ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (SEC) token basmak isteyenler için yaklaşık 6 aydır üzerinde çalıştığı düzenleme yönergesini yayımladı.
SEC Yönergesi
Yayımlanan yönerge daha çok token’lara yoğunlaşıyor. Bu kripto paraların hangi koşullarda menkul kıymet olarak görüleceği açıklandı. SEC yöneticilerinden William Hinman kasım ayında token yönergesi oluşturacaklarını duyurdu. Diğer SEC üyeleri de SEC’in bu süreç içerisinde çalışmaya devam ettiğini dile getirmişti.
Kasım ayından Hinman “oldukça açık” bir şekilde oluşturacakları yönergenin kripto paraların kesin olarak akıbetini belirleyeceğini ifade etti. Yönergede ağlar ve token’lerin menkul kıymet yasaları karşısında değerlendirme örnekleri bulunuyor.
Yönergede kar beklentisi, bir ya da daha fazla kurum desteği ve piyasada işlem görecek dijital varlık olup/olmadığı konularının altı çizildi. Howey test’inden referans alındı “başkalarının çabalarına dayanan” kar beklentisi ve token’ın kullanım alanının önemli olduğu belirtildi. Ayrıca token’ın satış fiyatıyla, piyasadaki fiyatı arasındaki korelasyon değerlendirmeye alınacak.
Yönergede daha önce token basanlar için de dikkat edilmesi gereken noktalar belirlendi. Eğer menkul kıymet olarak görülmesi gerekiyorsa token basan kurumun kayıt yaptır gerektiği ifade edildi. Bu değerlendirme yapılırken token’ın şu anda kullanılabiliyor olması, token değerinin bir sınıra kadar artabilmesi ve eğer para birimi olarak basıldıysa bir değer saklama aracı olarak kullanılabilmesi göz önünde bulundurulacak.
Cevapsız Sorular
Yayımlanan yönerge uzun zamandır bekleniyordu ve token basanlar için bir miktar netlik sağladı. Diğer yandan yönergenin bir bağlayıcılığı bulunmuyor. SEC üyesi Peirce çalışanlar tarafından belirlenen yönergenin komisyonerler tarafından hazırlanan yönergeler kadar ağırlık taşımadığını dile getirdi. Bu çerçevede Komisyonerler isterlerse yaptırım uygulayabiliyor. Yine de SEC yönergesi netlik getirmesi açısından önemli.
Halen cevaplanmayan sorular da bulunuyor. Örneğin brokerler için gözetim hizmeti sunan kurumların akıbeti belirsiz. Brokerler kendilerine ait cüzdanların sadece kendilerinin olduğunu kanıtlayabilirken, gözetim hizmeti sunan kurumlar başka hiç kimsenin cüzdana ulaşımı olmadığını kanıtlamakta (yasa önünde) zorluk çekiyor. Özel anahtarlar konusu tartışılmaya devam ediyor.