Bitcoin Bulut madencilik nedir ve nasıl yapılıyor? Madencilik paketi kiralamalı mıyım? Bulut madencilik işine girmeli miyim? Bu sorular özellikle yeni kullanıcılar tarafından sıklıkla soruluyor. Bu yazıda elimizden geldiğince bulut madenciliğin ne olduğunu açıklamaya çalışacağız ve ardındaki gerçekleri tartışmaya açacağız.
Yurt Dışından Madencilik Cihazı Sipariş Etmek
Platformumuz üzerinden önceki yazılarımızda da sıklıkla dile getirdiğimiz gibi, şu anda yurt dışından bir cihaz sipariş ederek madenciliğe başlamak oldukça riskli görülüyor; çünkü gelişen teknolojiyle birlikte artan zorluk derecesinden dolayı Bitcoin üretmek oldukça zor ve yatırımın geri dönüş süresi tam olarak kestirilemiyor hatta zarar edilebiliyor, bir de buna cihazın yurt dışından getirilme sıkıntıları da (gümrük, nakliyat vs) eklendiğinde risk daha da büyüyor.
Türkiye’de İkinci El Satılan Cihazlar Tercih Edilmeli Midir?
Bu yolla cihaz sağlamak yurt dışından getirmekten daha kolay ve ayrıca güvenli bir şekilde bire bir elden alma rahatlığı var. Tabi ki cihazı alırken satıcının neden elinden çıkarmak istediğini de düşünmek gerekiyor. Eğer elektriği çok ucuza veya bedava sağlıyorsanız ilerleyen dönemlerde kara geçebilirsiniz; fakat herkes gibi (satıcı da dahil buna) elektriği aynı ücretten sağlıyorsanız büyük risk alıyorsunuz demektir. Şu andaki duruma bakıldığında, bir çok kullanıcının cihazlarını satışa çıkardığını görebilirsiniz.
Bulut Madencilik Nedir?
Türkiye Bitcoin topluluğunda şu sıralar gündemde olan geleneksel madenciliğe alternatif bulut madencilikte de riskin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bulut madenciliği (cloud mining) kısaca, dünyanın herhangi bir yerindeki bir şirketin veri merkezi üzerinden madencilik paketi kiralama işi olarak tanımlanabilir. Bulut madencilikte müşteri belirli bir fiyat karşılığında bir işlemci gücü kiralar ve üretilen kripto paralar doğrultusunda günlük, haftalık veya aylık olarak ödeme alır; fakat genel olarak bulut madencilikle ilgili dile getirilen olumsuzlukların çok fazla olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. Aşağıda örnek verdiğimiz tabloyla konuyu mantık ve iktisat çerçevesinde incelemeye çalışalım.
Bulut madencilik yaptığını duyuran bir şirket size şöyle bir teklifle geliyor:
Böyle bir tablo karşısında heyecanlanmamak mümkün değildir. Özellikle yeni başlayan bir kullanıcının tabiri caiz ise balıklama atlayacağı bir yatırım ve gelir tablosu, şirket tarafından kullanıcı toplamak için sunuluyor.
Bu tabloda 300 dolar karşılığında 180 günde 990 dolar gelir elde edileceği vaat ediliyor. Her şey ne güzel, net bir şekilde ifade ediliyor değil mi? Gelir gider hepsi belli, evet yatırım yapılabilir, bir soru işareti yok (mu??).
Var, hem de büyük bir soru işareti var. Bu güvenilirliktir! Bazı firmaların gerçekten üretim yapıp yapmadığı belli olmayabilir ve net değildir, dikkat edin hayali bir üretim söz konusu olabilir. Bu nedenle yatırım yaptıktan 40 gün sonra şirket aniden kapandığında ya da iflas ettiğinde elinizde savunabileceğiniz hiç bir şey yoktur. Böyle bir durumda yatırılan para uçar ve geriye hayal kırıklarıyla dolu bir macera kalır. Bir kullanıcı tarafından, ben ödememi günlük olarak 40 gün boyunca aldım ve 220 dolar hesabıma yattı deniliyorsa, zarar 80 dolar ve hayaller olacaktır. Ayrıca burada kaybedilen en önemli şey zamanla birlikte kripto paralara olan güvendir, kripto para dünyasını yalnızca bu tip kazanç kapısı olarak gören bir çok kullanıcı bu nedenle hayal kırıklığına uğrayarak sistemden çıkmıştır.
Bitcoin Bulut Madencilik Nasıl İşliyor?
Bu tarz şirketler Ponzi oyununa (ülkemizde bilinen adı titan zincirine) benzediği için yalnızca kişisel yatırımlar almak zorundadır. Burada ne kadar bireysel yatırımcı olursa çember genişler ve ilk girenlerin gelirleri artarken sonradan dahil olanlar yalnızca bir hayali satın alır. Böyle bir gelir tablosuyla nerede olursa olsun tüm büyük yatırımcılar ve şirketler milyonlarca dolar yatırım yapabilir; ama bu tip ponzi şirketlerde ürün veya üretim olmadığı için kurumsal şirketlerden yatırım almak istemezler, onların hedefi her zaman daha kolay lokma olan bireysel yatırımcılardır. Çünkü bireysel yatırımcı tek başına paranın peşine düşemez veya düşse bile çok fazla bir miktar olmadığı için çabuk pes eder. Büyük şirketler ise yatırdıkları para üzerinde bir oyun oynandığını gördüğünde yasal yollardan süreci sürdürler, bu nedenle bireysel yatırımcıların parası her zaman için ponzicilere daha cazip gelir. Düşünün hangi yatırımcı böyle bir gelir tablosuna arkasını döner ki? Kripto para dünyasında her geçen gün teknoloji üreten şirketlere milyonlarca dolar yatırım yapılırken bu tür titan zinciri gibi işleyen ponzici şirketlere neden büyük yatırımlar yapılmadığını düşünün; çünkü kurumsal büyük yatırımcılar inceler, irdeler, hesaplar, yerinde görür ve karar verir.
Peki her bulut madenciliği yapan şirket Ponzici midir? Elbette değildir, bu işi uzun sürelerdir yapan şirketler var ve hala üretime devam ediyorlar. Fakat fark edildiyse gerçek üretim yapanların gelir tabloları çok daha düşük karlıdır, yani aslında gerçeği yansıtır.
Bu tarz şirketlerden yatırdığı parayı alanlar hatta kara geçenler var. Evet, tabi ki ilk girenler parasını geri alıp kara geçecekler ki daha sonra gelen kişilerde güven sağlanıp çembere dahil olabilsinler. Düşünün boş bir oltaya balık gelmez, önce yem takılmalıdır ki balık yakalanabilsin. Sonuç olarak, özelikleri değişmekle birlikte bu tür oluşumların belirli bir süre sonra sonsuz kaynak olmadığı için çöktükleri bilinmektedir. Tarih ve hatta kripto para tarihi bile bu tip olaylarla doludur.
Şirketin ponzici olup olmadığını nasıl fark ederim? Eğer şirketin bu işi yaptığı yeri gözünüzle görmediyseniz tam olarak bilmek mümkün değildir. Ama bazı ip uçlarından çıkarım yapılabilir. Gerçek mining paketleri hisse şeklinde olur ve alınıp satılabilir, ponzicilerde alınan paketi elden çıkarmak mümkün değildir. Diğer ipucu: genellikle gerçek mining yapan şirketlerin paketleri veya kiralama ücreti Bitcoin ile alınır satılır, ponziciler ise paket satmak için Euro veya Dolar gibi para birimlerini kullanırlar. Başka bir ifadeyle şirket kendisi bile Bitcoin’e inanmaz.
Bu görüşlerden sonra negatif bir düşünceye kapılıp Bitcoin’den vazgeçmeyin, alın satın, Bitcoin ile alış veriş yapın, altcoin’lerde değerlendirin, bunlar size tecrübe kazandırarak deneyim olacaktır. Ama şu anda bunca şeye rağmen madenciliğe girmek istiyorsanız, Türkiye dahil dünyadaki hiç bir şirketin yüzde yüz güven ve güvenlik sağlayamayacağını aklınızdan çıkarmayın.
Öneri, şuan için yurt dışından cihaz getirmek oldukça zor, zahmetli, riskli ve masraflı; bu nedenle Türkiye’den ikinci el bir cihaz (yarı veya üçte bir fiyata) alınabilir ve madencilik denenebilir, tabi ki elektriği çok düşük fiyata veya bedava kullanacağım diyorsanız. Diğer bir öneri de altcoin madenciliğini denemek olabilir, Bitcoin’e göre daha kolay çıkarılabilen ve ileride değerinin yükseleceğini düşündüğünüz bir altcoin üretimine başlayabilirsiniz.
Kripto Paralara Giriş
Bitcoin ve diğer kripto paralara giriş yapmak için Binance platformunu güvenle kullanabilirsiniz. Binance; Türkçe dil desteği, düşük komisyon ücreti ve dünyanın en yüksek işlem hacmiyle ön plana çıkmaktadır ve son dönemin en gözde kripto para platformudur.