ABD hükümetinin 2022 yılında Ethereum tabanlı gizlilik hizmeti Tornado Cash’e uyguladığı yaptırımlar, kripto para dünyasında halen etkisi süren bir tartışmayı ateşledi. Hizmetin kullanıcı işlemlerini anonimleştirmesi, hem destek hem de tepki toplarken, birçok kullanıcı sansür ve gizlilik arasında sıkışmış bir Ethereum ağıyla karşı karşıya kaldı. Kripto para topluluğunda bu yaptırımlar, hem bireysel özgürlükler hem de merkeziyetsizlik ilkeleri açısından önemli kırılma noktalarından biri olarak değerlendiriliyor. Gözler, bu tartışmaların Ethereum’un yaklaşan güncellemelerine nasıl yansıyacağına çevrilmiş durumda.
Tornado Cash Yaptırımı ve Ethereum’daki Tepkiler
ABD’li yetkililer, Tornado Cash’in kara para aklamaya olanak tanıyan bir araç haline geldiğini öne sürerek platformu yaptırım listesine aldı. Bu gelişmenin ardından, Ethereum doğrulayıcıları ve blok üreticileri, Tornado Cash ile ilişkilendirilen işlemleri doğrulamaktan kaçınmaya başladı. Böylece merkeziyetsiz olmasıyla övünen Ethereum ağı, kullanıcı gözünde bir tür sansür mekanizmasına dönüşmeye başladı.
Bazı geliştiriciler ve kullanıcılar, bu durumun ağın temel ilkelerine aykırı olduğunu ve sistemdeki özgürlük yapısını zedelediğini savundu. Ethereum’un blokzincir üzerindeki işlemleri şeffaf biçimde kaydetmesi, kullanıcı gizliliğini tehlikeye atan bir unsur olarak öne çıktı. Tornado Cash gibi çözümler bu şeffaflığı maskeleyerek bir anlamda denge unsuru oluşturuyordu; ancak yaptırımlarla birlikte bu denge bozuldu.
Gizlilik Tartışması Büyüyor: Şeffaflık mı, Gizlilik mi?
Kripto güvenlik uzmanı Pascal Caversaccio, Ethereum’un doğası gereği şeffaf olmasının, kullanıcıları izlenebilir hale getirdiğini söylüyor. Ona göre kamuya açık işlem geçmişleri, kullanıcılar arasındaki para akışını kolaylıkla ortaya çıkarıyor ve bu durum ciddi bir güvenlik açığı yaratıyor. Caversaccio, kullanıcıların finansal hareketlerinin anonim kalması gerektiğini savunuyor ve mevcut sistemin gizlilik beklentisini karşılamadığını belirtiyor.
Geliştirici topluluk ise çözüm arayışında. Önerilen teknikler arasında Ethereum’un mempool yapısının şifrelenmesi, yeni işlem formatlarının geliştirilmesi ve sıfır bilgi kanıtı (zero-knowledge proof) gibi gelişmiş gizlilik çözümleri bulunuyor. Bu adımların ortak amacı, ağın temel yapısına zarar vermeden kullanıcı gizliliğini öncelik haline getirmek.
Vitalik Buterin’den Yeni Gizlilik Modeli Önerisi
Ethereum’un kurucu isimlerinden Vitalik Buterin de gizlilik konusuna kayıtsız kalmadı. Zincir üstü ödemelerde gizliliğin güçlendirilmesi gerektiğini savunan Buterin, uygulamalara özel hesap modellerinin geliştirilmesinin, kullanıcıların birbirinden bağımsız işlemler yapabilmesini sağlayacağını söyledi. Bu sayede kullanıcıların farklı işlemleri arasında bağ kurulamayacak ve işlem geçmişleri daha az görünür hale gelecektir.
Buterin’in bu önerisi, Ethereum’un “herkes için şeffaflık” anlayışına yeni bir yorum katıyor. Ağın gelecekteki güncellemelerinde bu modelin ne ölçüde yer alacağı merak konusu. Özellikle Pectra güncellemesi öncesi gündeme gelen tartışmalar, Fusaka güncellemesinde gizlilik temelli değişikliklerin kapısını aralayabilir. Geliştiriciler, Ethereum’un geleceğinde gizlilik ilkesini daha sağlam temellere oturtma niyetinde kararlı görünüyor.