Helium Blockchain‘inin arkasındaki isim olan Nova Labs, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile arasında süregelen sivil dolandırıcılık iddialarını kapatmak için 200 bin dolarlık bir anlaşmayı kabul etti. Şirket, anlaşma kapsamında herhangi bir suçu veya yanlış davranışı kabul etmese de, finansman sürecinde yatırımcıların yanıltıldığı yönündeki suçlamalara karşı uzlaşmayı tercih etti. SEC’in iddiaları, özellikle 2021 sonu ve 2022 başındaki yatırım turlarıyla bağlantılıydı. Nova Labs, bu süreçte Helium teknolojisinin büyük firmalar tarafından kullanıldığına dair abartılı açıklamalarda bulunduğu iddialarıyla karşı karşıya kaldı.
SEC’nin İddiaları ve Finansman Süreci
SEC, Nova Labs’ın yatırımcıları ikna etmek amacıyla Nestle, Salesforce ve Lime gibi dev şirketlerin Helium ağına dahil olduğu izlenimini verdiğini öne sürdü. Ancak düzenleyici kuruma göre, bu firmalarla olan temaslar ya oldukça sınırlıydı ya da teknoloji kullanımını hiçbir zaman tam anlamıyla içermiyordu. Örneğin, Nestle ile yalnızca 2018 yılında yapılan küçük ölçekli bir testin bulunduğu ve Lime ile ise sadece iki yüz yüze görüşmenin gerçekleştiği ifade edildi.
SEC’in mahkemeye sunduğu belgelerde, hem Nestle hem de Lime’ın şirketin ticari markalarını izinsiz kullanmaması için Nova Labs’a resmi uyarılarda bulunduğu belirtildi. Bununla birlikte, token satışlarıyla ilgili öne sürülen iki ayrı iddianın anlaşma kapsamında geçersiz sayıldığı aktarıldı. Nova Labs, finansman sürecinde yatırımcı ilişkilerinde daha dikkatli olunması gerektiğini dolaylı olarak kabul ederken, resmi olarak herhangi bir yanlış beyanı ya da hukuka aykırı hareketi onaylamadı.
Şirketten Gelen Açıklamalar ve Yasal Süreç
Nova Labs, anlaşma sonrasında yayımladığı blog gönderisinde, Helium Hotspot’lar ve Helium Token’larının artık menkul kıymet olarak değerlendirilmediğini duyurdu. Şirket, bu kararın sektör genelinde token dağıtımı ve donanım satışlarının menkul kıymet statüsüne otomatik olarak sokulamayacağına dair önemli bir örnek teşkil ettiğini savundu. Blogda yer alan bir diğer vurgu ise, Helium ağındaki veri kullanımlarının her zaman kamuya açık olduğu yönündeydi.
Şirketin Hukuk Direktörü Sarah Aberg, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “SEC ile varılan anlaşma, bizim herhangi bir kabahatimizi ya da suçlamayı kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor. Helium Ağı’ndaki tüm veri kullanımı geçmişten bugüne açık ve şeffaf şekilde yürütüldü,” ifadelerini kullandı. Anlaşma, New York Güney Bölgesi mahkemesinde dosyaya alındı ve federal bir yargıcın onayına sunuldu. Bu düzenlemenin, gelecekte benzer türde iddiaların yargı sürecine taşınmadan çözülebilmesine olanak tanıdığı da belirtiliyor.
Nova Labs’ın SEC ile vardığı uzlaşma, yalnızca bir dava kapatmakla kalmadı; aynı zamanda sektör genelinde uyumluluk ve şeffaflık açısından yeni bir tartışma zemini oluşturdu. Özellikle yatırımcı ilişkilerinde şeffaflık ilkesinin ne kadar hassas bir konu olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.