ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Ripple şirketi arasındaki davada son dönemlerde önemli gelişmeler yaşandı. Ripple, Yargıç Torres’in XRP satışlarının kayıtsız menkul kıymet teklifi teşkil etmediğine karar vermesiyle birlikte önemli bir aşama kaydetse de dava sürecinin belirsizliğini koruması nedeniyle şirket ABD dışındaki bazı ülkelerde faaliyetlerini genişletme kararı aldı.
SEC-Ripple Davasında Temyiz Süreci Devam Ediyor
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ile Ripple şirketi arasında 2020’de başlayan dava süreci, kripto şirketleri ile mali düzenleyici kurumlar arasındaki gerilimin sembollerinden biri oldu. Haziran ayında Binance ve Coinbase‘e de menkul kıymetler yasalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle ardı ardına dava açan SEC, bu süreçte kripto endüstrisinde pek çok isimden yoğun tepki aldı.
Öte yandan Temmuz ayının ortalarında davada oldukça kritik bir gelişme yaşandı. ABD’li Yargıç Torres’in XRP satışlarının kayıtsız menkul kıymet teklifi teşkil etmediğine karar verdi.
Davada çıkan bu karar, kamuoyunda Ripple adına önemli bir zafer olarak değerlendirdili. Ripple şirketi adına kritik bir öneme sahip olan karar, bu süreçte XRP’nin de fiyat performansında önemli bir etki yarattı.
Yargıcın XRP satışlarının kayıtsız menkul kıymet teklifi teşkil etmediğine yönelik kararından memnun olmayan SEC, resmi olarak temyize gitti. Temmuz ayının ortalarında mahkemede çıkan bu karar, kamuoyunda Ripple şirketi adına bir zafer olarak nitelendirilse de henüz mahkeme süreci Ripple’ın lehine noktalanmış değil.
Ripple Yetkililerinden Kritik Açıklamalar
Ripple yetkilileri, son dönemlerde basına verdikleri demeçlerde kritik açıklamalarda bulundu. Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, yeni şirket çalışanlarının Amerika Birleşik Devletleri yerine çoğunun başka ülkelerde faaliyet göstereceği ve Ripple’ın Singapur, Hong Kong, Dubai ve İngiltere’de faaliyetlerini genişleteceğini vurguladı.
Geçen hafta şirket ile SEC davasına ilişkin açıklamalarda bulunan Ripple Başkanı Monica Long da Temmuz ayında çıkan XRP kararının önemine vurgu yaptı ve sonuna kadar yasal mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Long, davada çıkan bu XRP kararının XRP’nin bir menkul kıymet olmadığını ortaya koyar nitelikte olduğunu öne sürdü ve küresel ölçekte şirketin faaliyetlerini genişletmeye devam etmeyi amaçladığını dile getirdi.