Ethereum’un piyasa değeri açısından en kritik destek seviyelerinden biri olan 1.600 doların altına düşmesi, yatırımcılar arasında endişeleri artırdı. Fiyat gerilemesinin arkasında, Bitcoin karşısındaki değer kaybı, DeFi düzenlemelerine yönelik belirsizlikler ve çoklu zincirli projelerin Ethereum’un pazar payını zorlaması gibi çok katmanlı nedenler bulunuyor. Aynı zamanda, kripto para yatırımcılarının makroekonomik risklere karşı temkinli pozisyonlar alması da Ethereum üzerindeki baskıyı artırıyor. Teknik veriler, fiyatın daha düşük seviyeleri test edebileceğine işaret ediyor.
Yasal Gelişmeler Yatırımcı Güvenini Zorluyor
Geçtiğimiz hafta eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına yönelik zorunlu kimlik doğrulama (KYC) düzenlemesini yürürlükten kaldırması, piyasada sert dalgalanmalara yol açtı. “Bureaucratic overreach” yani bürokratik aşırılık olarak tanımladığı bu düzenlemenin kaldırılması, bazı çevrelerde olumlu karşılanırken, Ethereum yatırımcıları arasında belirsizliğe neden oldu.
Bu adım, özellikle ABD merkezli yatırımcıların DeFi projelerine olan güvenini zedeledi ve sermaye çıkışlarını hızlandırdı. DeFillama verilerine göre yalnızca Mart 2025’ten bu yana Ethereum tabanlı platformlardan 12 milyar doların üzerinde varlık çekildi. Bu çıkış, Ethereum’un DeFi ekosisteminde güç kaybettiği algısını güçlendiriyor.
Ethereum Rekabette Geride mi Kalıyor?
Ethereum’un Layer-1 blokzincirler arasındaki hakimiyeti, Solana, Avalanche ve Coinbase destekli Base gibi yeni nesil zincirlerin yükselişiyle ciddi şekilde sarsılıyor. Özellikle ağ üzerindeki günlük aktif adres ve işlem sayılarında yaşanan durgunluk, kullanıcı ilgisinin azaldığını ortaya koyuyor. Ethereum’un toplam kilitli değerinde görülen düşüş, rekabetin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Teknik analizler, fiyatın 1.385 dolardaki destek seviyesine yaklaştığını ortaya koyarken; yukarı yönlü olası bir toparlanma için 1.730 doların kritik eşik olduğu değerlendiriliyor. ETH/BTC oranının 0.02 seviyesinin altına inmiş olması, yatırımcı duyarlılığının riskten kaçınma yönünde şekillendiğine işaret ediyor.
Makroekonomik Faktörler Belirsizliği Artırıyor
ABD enflasyonundaki yavaşlama, olumlu bir gelişme olarak değerlendirilse de, ABD ile Çin arasındaki ticaret gerginlikleri ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) düzenleme politikasındaki tutarsızlıklar piyasadaki risk algısını yüksek tutuyor. Bu nedenle, yatırımcıların daha güvenli liman olarak gördüğü Bitcoin’e yönelimi artarken, Ethereum gibi daha volatil varlıklarda satış baskısı yoğunlaşıyor.
Bununla birlikte, Ethereum’un uzun vadeli potansiyeli hâlâ güçlü kabul ediliyor. Geliştirici topluluğunun büyüklüğü ve Ethereum’un kripto para dünyasındaki medya görünürlüğü, bu uzun vadeli algıyı desteklemeye devam ediyor. Ancak kısa vadede, teknik göstergeler ve piyasadaki temkinli hava, fiyat hareketlerini olumsuz etkileyebilir.