Birleşik Devletler Merkez Bankası FED, geçtiğimiz günlerde iki ekonomistinin kripto paralardan bahsettiği bir röportaj yayınladı. Bu röportajda kripto paraların “güvenilmez” doğasına ve “mevcut ödeme yöntemleriyle rekabet edebilecek” bir potansiyele sahip olduklarına dikkat çekildi.
New York Fed Araştırma ve İstatistik Grubu’na mensup olan iki ekonomist Michael Lee ve Antonie Martin, finansal güven ve kripto para alanlarının temel kavramlarına ilişkin soruları yanıtlayarak görüşlerini bildirdiler.
Sanal para birimlerinin altın gibi “gerçek bir şeye dayanmadıkları” düşüncesine işaret eden Lee konuyla ilgili olarak şu açıklamaları yaptı:
“Sanal paraların fiziksel bir mala dayanmadıkları konusunda haklısınız ancak dolar ve birçok modern para birimi de öyle.”
Ayrıca Lee, bir para birimine duyulan güvenin o para biriminin değerini belirlediğini ve onu “kabul edilebilir bir değiş tokuş aracı” haline getirdiğini ifade etti. Ancak kripto paralar söz konusu olduğunda bu güvenin, bir devlet ya da kurum tarafından değil blockchain teknolojisi sayesinde sağlandığını ifadeleri ekledi.
Paranın geleceği kriptolar mı?
Kripto paraların “paranın geleceği” haline gelip gelmeyeceği sorusuna cevap veren Martin bu konuda kuşkulara sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca Martin kripto paraların görünüşte çözdüğü sorunun, “gelişmiş ekonomilerde” çözülmesi gereken bir sorun olmadığını da iddia etti.
Martin bu konuya ilişkin şu açıklamaları kaydetti:
“Kripto paralar güvenilir olamayan bir ortamda ödeme yapma sorununu çözüyor ancak bu sorunun çözülmesine ne kadar ihtiyaç duyulduğu net değil, en azından Birleşik Devletler’de ve diğer gelişmiş ekonomilerde durum böyle.”
Ayrıca Martin “elverişli olmama” ve “aşırı değişkenlik” gibi kripto paraların geniş kitlelerce bir para birimi olarak benimsenmesini engelleyen unsurlara da atıfta bulunarak şu açıklamaları yaptı:
“İnsanlar; ödeme gerçekleştirmek için finansal kuruluşlara, paranın değerini sürdürmek için ise merkez bankalarına güvenmeye meyillidirler.”
Öte yandan Lee röportaj esnasında, geleneksel finansal sisteme olan güven ile bitcoin’e olan ilgi arasında ters bir ilişki bulunduğunu dile getirdi. Yunanistan’da 2015 yılında yaşanan ekonomik kriz boyunca ağda gerçekleştirilen bitcoin işlemlerinin sayısı bir rekora imza atmıştı.
Yapılan röportajın sonuna eklenen bir sorumluluk reddi metni, ekonomistlerin düşüncelerinin kurumun düşüncesini yansıtmadığını açıklığa kavuşturdu.