Biden yönetimi, Başkanın Ekonomik Danışmanlar Konseyi (CEA) şimdi %30 Dijital Varlık Madenciliği Enerji (DAME) vergisi için çalışmalarını sürdürürken, kripto para birimi endüstrisine karşı daha ağır bir yaklaşım benimsemeye devam ediyor. CAE, Beyaz Saray’ın kripto madenciliği endüstrisinin iklim değişikliği üzerindeki etkisini en aza indirme çabasının bir parçası olarak yeni vergiyi uygulamaya koymak istiyor.
CEA’dan Madenciliğe Sert Yaklaşım
CEA, Beyaz Saray blogunda yayınlanacak bir yazıda kripto madencilerinin yüksek enerji tüketiminin çevre, yaşam kalitesi ve bu firmaların ülke genelinde bulunduğu elektrik şebekeleri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirtti. Yönetim’in iklim değişikliğiyle mücadele ve enerji fiyatlarını düşürme çabalarının bir örneği olarak anılan DAME tüketim vergisini uygulamaya koyma gerekçesini ortaya koymaya devam etti.
CEA tarafından şu şekilde bir açıklama da yapıldı:
Şu anda, kripto madencilik firmaları, yerel çevre kirliliği, daha yüksek enerji fiyatları ve artan sera gazı emisyonlarının iklim üzerindeki etkileri şeklinde başkalarına yükledikleri maliyetin tamamını ödemek zorunda değiller. DAME vergisi firmaları topluma verdikleri zararları daha iyi hesaba katmaya teşvik ediyor.
Geçtiğimiz Eylül ayında Beyaz Saray, kripto para madenciliğinin Avustralya’nın tamamından daha fazla güç tükettiğini ve ABD’deki tüm elektrik kullanımının tahmini olarak %0,9 ila %1,7’sini oluşturduğunu belirten bir rapor yayınladı.
Blockchain ekosistemindeki pek çok kişi bunu, hükümetin hoşlanmadığı ya da tehdit olarak gördüğü bir sektörü çökertmek için kullandığı bir başka saldırı yolu olarak görüyor. Dijital Ticaret Odası Enerji Politikası Direktörü Tom Mapes konuya şu şekilde değindi:
Bu, sektörden hoşlanmadıklarını açıkça ortaya koyuyor. Sektörü engellemenin yollarını arıyorlar. Bu da desteklemedikleri sektörün peşinden gitmenin bir yolu.
Madencilikte Temiz Enerji Güç Kazanıyor
ESG analisti ve yatırımcı Daniel Batten tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, Bitcoin madenciliğinin çoğunluğunun hidroelektrik (%23,12), rüzgar enerjisi (%13,98), nükleer (%7,94), güneş (%4,98) ve %2,4 diğer enerji kaynakları dahil olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından geldiğini gösterdi. Bu, tüm Bitcoin madenciliğinin kabaca %52,4’ünün güç ihtiyaçları için yenilenebilir enerjiye dayandığı anlamına gelmekte ve bu eğilimin artmaya devam etmesi beklenmekte.
Batten ayrıca, sektörün Bitcoin madenciliği için kullanılan güç açısından sürdürülebilirlikte yıllık %6,2’lik bir büyüme oranı göreceğini ve bunun da fosil yakıt bazlı enerji kullanımını daha da azaltacağını öngörüyor.
Ancak kripto endüstrisi genişledikçe madencilik sektörünün enerji kullanımı da artıyor ve CEA gelecekteki herhangi bir sorunun önüne geçmek istiyor. Teksas’ta on büyük ölçekli Bitcoin madeninin işletilmesi, eyaletin şebeke operatörlerinin arz ve talebin dengede olduğundan emin olmak ve elektrik kesintilerini önlemek için gösterdiği çabanın ortasında tüm müşteriler için daha yüksek fiyatlarla sonuçlandı.
CEA’dan bir ekonomistin yorumu ise şu şekilde oldu:
Şebekeden çekilen bu yerlerde gerginliklerin ortaya çıktığını görüyoruz, bu durum toplulukların geri adım attığı ve bunun sonuçlarını deneyimlediği düzeyde fark edilmeye başlıyor. Yerel yönetimler bununla uğraşıyor ve kendi başlarına çözümler üretmeye çalışıyorlar.
Beyaz Saray konuyu federal düzeyde ele almak istiyor çünkü eyalet ya da yerel düzenlemeler sektörün daha misafirperver yargı bölgelerine taşınmasına neden olabilir. Biden Yönetimi, kripto madenciliğinin sosyal maliyetini yansıtan ulusal bir düzenleme oluşturmak istiyor. Mevcut plan, %30’luk verginin %10 ile başlayıp iki yıl boyunca her yıl %10 artırılarak üç yıl içinde aşamalı olarak uygulanması olacak.
CEA, önerilen verginin on yıllık bir süre zarfında 3,5 milyar dolar gelir getireceği tahmin ediliyor, ancak verginin birincil amacının kripto madencilerinin yerel topluluklara ve çevreye yüklenen maliyetlerden adil paylarını ödemeye başlamak olduğunu söyledi.
Beyaz Saray, kimyasal üretim gibi enerji yoğun başka sektörlerin elektrik kullanımına vergi getirilmediğini vurgulayan kripto para birimi savunucularına cevaben, kripto madenciliğinin istihdam yaratma ve temel ürünlerin tedariki gibi bu sektörlerle aynı faydaları sağlamadığını savundu.