Bugünlerde John Stark kripto paralara özel ilgi duyuyor ve onları pek de sevdiği söylenemez. Yıllarını SEC de harcadığı için yaptığı yorumlar yatırımcılara farklı bir bakış açısı sunabilir. Daha da önemlisi kıdemli SEC yöneticisinin görüşleri bize muhtemelen Gensler ve ekibinin baktığı pencereden bakma imkanı tanıyacak.
Tether Güvenilir Mi?
SEC İcra Bölümünde avukat olarak 18 yıl çalışan ve 35 yıldır finansal piyasaların içinde olan John Reed Stark onun güvenli olduğunu düşünmüyor. Binance ve Tether’ı hedef alan bir haberi alıntılayarak neden böyle düşündüğünü de uzun uzun yazdı. Stark geçmişte FBI dahil birçok kuruma danışmanlık hizmeti verdi ve SEC’in internet icra ofisinin de kuruculuğunu yaptı.
Kıdemli SEC yöneticisi şunları yazdı;
“SEC İcra Bölümünde avukat olarak çalıştığım 18 yıl da dahil olmak üzere 35 yıl boyunca piyasalar ve mali tablolar üzerinde çalışmış biriyim ve bence devrilecek sonraki domino taşı Tether olabilir. Merkezi Road Town, Trinity Chambers, Britanya Virjin Adaları’nda bulunan ilk stablecoin olan Tether, yedi yılını şeffaflık ve denetim sözü vererek geçirdi. Ancak şeffaflık vaadi şeffaflık değildir. Tether gibi Stablecoinler herhangi bir düzenleyici kısıtlamayla karşılaşmamaktadır. Bunları düzenlemek için ABD’de yasal bir çerçeve bulunmamaktadır. Rezervlerin nasıl yatırılması gerektiğine dair ABD gereklilikleri ya da denetim veya raporlama için herhangi bir gereklilik yoktur. Dolandırıcılığı araştırma işinde olanların “kırmızı bayrak” olarak adlandıracağı şey budur. Tether’in temel işi, Tether’in yaptığı her şeyin özü, yalnızca Tether’in finansal rezervlerine bağlıdır. Ancak bu rezervler denetlenmemiş, teyit edilmemiş ve dolayısıyla şüpheli kalmaya devam ederek Tether’in müşterilerini Tether’in son derece küçümseyici ve etkisiz halkla ilişkiler zırvaları, yutturmacaları ve palavralarıyla boğuşmak zorunda bırakıyor.”
Tether Denetleniyor Mu?
Stark oldukça şüpheci yaklaşıyor ve Tether tarafından geçtiğimiz yıl yayınlanan raporları görmezden geliyor. Şirket alanında güvenilir denetim şirketlerinden destek aldı ve rezervlerini doğruladı. Eski Kıdemli SEC yöneticisi bu detayı es geçmiyor ve şunları söylüyor;
“Burada açık olalım. Tether, daha önce rastgele 5 kişilik bir Cayman Adaları firmasından ve daha sonra BDO International’ın bağımsız bir firması olan BDO Italia’dan denetim değil, yalnızca “tasdikler” aldı. Dahası, New York Başsavcısı tarafından dikte edildiği üzere, Tether’in yasal olarak rezervlerinin tasdiklerini sunması gereken son çeyrek de geçti. Bu da Tether’in artık üç ayda bir ya da başka bir şekilde tasdik sunma konusunda herhangi bir yasal yükümlülüğü olmadığı anlamına geliyor. Her ne koşulda olursa olsun tasdik, denetimle aynı şey değildir ve bu tür bir “doğrulanmamış anlık görüntü” hiçbir şekilde yasal düzenlemeden geçemez. Denetimler metodik olarak potansiyel riskleri araştırmak üzere tasarlanırken, tasdikler yalnızca “tasdikçi” tarafından incelenen verilerin o anda doğru olup olmadığını değerlendirir. Dolayısıyla, tasdikin herhangi bir yinelemesi, özellikle de bir durum tespiti meselesi olarak, oldukça yararsızdır. Tarihin en garip CNBC şirket röportajlarından birinde, Tether’in CTO’su Paolo Ardoino ve Bitfinex’in Genel Danışmanı Stuart Hoegner, Tether’in tasdiklerini (daha doğrusu bunların eksikliğini) tartışmak üzere CNBC’ye çıktılar ve bana göre çift anlamlı ve yarım yamalak yanıtlar veriyorlardı. Bu arada, Hoegner’in bu sözü vermesinden bu yana bir buçuk yıldan fazla zaman geçti ve hala meşru bir Tether denetimi yok. Bu arada, Tether’in mali durumunu neden CFO’su değil de CTO’su tartışıyordu? Ve gezegendeki başka hangi şirket CTO’sunu finansal sözcü olarak kullanıyor?”
Ayrıca Stark bu denetimlerin istenildiği taktirde kolayca yapılabileceğini söylüyor. Sadece anlık tasdiklerin yapılmasının yatırımcılara sürekli güven vermemesi gerektiğinin da altını çiziyor. Denetim konusu kripto paralar için ciddi bir sorun ve bunu çözmek için kripto şirketleri Mazars gibi itibariyle bir markadan destek almaya çalıştı. Ancak denetim şirketi potansiyel risklerden endişe duyduğundan dolayı rezerv kanıtı hizmetini kripto şirketleri için durdurdu.
“Mali tabloları incelemek ve bunların bütünlüğünü ve gerçekliğini doğrulamak roket bilimi değildir. Kolaydır, basittir, anlaşılırdır ve analiz hızlı, verimli ve %100 doğrulukla yapılabilir. Tether’in mali rezervlerinin denetimini yapmak için gerekli olan tek şey bir kalem, bir parça kağıt, Tether’in mali tablolarına erişim, kaynakları aramak için bir telefon kullanımı ve kaynakları şahsen ziyaret etmek için birkaç uçak bileti ve kiralık bir arabadır. Denetimler yeni bir şey değildir. Denetimler halka açık şirketler ve finans firmaları için oksijen solumak insan vücudu için ne kadar önemliyse o kadar temeldir. Peki, 80 milyar dolarlık bir şirket olan Tether için, her bir ABD kamu şirketi, her bir ABD SEC’e kayıtlı firma ve her bir ABD bankası için rutin ve gerekli olan şeyi yapmak neden bu kadar zor? Tether’in defterleri ve kayıtları o kadar düzensiz, karmaşık ve zorlayıcıysa ve bunları anlamak çeyrek hatta yıllar alıyorsa, bu Tether’in dürüstlüğü ve güvenilirliği konusunda çok şey ifade eder. Tether’in iç kontrolleri, mali rezervlerinin – kuruşuna kadar – bir fare tıklamasıyla anında muhasebeleştirilemeyecek kadar eksikse, bu Tether’in güvenilirliği ve inandırıcılığı konusunda çok şey ifade eder. Tether’in finans müdürü, Tether’in CEO’suna herhangi bir anda finansal rezervlerinin kesin niteliğini, miktarını ve likiditesini hemen açıklayamıyorsa, bu Tether’in personelinin kalitesi hakkında çok şey söyler. Tether, New York Başsavcısı tarafından yürütülen büyük bir cezai soruşturmada, 850 milyon dolarlık karışık müşteri ve şirket fonlarının kaybını örtbas edip etmediğine ilişkin soruşturmayı sona erdirmek için 18,5 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Aynı doğrultuda, Ontario eyaleti kripto ticaret platformlarının Tether sunmasını yasakladı. ABD de aynısını yapmalı.”