Reuters’ın haberine göre İngiltere Merkez Bankası Perşembe günü, kripto para sektörünün küçük olmasına rağmen hızlı büyümesinin, düzenlemeler yapılmadığı takdirde gelecekte finansal istikrar noktasında sorunlar yaratabileceğini ifade etti. Böylece İngiltere, kripto para birimleri için düzenleyici çerçeve sinyalleri verdi.
Kripto Düzenlemeleri Gündemde
Kripto varlıklar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana uygulanan mali yaptırımları alt etmek için kullanılabilecekleri gerekçesi ile düzenleyicilerin gündem konusu haline geldi. BoE’nin Mali Politika Komitesi ise Perşembe günü yaptığı açıklamada, “Kripto varlıkların şu anda büyük ölçekte yaptırımları geçmek için uygun bir yol sağlama olasılığı düşük olsa da, bunun olasılığı, finansal sistemde daha geniş bir güven ve bütünlük sağlamak için etkili kamu politikası çerçevelerinin eşlik ettiği kripto varlıklarda inovasyon sağlamanın öneminin altını çiziyor.” sözlerini kullandı.
Şu anda İngiltere’de Bitcoin ve Ethereum gibi kripto para birimleri için herhangi bir düzenleyici çerçeve bulunmuyor ve elde edilen son bilgilere göre İngiltere’nin Maliye Bakanlığı kripto para birimlerini menkul kıymetler kurallarının tam kapsamına sokmak istiyor.
Öte yandan Mali Politika Komitesi yaptığı açıklamalarda, kripto para birimleri konusunda finansal istikrara yönelik risklerin şu an sınırlı olduğunu ancak hızlı büyüme sebebiyle bunun ileride sorun olabileceğini dile getirdi.
Yeni Yasa Mı, Eski Yasa Mı?
FPC, sektöre yönelik düzenlemenin “denklik” sağlaması gerektiğini ve bu sebeple de mevcut finansal hizmetlere benzer bir işlevi yerine getiren kripto ile ilgili finansal hizmetlerin aynı yasalara tabi olması gerektiğini söyledi.
Bunlara ek olarak kripto para birimleri tam olarak düzenlenene kadar BoE bankacılık sektöründe kripto risklerinin kontrol edilmesini sağlamaya odaklanıyor. BoE Başkan Yardımcısı Sam Woods Perşembe günü yaptığı açıklamada, bankaların ve yatırım firmalarının sektöre olan ilgisinin arttığına dikkat çekti. Woods, kriptodan kaynaklanan risklerin banka yönetim kurulları tarafından tamamen dikkate alınması gerektiğini ve muhtemelen mevcut risk yönetimi stratejilerini ve sistemlerini burada da uyarlamaları gerekeceğini söyledi.
