Lightning Blockchain ölçeklendirme protokolünün geliştiricisi olarak bilinen Lightning Labs adlı şirketin CEO’su Elizabeth Stark açık bir şekilde Wall Street’e ve geleneksel finansal sektöre meydan okudu. Kripto paralara yönelik iddialı açıklamalarda bulunan Stark Blockchain’e değil Bitcoin’e odaklandığını ifade etti.
Elizabeth Stark bu konuya ilişkin şu ifadeleri kaydetti:
“Lightning Labs adını verdiğimiz şirketi kurduğumuz sıralarda ‘Bitcoin’ kelimesini çalışma alanımızın ve pazarlama materyallerimizin dışında tutmaya çalıştık. Asıl hedefimiz Blockchain’di. Ancak şimdi görüyorum ki ‘Blockchain’ dünyasına değil ‘Bitcoin’ dünyasına dahil olduk. Bu dünyada bulunan insanların kripto para teknolojisinin değerinin ve bu teknolojinin neleri getirebileceğinin farkında olduklarını söyleyebilirim. Bitcoin’i özel hale getiren çeşitli unsurlar bulunuyor. Blockchain teknolojisi bir şekilde Bitcoin nosyonundan ayrılarak başka bir şey haline geldi.”
Lightning Ağı Bitcoin’in ölçeklenebilirlik sorununa yönelik geliştirilen ikinci kademe bir çözüm olarak biliniyor. Bu yönteme göre işlemlerin çoğunluğunu zincirin dışında tutan kullanıcılar arasında bir çeşit ödeme kanalı oluşturuluyor. Blockchain’e kaydedilecek veriler ise yalnızca ağa yönelik sonuçlarla ilgili olduğundan bu yöntem işlemlerin hızlandırılmasına yardımcı oluyor.
2015 yılında yayınlanan Bitcoin Lightning Ağı White Paper’ında ifade edildiği gibi bu protokol yüksek hacimde “ölçeklenebilir zincir dışı anlık ödemelere” olanak tanıyor. Bu durumun Bitcoin’in normalde gerçekleştiremediği bir özellik olması işi daha da ilgi çekici hale getiriyor. Dünyaca ünlü ödeme sistemi Visa’nın sahip olduğu saniyede 56 bin işlem yapabilme kapasitesine atıfta bulunan Stark “biz bunun da ötesine gitmek istiyoruz” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Geleneksel finansal sistemin devleriyle rekabet halinde olan kripto paralar siber risklere, fiyat dalgalanmalarına ve başka birtakım olumsuz özelliklere sahip oldukları için otoriteler tarafından bir türlü tam olarak benimsenmiyorlar. Ancak aralarında çeşitli ülkelerin merkez bankalarının da bulunduğu bu otoriteler blockchain alanına yönelmekten kendilerini alamıyorlar diyebiliriz. Blockchain alanına yapılan milyarlarca dolar değerindeki yatırım bu durumu destekler nitelikte.