Bitcoin ve altın arasındaki bağlantı Bitcoin’in kökenine kadar uzanıyor. Bitcoin white paper’ında bahsedilmese de, Satoshi Nakamoto 2009 yılında Bitcoin’in ilk versiyonunu tanıtırken bir Bitcointalk forum gönderisinde altının nadirliğine atıfta bulunmuştu. Bu, 21 milyon kripto paradan oluşan sınırlı arzın önemini vurgulamak içindi.
Bitcoin Mi Altın Mı?
Bitcoin’in piyasa değeri sık sık toplam değeri 12,8 trilyon dolar olan altınla karşılaştırılıyor ve pek çok kripto uzmanı varlığın fiyat artışının katalizörü olarak 2004 yılında bir altın borsa yatırım fonunun (ETF) onaylanmasına işaret ediyor.
Şu anda Bitcoin 30,000 dolar seviyesinde bir dirençle karşı karşıya ve bu seviyeyi aşamaması kurumsal yatırımcıların BTC ve altın karşılaştırmasını değer deposu olarak nasıl algıladıklarında yatıyor olabilir.
Bitcoin’in 570 milyar dolarlık mevcut piyasa değeri Visa, Taiwan Semiconductor ve JPMorgan Chase gibi geleneksel devleri gölgede bırakıyor. Bununla birlikte, hala gümüşün %55 gerisinde ve dünyanın en önde gelen ticareti yapılabilir varlığı olan altının önemli ölçüde gerisinde. Bu da çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Bu iki varlığın fiyatları ne kadar yakından bağlantılı? Daha basit bir ifadeyle, fiyatlarının gerçekten gözle görülür bir bağlantısı var mı?
Bitcoin’in yüksek volatilitesi göz önünde bulundurulduğunda açıklama netleşiyor. Örneğin, 30 günlük korelasyon göstergesi birkaç hafta içinde pozitiften negatife kayabilir. Bu tutarlı fiyat bağlantısı eksikliği, Bitcoin’in nispeten mütevazi bir şekilde benimsenmesine ve yatırımcıların Bitcoin’in potansiyeli ve pratik uygulamalarıyla ilgili olarak hala boğuştuğu belirsizliğe bağlanabilir.
Yatırımcılar ve analistler Bitcoin’in merkezi olmayan yapısı ve sınırlı arzının finansal rezerv olarak rolünü doğrulayıp doğrulamadığını tartışmaya devam ederken, diğerleri fiyat istikrarsızlığının bir değişim aracı olarak uygulanabilirliğini engellediğini söylüyor. Bununla birlikte, Bitcoin’in piyasa değerini büyük küresel hisse senetleri ve diğer emtialarla birlikte değerlendirmenin önünde hiçbir engel yok.
Bitcoin’in piyasa değerini altınla karşılaştırmalı olarak incelediğimizde ilginç bir trend ortaya çıkıyor ve %10 ve %4,5 direnç seviyelerini vurguluyor ki bu da potansiyel olarak 30.000 dolar direncini açıklayabilir.
Altın ETF’ye Karşı Bitcoin Yatırım Ürünleri
CryptoCompare’e göre, Bitcoin ile bağlantılı yatırım araçları Temmuz ayında toplam 24 milyar dolar topladı. Bu, Grayscale Bitcoin Trust gibi ürünleri ve çeşitli sağlayıcıların borsada işlem gören senetlerini kapsamakta. Bu da Bitcoin’in 570 milyar dolarlık mevcut piyasa değerinin yaklaşık %4,2’sine denk geliyor. Kurumsal yatırımcılar tarafından tutulduğu bildirilen 1,66 milyon BTC’lik daha cömert tahmin dikkate alındığında bile, bu hala toplam piyasa değerinin yalnızca %8,5’idir.
Buna kıyasla, altın destekli ETF ürünleri Haziran ayında 215 milyar dolar değerindeydi ve bu da altının piyasa değerinin yalnızca %1,7’sine tekabül ediyordu. Bununla birlikte, Bitcoin’e karşı adil bir değerlendirme için, hükümetler ve bankalar tarafından tercih edilen fiziksel altın varlıklarını göz önünde bulundurmak gerekir. Aynı zamanda, düzenlemeler fon yöneticilerini genellikle borsada listelenen BTC ürünlerine iterek bu tutarsızlığa neden olmakta.
Örneğin, merkez bankaları ve Uluslararası Para Fonu’nun elinde 2,84 trilyon dolara denk gelen 46.603 ton altın bulunuyor. Külçe ve madeni paralara yapılan özel yatırımlar ise 2,74 trilyon dolar değerinde 45.000 ton daha ekliyor. Yatırımcılar toplamda 5,8 trilyon dolar değerinde altın tutmakta ve bu da piyasa değerinin %45,2’sini oluşturmakta.
Bu analiz, Bitcoin’in kurumsal yatırımcılar arasında bir değer deposu olarak benimsenmesinin altından yaklaşık %81 daha az olduğu anlamına gelmekte. Bu durum, Bitcoin’in 570 milyar dolarlık piyasa değerinin, hakim değerli metal olan altınınkinden %95,5 gibi önemli bir oranda daha düşük olmasını kısmen açıklamakta.
Bitcoin Altının Yerini Alabilir Mi?
Bitcoin’in piyasa değeri, kurumsal bir değer deposu olarak tamamen benimsenmese bile potansiyel olarak beş kat artarak 2,9 trilyon dolara ulaşabilir. Bu artış, merkezi olmayan dijital ticarete yönelik artan talepten kaynaklanıyor olabilir. Geleneksel finansal sistemlerin engellerle karşılaşmasıyla Bitcoin’in küresel, sansüre dayanıklı bir işlem aracı olarak rolü önem kazanıyor.
Dahası, e-ticaret ve çevrimiçi piyasalara artan entegrasyonu işlem hacimlerini yükseltebilir. Bireyler geleneksel ödemelere alternatifler aradıkça, Bitcoin’in kıtlığı ve faydası kendi kendini güçlendiren bir değer döngüsü oluşturabilir. Faktörlerin bu kendine özgü karışımı, Bitcoin’in fiyat artışının yalnızca bir değer deposu olarak kurumsal benimsemeye bağlı olmayabileceğini ima ediyor olabilir.