Son zamanlarda Web3’ün bir geleceğinin olmadığı söylemini dile getiren çok sayıda insan türedi. Bunlar kripto paraların da bir geleceği olmadığını geçmişte söyleyen kitleye benzer argümanlarla geliyor..
Hiç Bir Teknolojik Gelişim Nihai Değildir!
Aslında anlaşılmayan bir şey var, ne tür bir teknoloji geliştirilirse geliştirilsin, hiç birinin nihai olmadığını bilmek gerek, yani ihtiyaçlar ve teknolojik gelişim ile birlikte tüm yenilikler dönüşerek ilerliyor. Temelde belirtmek gerekir ki internetin gelişimini dönemlere ayırırken -daha çok- web siteleriyle kullanıcıların etkileşimi ve bağlantı türü baz alınarak (Web 1.0 ve Web 2.0 gibi) dönemler ayrılmıştır. Bu bağlamda Web3 ile internet sitelerine bağlantı şekli tamamen değiştiğinden, artık içinde bulunduğumuz bu yeni duruma Web3 demekte bir sakınca görmemek gerek. En sonda söylenecek şeyi en başta söylüyorum: Her gelişen sistemde olduğu gibi Web3 de nihai olmayacak ve gelişimini sürdürecek..
Web3’ü şu anda geleceğin internet dünyasına bizi hazırlayan bir kavram ve teknoloji olarak görüyorum. Bunun altında da blockchain teknolojisi yatıyor. Blockchain‘in merkezsiz dünyasıyla kripto paralar hayatımıza nasıl girdiyse ve kalıcı olduysa, Web3 ile de merkezsiz bir internetin hayatımıza girme ve kalıcı olma ihtimali çok yüksek.
Tamamen merkezsiz bir internet, içerisinde bulunduğumuz dünya için hala çok uzak görünüyor. Merkezsiz internet kavramı ile bu yazıda web sitelerine kullanıcı adları ve şifreler ile değil de blockchain tabanlı cüzdanlar vasıtasıyla bağlanmayı kastediyorum. Konuya aşina olanlar uzun yıllardır zaten Metamask gibi cüzdanlarla bu deneyimi yaşıyorlar. Peki bu deneyim ne sunuyor?
Web3 Deneyimi
Önce anonimlikten bahsetmek gerekir. Web3 için, bağlandığınız Web platformunun dahi, gerçek kimliğinizi çok zor tespit edebileceği, hatta bazı durumlarda tespit edemeyeceği bir anonimlikten bahsetmek yerinde olacaktır. Bu durum her ne kadar devletlerin istemediği bir konu olmasına rağmen, dünyadaki halkların büyük bir kısmının da anonim kalmayı istedikleri bir gerçek. Öte yandan Web3; bilgisayar oyunları (play to earn), NFT dünyası, DEFI ve Metaverse kavramları gibi çok sayıda farklı sektöre teknolojik altyapı sağlayarak, bu sektörlerin var olmasını ve gelişmesini sağlayan bir motor vasıtası görüyor. Bugün bu kavramlar kullanıcılar tarafından tüketilebiliyor ve geliştirilebiliyorsa Web3’ün sunduğu olanaklar sayesindedir.
Örneğin günümüzde “Play to Earn” kavramı olarak kullanılan oyuncuların oyun içerisinde bir müşteri değil, aynı zamanda oyunun sahibi olabileceği bir dünya gelişiyor. Geleneksel video oyunlarından alıştığımız şey; bir şirket oyunu geliştirir piyasaya sunar ve sonrasında kullanıcılar ya oyuna para verip tamamını tek seferde alır ya da oyuna ücretsiz başlayıp ilerlemek için para harcamak zorunda bırakılır. Tüm alışveriş haliyle (bunu da pek yadırgamamak gerekir tabi) şirket kontrolünde yapılır ve kazanç tamamen şirkete kalır. Web3’ün sunduğu altyapı sayesinde günümüzde yaygınlaşmaya başlayan ve Play to Earn kavramı çerçevesinde geliştirilen oyunlarla artık, her oyuncu aynı zamanda potansiyel bir yatırımcı ve iş sahibi olabiliyor. Örneğin oyunda geliştirilen her türden özellik veya item’lar başka oyunculara NFT formatlarında satılabilir veya oyuncular The Sandbox gibi platformlarda kendi alanları için oyunlar veya deneyimler geliştirerek tam bir sahiplik içerisinde tüm kazancı yönetebilir. Henüz emekleme aşamasında diyebileceğimiz bu gelişim sürecinde, doğal olarak oyuncular için yeni bir ekonominin doğduğuna da şahit oluyoruz. Çok sayıda oyun şirketinin bu sosyal ve teknolojik evrimi görerek Web3 altyapısına sahip oyunlar tasarlamaya başladığını çok kez CoinTürk okurlarına da duyurmuştuk.
Ek olarak NFT’lerin oyunlar ve diğer kullanım amaçlarının dışında sanat tarafını da görmek gerekir. Son bir kaç yılda NFT’ler vasıtasıyla dijital sanatın hiç olmadığı kadar büyüdüğüne şahit olduk. Refik Anadol gibi ülkemizden çıkan dijital sanat eseri üreten bir değerin dünyada ses getirdiğine tanık olduk. Sanat dünyasında büyük saygınlığı olan organizasyon ve kişilerin NFT’ler için ne kadar heyecanlı olduğunu gördük. Şu anda popülaritesi düşmüş olsa da NFT’lerle birleşen dijital sanatın, gelecekte ne kadar sağlam geleceğinin ön gösterimini hep beraber izledik.
Ayrıca Web3’ün sunduğu DEFI, yani merkezsiz finans kavramından da bahsetmek gerekir. DEFI kısaca, bir finans kuruluşu, örneğin bir banka tarafından yapılabilecek neredeyse her şeyin Web3 teknolojileriyle merkezsiz ve aracısız olarak yapılabilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca DEFI uygulamalarında uzun süredir çok yol kat edildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Her ne kadar ana akımda Bitcoin $98,673 kadar yaygın olmasa da, DEFI ürünleri ve uygulamaları çok geniş bir kitle tarafından ciddi hacimlerle kullanılıyor. Web3 ile birlikte oradaki gelişimi de yakından takip etmek gerekiyor.
Son olarak video oyunları ve NFT dünyası ile yakından ilişkisi bulunan Metaverse kavramını da yine Web3 altında değerlendirmek doğru olacaktır. Geçtiğimiz yıllarda aslında dünyanın Metaverse kavramına sosyolojik olarak hazırken teknolojik olarak hiç hazır olmadığını gördük. İnanılmaz derecede gerçeğe yakın sunumlar gördük, sanki yarın bu dünyanın hemen içerisine girebilecekmişiz gibi devasa bir hype oluşmuştu, fakat gün geçtikte gördük ki hayal edilen Metaverse kavramından teknolojik olarak çok uzağız. Fakat bu demek değil ki bu kavram gelecekte yok olacak, ben tam tersini düşünüyorum, aksine bugün toplulukların ve internet kullanıcılarının Metaverse gibi bir evreni ne kadar çok arzuladıklarını ve girmek için yarıştıklarını görmüş olduk. Bu temelde şu anlama geliyor, devasa şirketlerin iştahlarını kabartan hiç alışık olmadığımız bu dünyaya daha da hızlanarak yaklaşacağız. Tabiki bu dünyada da Web3 ve NFT (dijital sahiplik) başrol oynayacak, ama şu anki gördüğümüz Web3 mü olacak pek emin değilim. Muhtemelen en başta söylediğimiz gibi hiç bir alışkanlık ve teknolojik gelişme nihai olmadığından Web3 de evrimini ve gelişimini devam ettirecek.
En nihayetinde şunu kesin bir şekilde söylemek gerekir ki, Web1.0’dan Web2.0’a geçişle, Web2.0’dan Web3’e geçiş arasında dağlar kadar fark var ve Web3, bir önceki selefine göre sadece teknolojik olarak değil, aynı zamanda (merkezsiz bir konsept olması nedeniyle) felsefi olarak da keskin bir değişimi ifade ediyor..