Bitcoin’de vergi düzenlemelerine ilişkin soru işaretleri ve tartışmalar “parasal değeri” nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devam ediyor. Kimi uzmanlara göre Bitcoin’in vergiye tabi olması mümkünken bir çok finans uzmanı bunun aksine, Bitcoin’deki merkeziyetsiz üretim yapısı ve daha bir çok nedenle vergilendirme dışı olacağı görüşünü öne atıyor.
Dünya’da hukukla yönetilen tüm devletlerde vergilendirme, devlet politikası olarak “kanunla” düzenlenme şartına tabidir. Devletler kanuni temeli olmayan hiç bir vergiyi vatandaşlarına dikte edemez. Durum böyle olunca, Türkiye’de Bitcoin ile ilgili olarak “vergiye tabi olup olmadığı” konusu, Bitcoin’in yasal tanımı yapıldıktan sonra elle tutulur bir şekilde tartışılabilecektir.
Bitcoin’in temel alt yapısı olan Blockchain sisteminin kaynağının net ve kamu kudretine dayalı olmaması, sorumlulukları belirli kişilerce yönetilmemesi, internet üzerinden gerçek kimlik bilgilerine gerek bulunmaksızın kullanıcıların iz bırakmadan işlem yapabilmesi gibi nedenlerle, konuya ilişkin yalnızca ulusal düzeyle sınırlı yasal düzenleme yapılması, yapılsa bile kaynağı ve sahibi Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunmayan Bitcoin sisteminin sadece Türkiye’yi kapsayacak bir kanuni düzenlemeye tabi tutulması zor görünmektedir.
Bu bağlamda, Bitcoin hakkında yapılacak tüm kanuni düzenlemelerin, uluslar arası konjonktürde değerlendirilerek Uluslar Arası Sözleşmeler ile düzenlemeye tabi tutulması bir zorunluluk haline gelmektedir. Bu tür uluslar arası katılımla yaratılacak hukuki metinler kullanılarak ülkesel bazda düzenleme yapmak mümkün olacaktır. Aksine yasaklayıcı devlet tutumları Rusya örneğinde de yaşadığımız gibi ters tepecek ve sistemin daha da yaygınlaşmasına sebep olacaktır. Unutulmamalıdır ki; teknolojik gelişme ve yenilikleri yasaklayarak kontrol altında tutmak mümkün değildir.
Bitcoin ile ilgili olarak tartışılması ve çözüme kavuşturulması gereken şey “vergilendirilme usulü” değildir. Öncelikli olarak Bitcoin’in teknolojik bir icat olarak değerlendirilmesi ve tanımının buradan yola çıkarak yapılması gerekmektedir. Bu tanım yapıldıktan sonra ortaya çıkacak maddi değer ve olası gelir kalemleri tanımlanmalı ve bu tanımlar üzerinden vergilendirme yoluna gidilmelidir.