Kripto para ağlarında ASIC hakimiyeti çok yüksek seviyeye ulaştı, Monero bu ağlara bir örnek. Monero hashrate’i geçtiğimiz ay yüksek oranda arttı. Günler içinde üçe katlanan hashrate tarihinin en yüksek seviyelerine yaklaştı.
Monero Ağı
Medium aracılığıyla yayımlanan raporda şu anda Monero hashrate’inin %85’inin ASIC makinelerinden geldiği, her bir makinenin saniyede 128 kh ürettiği belirtildi. Oluşturulan bloklardaki rastgele sayılar incelendiğinde ağın basitçe ASIC’ler tarafından yürütüldüğü sonucuna varıldı.
Bulgular Monero topluluğu arasında tartışmalara yol açtı ve bazı kullanıcılar algoritmanın üç ayda bir değiştirilerek ASIC’lerin etkisinin azaltılması gerektiğini önerdi. Daha önce Monero geliştiricileri algoritmayı 6 ayda bir değiştirme karar almıştı, ancak bu sürenin ASIC üreticilerine çok zaman tanıdığı belli oldu. En nihayetinde ASIC’ler şu anda olduğu gibi hakimiyetini artırdı.
ASIC’ler Kaçınılmaz Mı?
Monero topluluğu tarafından önerildiği gibi üç ayda bir ağın fork’lanması ağda aksamalara yol açabilir. Her şey bir yana geliştiriciler yeni algoritma üzerinde çalışırken diğer geliştirmelere yetişemeyebilir. Sonucunda yeniliklere ket vurulabilir, bu da gizlilik odaklı coin’lerdeki rekabet düşünülürse Monero’yu zor durumda bırakır. Kripto para alanında yerinde saymak oldukça tehlikeli. Uzun zamandır gizlilik odaklı kripto paralar ekran kartı bile olmadan kazılabiliyordu. Hatta bu yüzden kötü bir ün bile yaptılar, birçok madencilik virüsü yayıldı ve bilgisayarların CPU’ları kullanılarak kullanıcıların haberi olmadan madencilik yapıldı. Buna karşılık Unicef gibi organizasyonlar CPU bağışlama yöntemiyle bağış toplamaya dahi başlamışlardı. Şu anda 27 bin kişi Unicef’e CPU’larını bağışlamış durumda.
Monero’nun önder geliştiricisi Riccardo Spagni’ye göre ASIC’lere karşı savaşmak sadece geçici bir çözüm. Bu yüzden Monero’nun planı sadece ASIC’leri oyalayıp ASIC cihazları marketten alınabilecek duruma gelene kadar idare edebilmek.
Satoshi Nakamoto bir CPU’nun bir oy anlamına geldiğini Bitcoin whitepaper’ında belirtti ancak bu sistem çok uzun sürmedi. Yaklaşık bir yıl sonra bir geliştirici daha fazla hashrate’e ulaşabilmek adına grafik işlemcilerinin (GPU) kullanılmasını teklif etti, kabul gördü. GPU’ları madencilik için özel üretilen ASIC cihazları takip etti. Şimdiye kadar CPU’lara dönmek için birçok girişim yapıldı ama başarısız oldu, Monero da oylama tattiğini seçmiş görünüyor. Fakat ASIC tehdidi bir başka tehdit ile cevap buldu, 2018’de değişen Monero algoritması ardından ağa %51 saldırısı yapıldı.
Fork’ların Önemi
Fork yapmak çok kolay bir iş, sadece yeni bir kod yazılmasına bakıyor. Ancak fork’ladığınız kodu başkalarına kabul ettirmek oldukça zor. Çünkü bu konu biraz da reklamlama meselesi, ağınızın var olduğunu bile madenci ve kullanıcılara yaymanız gerekiyor. Çoğu coin tarihinde birçok kez fork yapıldı fakat her zaman topluluk lider geliştiriciyi takip etti. Zaman zaman kodların dondurulup değiştirilmemesini sağlamak gündeme geliyor ancak bu sefer de yeni özelliklerin sisteme eklenmesi konusunda zorluk çekiliyor. Bu yüzden şimdilik soft-fork’larla projeler yollarına devam ediyorlar. Ek olarak tartışılan bazı fikirler temel özelliklerin değiştirilememesi, örneğin Bitcoin’in 21 milyon coin’le sınırlı olması gibi. Teoride değiştirilemeyen coin sayısı, pratikte yeni kodun eskisi ile ayrımı yapılamayan hale getirilip değiştirilebilir mi? Bu şimdilik cevabı olmayan bir soru.
Belki 30 yıl içerisinde Blockchain’e eklenecek “gerçek” özellik kalmazsa, ağlar değiştirilemez bir hal alabilir. Şu anki haliyle projeler lider geliştiricilerin seçtiği yoldan yürüyor. PoW sistemini kullanan ağlar ASIC’lere teslim olmuşken PoS gibi farklı konsensüsleri tercih eden ya da ASIC karşıtı girişimler yapan geliştiriciler de bulunuyor. Örneğin Ethereum ağının aşamalı olarak PoS’e geçmesi hedefleniyor.