Ekim ayında İstanbul’un, blockchain ekosistemi açısından hareketli bir takvimi var. 18-19 Ekim tarihlerinde Meltem Demirörs ve Emin Gün Sirer’in katıldığı Avrasya Blockchain Zirvesi’ne (Eurasia Blockchain Summit) ev sahipliği yapıldı, 24 Ekim’de de birçokları tarafından Satoshi Nakamoto olduğu iddia edilen David Chaum’u Blockchain Türkiye Platformu’nun 1. Yıldönümü Etkinliği’nde misafir edecek (Engin Çağlar’ın “Dr. David Chaum kimdir ?” yazısını okumanız tavsiyesiyle). Takvimi uygun olanların bu fırsatı kaçırmamasını tavsiye ederim. Bu duyuruyla, bir yıl önce kurulan ve bu yenilikçi teknolojinin katma değer üretebilmesi için yoğun çaba harcayarak raporlar yayınlayan Blockchain Türkiye Platformu’nun da doğum gününü kutlar, nice yıllar dilerim.
İki gün süren zirvede tartışmasız olarak öne çıkan isim, Emin Gün Sirer’di. Blockchain ekosistemindeki dünyanın en etkili isimleri arasında gösterilen Emin Gün Sirer’in, Türkiye’de böyle bir etkileşim almasının birçok sebebi var. Satoshi Nakamoto’nun yayımladığı makaleden daha önce ekosistemle ilgili içerik üretmesi ve bu içeriklerin çokça atıf alması, Muhabbit adındaki dijital platformda yayına katılarak genç girişimcilerle ve yatırımcılarla buluşması, Türkiye’den Amerika’ya uzanan bir hayat hikayesinin olması ilginin kaynağı olarak görülebilir. Ancak açık iletişiminin de onu öne çıkaran özelliklerinden biri olduğunu söylemek gerek. Kendisi bu sebeple Türkiye’deki birçok kişinin fenomeni olmuş durumda. Zirve hakkındaki izlenimlerimi aktardıktan sonra Emin Gün Sirer’e olan ilgiye ve Avalanche (AVA) projesine tekrar değineceğim.
Libra’nın Gölgesi
Bitcoin, daha önceki yıllarda katıldığım birçok etkinlikte gündemin öne çıkan kahramanı oluyordu. Birçok proje, takas platformu veya içerik üreticisi Bitcoin üzerinden stratejilerini anlatıyordu. Bu etkinliklerde proje sahipleri genellikle Bitcoin’i eleştirmez “Bitcoin altındır, bizse petrol olmaya çalışıyoruz” mottosuyla kendi hedeflerini anlatırlardı. Bu yıl katıldığım organizasyonlarda artık Libra’nın gölgesi hiçbir panelde eksik olmuyor. Panelin konusu ne olursa olsun Libra ile ilişkilendiriliyor. JP Morgan CEO’su Jamie Dimon “gerçekleşemeyecek bir proje” dese de Libra’nın doğum süreci herkes tarafından merakla takip ediliyor ve anlaşılmaya çalışılıyor. Çünkü sosyal medya platformların arasında kullanıcı sayısı ile dünyanın en büyüğü olan Facebook’un liderliğinde duyurulan proje, finansal dönüşüm tarihi açısından kritik bir virajda duruyor. Bu yüzden Libra’nın blockchain teknolojisine ve finans dünyasına muhtemel etkileri daha doğmadan çok ilgi çekiyor. Bu tartışmaların da çok verimli ve gerekli olduğunu söylemeliyiz. Zirvelerin ana amacının, belki de bu tartışmaların yönünü sağlıklı bir şekilde tayin etmek olduğunu görmek gerekiyor.
TEK EKRANDA anlık fiyatlar, önemli veriler, haberler, son gelişmeler, yorum ve tartışmalar COINTURK Chat'te! Hemen gelin gözünüzden hiç bir şey kaçmasın!!
Bu zirvede de Libra ile ilgili farklı bakış açıları ortaya konuldu. Örneğin “Blockchain’in Ölçeklenebilirliği, Güvenliği ve Gizliliği” panelinde, Beam projesinin CEO’su Alexander Zaidelson, Libra ile ilgili birçok kaygısını ve eleştirisini dile getirdikten sonra, Solana projesinin temsilcisi Raj Gokal’ın Libra’yı dijital ödeme araçları açısından bir kültür yaratması için desteklediğini belirtti. Dünyanın tartıştığı Libra’nın ana argümanları kısacık panelde böylece nedenselleşmiş oldu. Merkez Bankalarının dijital para çıkarmak için hazırlık yaptığı bir dünyada, serbest piyasa oyuncusunun aynı işlevi görecek bir aracı çıkartma çabası birçok girişimci için olumlu olarak algılandığını da görüyoruz. Fakat Facebook’un gizlilik sorunları, merkezi otorite ile yakın ilişkide olma çabası ve merkezileşmiş bir mekanizmayla proje geliştirmesini eleştirenler de var. Zirvedeki bu tartışmalar farklı etkinliklerde de devam edecektir. Etmesi ümidiyle.
Meltem Demirörs’ün Bitcoin’e Olan İnancı
Zirve’nin programı ilan edildikten sonra herkesin heyecanla beklediği iki isim vardı: Meltem Demirörs ve Emin Gün Sirer. Amerikan Kongresi’nde Bitcoin hakkındaki anlatısı ile kripto para ekosisteminin takipçileri tarafından ilgi çeken Meltem Demirörs, bir Bitcoin evangelisti gibi Bitcoin’e olan inancını güçlü bir şekilde sürdürüyor. Yaptığı sunumda ve daha sonra basınla buluşmasında Bitcoin’in finansal özgürlük açısından güçlü alt yapısına olan güvenini tekrar etti. Demirörs’e göre halen birçok girişimci Bitcoin’e benzer projeler yapmanın ve büyük paralar kazanmanın derdinde ama bunu becerememektedirler. Demirörs’ün aksine, ekosistemin uluslararası tanınır yüzü ve artık bir girişimci olan Emin Gür Sirer’in Bitcoin’e olan inancı artık zayıflamış gözüküyor.
Cornell Üniversitesi’ndeki akademik hayatını dondurarak yaratıcısı olduğu Avalanche (AVA) projesine odaklanan Emin Gün Sirer, sunumunun ilk bölümünde Bitcoin’in yaşadığı sorunlarını anlattı. Sirer, madenciliğin büyük bir problem olduğunu, POW’dan (Proof of Work) dolayı merkezileştiğini, ölçeklendirme sorunu yaşandığını nedenselleştirerek ortaya koydu. Anlatısından Bitcoin’e bir dijital altın olma şansı bile tanımadığı izlenimini çıkarmak çok zor olmadı. Çünkü anlatısına göre Bitcoin artık talepleri karşılayamıyordu. Ayrıca ona göre bir dijital varlığı depolamaktansa kullanmak daha önemliydi. Sirer’in aksine Meltem Demirörs halen Bitcoin’in en değerli varlık olduğunu anlatırken Sirer’in sunumu zirve açısından keyifli bir münazara ortamı yaratıyordu.
Avalanche (AVA)
Ava projesinin Türkçe ve İngilizce kurulmuş iki iletişim Telegram sayfasında binlerce heyecanlı takipçisi var. Projenin İngilizce sayfasında Türkçe sayfasına göre nispeten daha az paylaşım yapılıyor. Türkiye sayfasındaki istikrarlı etkileşim, projeye Türkiye’den birçok bireysel yatırımcının ortak olacağını gösteriyor. Sayfalarındaki Türkiyeli takipçileri projeye tutkulu bir şekilde inanmış durumda. Tabi bunda kripto para paylaşım platformu olan Muhabbit ekibinin etkisini de görmek lazım. Zirvede de Sirer’i yalnız bırakmayan platformun takipçileri AVA’nın gönüllü parçası olmuş durumdalar. Heyecanla başlayan sonunda eriyerek yok olan birçok projenin olduğu bir dönemde Emin Gün Sirer böyle güçlü bir destekçi bulması, onun adına çok büyük bir şans. Fakat bu zamana kadar Türklerin parçası olduğu birçok proje uzun soluklu yol alamadı. Kimisi pasif duruma geçti kimisi de çok zor şartlarda devam ediyor. Son zamanlarda birçok proje bireysel ve kurumsal yatırımcısını üzmüşken, AVA’nın ekibini, bireysel destekçilerini ve yatırımcılarını zorlu bir süreç bekliyor.
Libra’dan sonra Merkez Bankaları
Son olarak Libra tartışmalar ışığında, Merkez Bankaları’nın bu duruma kayıtsız kalamayacağını dile getiren Prof. Dr. Vedat Akgiray, Türkiye Merkez bankasının da hazırlıksız olmaması gerektiğini söylüyor. Libra’nın duyurusundan sonra Çin’in kendi dijital parasını yaratmaya karar vermesini de reaksiyon alma açısından bir örnek olarak veriliyor. Zaten Türkiye Merkezi Bankası açısından 11. Kalkınma planında bir çalışmanın varlığını anlamıştık. Ayrıca siyasi otoritenin blockchain ile ilgili birçok çalışmaya temsilci göndermesi ve hatta bakan düzeyinde katılım göstermesi, özel sektördeki bu çalışmalara olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu göstermektedir. Merkezi otoritenin bir rakip olmadan girişimcilere istikrarlı destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Birçok alanda devletin Tübitak aracılığı ile projeler yapması mümkündür. Ancak bu teknoloji için katma değer üretmek istiyorsak, girişimcileri destekleyen ve hizmet satın alan bir model herkese daha çok katkı sağlayacaktır.
Zirvede emeği geçen herkesi tekrar tebrik ediyorum. Zirve notlarım ve yorumlarım şimdilik bu kadar.