Borsalar; 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanuna göre Sermaye Piyasası Kurulu’nun uygun görüşü üzerine kuruluşuna Cumhurbaşkanı tarafından izin verilen, sermaye piyasası araçlarının, kambiyo ve kıymetli madenler ile kıymetli taşların ve Sermaye Piyasa’sı Kurulunca uygun görülen diğer sözleşmelerin, belgelerin ve kıymetlerin güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işlem görmesini sağlamak üzere kurulan özel hukuk tüzel kişileridir.
Yatırım hizmetleri alanında faaliyet gösterecek olan kuruluşların Sermaye Piyasası Kurulundan izin almaları zorunludur. Kurul izin başvurusundan itibaren gerekli evrakları inceleyerek keyfiyeti altı ay içerisinde ilgilisine bildirecektir.
Borsaların kuruluşuna izin verilebilmesi için anonim şirket şeklinde kurulmaları, paylarının tamamının nama yazılı olması, paylarının nakit karşılığı çıkarılması ve sermayelerinin kurulca belirlenen miktardan az olmaması gibi bir takım şartları vardır.
Bu kapsamda şuan Türkiye üzerinde faaliyet gösteren kripto para alım satım platformlarının hiçbirinin kendilerini kripto para borsası olarak adlandırsalar dahi teknik anlamda kripto para borsası olmaları söz konusu değildir.
Burada akla gelen ilk soru her ne kadar borsa adı altında kripto para alım satımı ülkemizde yapılamasa da normal bir sermaye şirketi kripto para alım satımın aracılık edebilir mi? Böyle bir durumda bu alım satımların vergilendirilmesi nasıl olacaktır.
BDDK, 25 Kasım 2013 tarihli basın açıklamasında “Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir” şeklinde konuya açıklık getirmiştir. Bu kapsamda kripto paralar 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” ile BDDK tarafından çıkarılan Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı İle Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirilememektedir.
Fakat her ne kadar durum böyle olsa da adeta bir imalatçı olan kripto para madencileri ve bir yönüyle sermayedar olan kripto para sahipleri bu malların teslimi söz konusu olduğunda Katma Değer Vergisi (KDV) muhatabı olabilmektedirler. Bunun yanında kripto paralara ilişkin yapılan bir sözleşme olduğunda damga vergisi söz konusu olmaktadır. Bitcoin alım satımına aracılık ederek Türkiye’de faaliyette bulunan şirketler ise elde ettikleri komisyon için kurumlar vergisi ödemek zorunda kalacaklardır.
Alım satıma konu sanal emtia olarak da tanımlanabilen kripto paraların gerek dünyada gerekse ülkemizde finans dünyası içerisinde nasıl bir hukuki statüye kavuşturulacağı tartışma konusu olup, halen hukuk sistemimiz açısından tam anlamıyla belirgin bir zemine oturtulamamıştır.
Yazar: Av. SERHAT KILIÇ