Kripto para sektöründe her geçen gün yeni bir platform ICO düzenliyor. Portföylerini genişletmek ve kara geçmek isteyen yatırımcılar bu ICO’lara büyük ilgi gösteriyor. Bazı token’ler değerlenerek yatırımcısını sevindiriyor, bazıları ise yatırımcısını büyük zarara uğratıyor. Bu noktada yatırımcılar için en fazla önem arz eden şey, hangi projelerin iyi bir yatırım potansiyeli taşıdığını tespit etmek.
Risk sermayesi yatırımcısı Tim Draper yatırım taktiğini şöyle açıklıyor:
(Proje) sosyal bir dönüşüme mi gebe? Projenin yaratıcıları bu dönüşümü başarıya ulaştırmak adına kariyerlerini tehlikeye mi atıyor? Şunu rahatlıkla söyleyebilmelisiniz: Bu bir hareket ve ben bu hareketin bir parçası olmak istiyorum.
Şüphesiz ki iyi bir tavsiye. Ama projenin bu türde bir proje olup olmadığına nasıl karar verebilirsiniz? Bunun için yapmanız gereken ilk şey ev ödevi. Her proje, token ve iş modeline dair en önemli bilgilerin bulunduğu bir white paper yayımlar. White paper’lar çoğunlukla teknik ve ekonomi içerikli bölümlerden oluşur. Eğer kripto para sektörüne yeterince aşina değilseniz şu tüyoları dikkate alabilirsiniz:
- White paper 8 sayfadan kısaysa proje muhtemelen pek de matah bir şey değildir.
- Teknik bölüm yoksa ve token’in nasıl basıldığına yönelik herhangi bir açıklama getirilmemişse dikkatli olmakta fayda var.
- Aynı şey token’lerin %30’unu elinde tutan proje ekipleri için de geçerli. Böyle bir durumda token fiyatı zaman içinde büyük bir düşüş yapabilir.
- Proje ekibindeki teknik eleman sayısının marketing biriminde çalışan eleman sayısından az olması ve/veya proje ekibinin LinkedIn, Facebook gibi platformlarda profillerinin olmaması kötüye işaret.
- Şirket blockchain üzerinden mal satıyorsa; ancak proje ekibinden kimsenin o sektörde belirli bir tecrübesi yoksa, ICO’yu düzenleyen şirketin sektörün nasıl işlediğine dair en ufak bir fikri yok demektir.
- Bir şeyin blockchain temelli olması o şeyin mutlaka iyi olduğu anlamına gelmez.
- Paragon örneğinde olduğu gibi, bir şirket reklamlarında CEO’sunun eski bir güzellik kraliçesi olduğunu öne çıkarıyorsa, şirkete yatırım yapmak istemeyebilirsiniz.
- Ürün veya hizmetin ne işe yaradığını anlamadıysanız o projeden uzak durun.
- Projelerin faaliyete geçmesi için çok sayıda kullanıcıya ihtiyaç duyulur. White paper’da şirketin nasıl kullanıcı çekmeyi planladığını belirtmemesi şüphe uyandırır.
- Gerçekçi görünen bir zaman çizelgesi yoksa, şirketin planı yok demektir. ICO sonrası için herhangi bir planı olmadığı anlaşılan birçok projeye şahit olduk.
- Bazen gerçek, size bir Google araması kadar yakındır. ICO’nun ismiyle “scam” (dolandırıcık) kelimesini birlikte aratırsanız karşınıza onlarca sonuç çıkabilir.
Her başlangıç zordur
Tecrübeli yatırımcılar da dahil piyasadaki çok sayıda kişi ICO’lara az da olsa yatırım yaptı, yapıyor. Sonuçta bu işin nasıl yürüdüğünü görmek ve kazanç sağlamak için herkesin deneme yanılma sürecinden geçmesi gerekiyor. Bazı yatırımlar çok kısa bir sürede yatırımcısına 5 kat kazanç getirebilir. Bazı coin’ler ise bir süre sonra yatırım yapılan miktarın 10’da 1’ine düşebilir. Bir grup yatırımcı, şirketler boş vaat sattığı ve kısa yoldan kazanç elde etmeye çalıştığı için piyasanın şiştiğini ve doygunluğa ulaştığını düşünüyor. Dolayısıyla artık ICO’lara yatırım yapmamayı tercih ediyor.
Yapısı gereği yüksek riskli kripto para piyasalarının belki de en riskli yatırımı ICO’lar. Yine de bir süre bekleme ve geliştirilen para birimi piyasada işlem görmeye başladığında yatırım yapma gibi bir taktik izleyebilirsiniz.
Kaynak: Medium (bu yazı, Marcel Nimfuehr’in Medium’da kaleme aldığı makaleden alınmadır.)