemlisi kullanıcılarına karşı tamamen şeffaf olduğunu gösteren bir kripto para borsası görüyorum. Aslında Binance, varlığından rahatsız olan yetkililer ve düzenleyiciler tarafından bu şekilde hareket etmeye zorlanıyor ve bu durum onun olumlu yönde evrilmesinde önemli bir rol oynuyor. FTX’e baktığımda ise her şeyin hızla geliştiği, rakiplerine karşı lobicilik faaliyetleri yürüten, çöken kripto platformlarını kurtardığı iddia edilerek “beyaz şövalye” ilan edilen, ABD medyası tarafından adeta pazarlanarak inşa edilmiş bir kripto krallığı görüyorum. Bu bakımdan FTX’in kurucusu ve eski CEO’su SBF’yi “kriptonun şımarık çocuğu” olarak tanımlıyorum.
FTX’in iflas sürecine projeksiyon tutmadan önce, çok değil, biraz geriye gitmek gerekiyor. FTX’in iflasının hemen öncesinde ve sonrasında Binance CEO’su Changpeng Zhao’dan oldukça önemli açıklamalar geldiğini gördük. Öncesinde gelen açıklamalar insanları Binance’ın FTX’i iflasa sürüklediği yorumlarının yapılmasına neden oldu ancak bana göre burada büyük bir yanılgı var. İflas sürecinin öncesindeki gelişmeleri ve sonrasında yaşananları bir araya getirerek bunları aklın süzgecinden geçirdiğimizde iflas sürecinin aslında şu şekilde geliştiği net bir şekilde görülebiliyor:
1) CoinDesk, FTX’in kardeş ticareti şirketi Alameda Research‘ün bilançosu hakkında bir haber yayımladı. Haberle birlikte FTX’in aslında zor durumda olduğu anlaşıldı.
2) CoinDesk’in haberinin ardından harekete geçen Zhao, ellerindeki FTT’lerin daha fazla değer kaybetmesinin önüne geçmek, en çok da en güçlü rakiplerinden biri olan FTX’e sert bir darbe indirmek için elindeki FTT’lerin tamamını satacağını duyurdu.
3) Kriptonun şımarık çocuğunun FTX’i o kadar çok zayıftı ki Zhao’nun bu açıklamanın hemen ardından çökmeye başladı. Nitekim bundan kısa bir süre sonra beklenen oldu ve FTX’in iflas bayrağını çekti.
İkinci maddeye bakıldığında FTX’i iflasının sorumlusu Zhao yani Binance olduğu yorumu yapılabilir ancak iflas sürecinin asıl yanıtı çöküşün fitilinin ateşlendiği ilk maddede gizli. Resmen iflas ilan edilmesinin ardından anlaşıldı ki FTX’in iflası Zhao’nun açıklamasından çok daha önce gerçekleşmişti ancak şirketin zor durumda olduğu yatırımcılardan, kullanıcılardan ve aslında hepimizden saklanmıştı. FTX’in resmen iflasını ilan etmesini tetikleyen noktada ise dikkat çeken bir detay var; CoinDesk. Bu noktada CoinDeks’in sahibi olan DCG’ye dikkat çekmek isterim. DCG şirketi, FTX’in iflasından etkilenen Solana ekosistemi, Sino, Multicoin Capital, Galois, Paradigm, Gemini ve Genesis gibi şirketlerden ve kripto para projelerinden biri. Bu bakımdan CoinDesk’in yaptığı haber yalnızca FTX’i iflasa zorlamadı, başta kendi şirketi olmak üzere birçok şirketi ve projeyi iflasın eşiğine sürükledi. Özetle Binance’ın FTX’in iflasından sorumlu olduğu yönündeki görüşlere katılmadığımı belirtmek istiyorum. Binance, gerçeklemiş olan ve üstü kapatılarak yüzdürülmeye çalışılan batın geminin ortaya çıkmasını sağladı.
Bu noktada, ülkeler, kripto paralar ve borsalar için düzenlemeler getirmedikçe gelecekte daha fazla kripto para borsasının iflas ettiğini görebileceğimizi düşünüyorum. Elbette yıkıcı değil yapıcı ve net regülasyonlara ihtiyacımız olduğu açık.” – Ömer Ergin