Birkaç ay önce, kripto para endüstrisi, madencilerin Çin’den toplu göç etmeye başladıkları haberiyle sarsıldı. Mayıs 2021’in sonunda Çinli yetkililerin Bitcoin (BTC) madenciliğini yasaklayacakları öğrenildi ve madenciler üzerinde halihazırda var olan düzenleyici baskıyı kırılma noktasına getirdi.
Çin’in Bitcoin Madenciliği Payı %55 Düştü
Çin Halk Bankası, bankalar ve ödeme sistemleri ile kapsamlı istişarelerde bulundu ve ardından en büyük Çin finans kurumlarına, özellikle Bitcoin (BTC) ile alım-satım işlemlerini durdurmalarını söyledi. Sonuç olarak, Bitcoin’in hash oranı, tarihinin en büyük düşüşlerinden birini gösterdi. Çin’in BTC madenciliği payı, birçok Bitcoin ağı katılımcısının ekipmanlarını kapatmasıyla yılın başından bu yana %55 düştü. Bu Çin’deki ikinci el piyasanın GPU kartlarıyla dolmasına yol açtı. Madenciler, çok güçlü GeForce RTX 3090 ve Radeon RX 6900 XT de dahil olmak üzere aktif olarak piyasa fiyatlarının altında kart satmaya başladılar. Elbette tüm madenciler bu baskılara teslim olmadı. Durumdan çıkmanın en mantıklı yolu, diğer ülkelere “maden göçü” idi. Peki Çinli madenciler nereye taşındı ve hangi ülkeler madenciliğin yeni merkezi olabilir?
Yeni Madencilik Merkezleri Neresi?
Yıllar içinde ABD, Çin yasağının öncesinden beri, kripto para piyasası ciddi bir düşüş yaşarken dahi kapasitesini sürekli arttırdı. Amerikan madencilik şirketleri, özellikle talebin çok düşük olduğu zamanlar başta olmak üzere uzun zaman içerisinde hep aktif kalmayı başardı. Buna ek olarak, ABD, çoğu yenilenebilir olan en ucuz enerji kaynaklarından bazılarına da sahiptir. Ayrıca, bazı Amerikalı yatırımcılar da madenciler ile işbirliği yapmakla ilgileniyorlar. ABD’li petrol ve gaz yöneticileri, Teksas’ta yakın zamanda yapılan bir toplantıda madencilerin elektrik üretmek için fazla doğalgaz kullanmasını önerdi. Ucuz elektrik, büyük madencilik ekipmanı üreticileri için de bir hayli ilgi çekici. Örneğin, 2020’de Bitmain, Digital Currency Group’un yan kuruluşu Foundry ile Kuzey Amerika’dan Bitmain müşterilerine finansman sağlayan ve BTC madenciliği için çok sayıda cihaz sağlayan bir ortaklık anlaşması imzaladı.
Kazakistan da ayrıca bu yıl Bitcoin madenciliği ekosistemindeki payını %1.4’ten %8.6’ya yükselterek güçlü bir büyüme gösterdi. Ülkenin Çin ile sınır komşusu olması sebebiyle, ekipman taşımanın maliyeti, okyanusu geçerek Kuzey Amerika’ya taşımaktan daha ucuzdur. Ayrıca, Kazakistan’daki milletvekilleri, yerel bankaların kripto para birimi işlemleri için hesap açmasına izin vererek ülkeyi madenciler için daha çekici hale getiriyor. Büyük kripto para madenciliği şirketi Canaan, Haziran ayında Kazakistan’da Bitcoin madenciliğine başladığını duyurdu. Uzmanlara göre, Çinli madenciler Kazakistan’a yaklaşık 4.000 madencilik cihazı gönderdi. Kazakistan’ın, madenciler için makul olmasının bir diğer nedeni ise 1 kilovatın 0,03 dolara mâl olduğu oldukça düşük elektrik fiyatlarıdır. Ancak ülkenin enerji sistemi, Amerika Birleşik Devletleri’nki kadar büyük değil.
Rusya da küresel madencilikteki payını %6,5’e çıkardı. Kazakistan’da olduğu gibi, Rusya’nın da madencilik ekipmanı taşımayı kolay hale getiren Çin ile bir sınırı var. Temmuz 2021’de Rusya Kripto Endüstrisi ve Blok Zinciri Birliği (RACIB), ülkedeki madenciliğin avantajlarını özetledi ve fazla miktarda ucuz elektriğin altını çizdi. Ülkenin iklim çeşitliliği göz önüne alındığında, soğuk iklime sahip bölgelerde madencilik merkezleri kurulabilir, bu da beklenen kârı en üst düzeye çıkarırken soğutma maliyetlerini düşürür. Buna ek olarak RACIB, yakın zamana kadar Bitcoin hash oranının %25’ini kontrol eden Çin’deki en büyük madencilik şirketlerinden oluşan bir konsorsiyum ile ortaklık anlaşması imzaladı.
Çin yasağının üzerinden altı aydan kısa bir süre sonra madenciler, belki de öncekinden daha iyi olan yeni bir ev buldular ve bu Bitcoin’in hash oranının tahmin edilebilir ölçüde toparlanmasını sağlıyor. Yani Çinli madenciler yok olmayacaklar, sadece konumlarını değiştirecekler.