JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, bazı Amerikan vatandaşlarının ve işletmelerin banka sisteminden ani olarak çıkarılması konusundaki tartışmalara değinerek, müşterilerin dini ya da siyasi görüşlerinden ötürü hesaplarının kapatılmadığını ifade etti. Dimon, bankaların özellikle belirsiz federal yönergeler ve anti-para aklama düzenlemeleri nedeniyle hizmet vermekten çekindiğini belirtti.
Federal Düzenlemeler ve Uygulama Süreçleri
Dimon, Washington’da Cumhuriyetçi milletvekilleriyle görüşmelerin ardından, mevcut düzenlemelerdeki belirsizlikler ve ağır para cezaları endişesinin bankaların müşterilere yönelik hizmet reddine yol açtığını dile getirdi. Düzenleyici kurallarda yaşanan eksikliklerin, bankaların gereksiz risklerden kaçınma amacıyla müşterileri sistemden dışlamasına neden olduğu görüşü öne çıktı.
Daha önce de özellikle kripto para odaklı iş yapan şirketlere ve kripto kullanan müşterilere hizmet vermeyi reddediyorlardı. Dünyanın birçok yerinde ağır yaptırım endişesi konu kripto olsun veya olmasın şüpheli görülen insanları bankacılık hizmetlerinden yoksun bırakıyor. Bankalar dünyanın her yerinde bunu yapsa da Dimon açık biçimde neden hizmet vermeleri gereken insanlara hizmet vermediklerini itiraf ediyor.
Siyasi ve Finansal Tepkiler
Dimon’un açıklamaları, daha önce Başkan Trump tarafından Bank of America ve JPMorgan Chase’e yönelik yapılan eleştirilerin ardından geldi. Trump, Dünya Ekonomik Forumu oturumunda muhafazakar müşterilere hizmet verilmediğini iddia etmişti. Ayrıca, Cumhuriyetçi milletvekilleri bankaların hangi durumlarda hizmet reddedeceğine ilişkin kanun teklifleri üzerinde çalışmalar yaptıklarını belirttiler.
Dimon, mevcut federal yönergelerin ve anti-para aklama düzenlemelerinin işletmeler üzerinde yarattığı belirsizlik ve endişeyi vurguladı. Bu durumun banka sisteminden dışlanmalara yol açabileceği ifade edildi.
Toplantıda Bank of America, Wells Fargo, Capital One ve diğer büyük finans kuruluşlarının CEO’larının bulunduğu kapalı oturumda, bankacılık sektöründeki uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği tartışıldı. Söz konusu mesele, finans sektöründe düzenleyici eksiklikler nedeniyle daha geniş çapta endişeye yol açtığı gözlemlendi.
Olay, bankaların riskleri minimize etmek amacıyla müşterilere nasıl yaklaşacağı konusundaki uygulamalarda revizyona gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İlgili kurumlar, mevcut belirsizliklerin giderilmesi için düzenlemeler üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
Bu gelişmeler ışığında, bankacılık sektöründeki uygulamalar ve düzenleyici çerçeve üzerinde yapılacak düzenlemelerin, müşterilerin haklarını koruma amacıyla yeniden ele alınması bekleniyor.